9 Yaşında Ekmek Dağıtarak İşe Başladı, Kendi Şirketlerini Kurdu

9 Yaşında Ekmek Dağıtarak İşe Başladı, Kendi Şirketlerini Kurdu

Müteahhitler Federasyonu başkanı Necip Nasır Yeni Asır Gazetesi'nden Kadir Kemaloğlu'nun hazırladığı 'fark Yaratanlar' yazı dizisinde çalışma hayatıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Nasır, 9 yaşında babasının açtığı dükkanda öğleden önce ekmek dağıttığını

A+A-

Necip Nasır henüz 8 yaşında geldiği İzmir'de dükkanlara ekmek dağıtarak ilk adımlarını atmıştı ticaret hayatına.. Ancak o, tahsil hayatını devam ettirmekten asla vazgeçmedi. Çalıştığı ortamların karanlığına inat oralarda fark yarattı. Hiç bir zaman doğru yoldan ayrılmadı. Okulunu hiç aksatmadı. Onlarca inşaat projesi ve sağlık sektöründeki yatırımlarıyla bu kentten ve ülkesinden aldığını yine bu ülke insanına vermeyi hedef edinen Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve Nasır Grup Yönetim Kurulu Başkanı Necip Nasır, "Her hareketimi fayda sağlamak adına yaptım. Hırslarım, menfaatim için değil topluma fayda sağlama adına oldu. Bundan sonra da böyle olacak" diye konuştu.

OTELE MÜŞTERİ BULUYORDUM

9 yaşından itibaren çalışma hayatına atıldığını kaydeden Necip Nasır " 1960'lı yılların sonlarına doğru babam Alsancak'ta bir market açtı. Altındağ'da oturuyorduk. Öğlene kadar babamın yanında ekmek dağıtır, öğleden sonra da okula giderdim. Ticaret hayatı böyle başladı.
Sonra marketi kapatarak Çanyaka'da bir otelin işletmeciliğini aldık. Otelin tadilatı sırasında ben de Tepecik'te işportacılık yaptım. İstanbul'dan toptan aldığım tekstil ürünlerini satıyordum. O yıllarda otobüs garajı Basmane'deydi. Okuldan sonra gece geç saatlere kadar garaja gider otele müşteri getirirdim" dedi.

Otogar macerasının hayatında farklı bir kapı açtığını kaydeden Nasır "İlkokul döneminde evlere ekmek ve ihtiyaç götürürken bir Rum evinde Musevi bir kadın kalırdı. Beni de çok severdi. O bayan her gün bana 2 -3 İngilizce kelime verirdi ve 'bunları Türkçe karşılığıyla birlikte ezberle' derdi. Aylarca bunu tekrarladım ve 'kendi derdini anlatacak derler ya' o kadar İngilizce öğrendim. Otele müşteri getirirken İngilizce bilmem çok işime yaradı. Öyle ki polisler 'Otelci ufaklık karakola gel' diye anons yapıp beni çağırırlardı" diye konuştu.

DERECEYLE BİTİRDİ

Öğrenim hayatında ailesinden tam destek aldığını ifade eden Necip Nasır şunları anlattı:

"Askerlik sonrası Dokuz Eylül Ege Meslek Yüksek Okulu'nu dereceyle bitirip mühendislik fakültesine direk geçiş hakkı kazandım ve Dicle Üniversitesi Mühendislik fakültesini bitirdim. Kardeşlerimle bir manifaturacı dükkanı açtık. Ben daha sonra bir taksi dolmuş satın aldım. Şoförlük yaptım. Bütün bu işlerin yanında, kahvecilik, lokantacılık gibi işlerde de çalıştım. İkiçeşmelik'in ilk beyaz eşya dükkanlarından birini biz açtık. Bütün işleri aynı anda yapıyordum. Mühendislik fakültesini bitirince şantiye şefi olarak göreve başladım. Kardeşlerimle birlikte inşaat ve mühendislik firmamızı kurduk. İlk büromuzun eşyalarını bit pazarından almıştım."

İkibinli yıllarla birlikte hem sanayi yapıları hem de konut sektöründe önemli aşamalar kaydettiklerini belirten Nasır, "O dönemde gelişen müteahhitlik sektörünün bir kanuni çerçevesinin yeniden çizilmesi gerektiğini fark ettik. Ancak çalışmaların örgütlü bir şekilde devam etmesi gerekiyordu. Müteahhitler Federasyonu'nun ardından, konfederasyonu ve TOBB İnşaat Müteahhitleri Meclisini kurduk. Başbakanımız ve muhalefet liderleriyle görüşmelerimiz oldu. Müteahhitlik yasa tasarını hazırladık. Tam randevularımızı almıştık ki 17-25 Aralık olayları vuku buldu. Bu yüzden bir türlü bu tasarıyı sunma imkanımız olmadı. Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanımızla görüştük, tasarıyı sonuca ulaştıracağını söyledi" diye konuştu.

İŞİN HAKKINI VERECEKSİNİZ

Hedefe giderken hırslara yenik düşmemek gerektiğini vurgulayan Nasır şöyle devam etti:

"Öncelikle her zaman net ve doğru olmayı şiar edindik. Hedefe giderken hırsla gitmeyeceksin. Sadece yaptığın işi, hakkını vererek yapacaksın. İşportacılık yapıyorsan hakkını vereceksin, Şoförlüğün, mühendisliğin hakkını vereceksin. Ne iş yaparsan yap, doğruluktan şaşmayacaksın. Böyle yaptığında başarının gelmemesi mümkün değil. Her insanın çok kıymetli olduğunu ve herkesin büyük bir hikayesinin olduğunu da hiç unutmayacaksın."

İKİ SAĞLIK TESİSİNİ DAHA İZMİR'E KAZANDIRACAĞIZ

Sıkıntılı bir süreç sonunda sağlık sektörüne girdiklerini belirten Necip Nasır şunları anlattı:

"1997 yılında bir kalp ameliyatında babamız böbreklerini kaybetti. Sorunu yaşayınca İzmir'de diyaliz merkezi sıkıntısı olduğunu gördük. Yeşilyurt'ta yaptığımız inşaatın altını diyaliz merkezi yapma kararı aldık. Sadece 40 yaş altındakilere diyaliz hizmeti sağlıklı bir şekilde verilebiliyordu.
Kardeşlerimle birlikte ve başhekimliğini doktor kardeşimin yaptığı Egepol Hastanesi'nin olduğu yeri aldık ve bugün 150 yataklı tam teşekküllü bir hastane haline getirdik. Şimdi bu hastaneye eklenecek sekiz bin metrekarelik bir sağlık merkezini, buna ilave olarak da 75 yataklı bir hastaneyi daha Egepol Hastanesi'nin hemen yakınında hizmete almaya hazırlanıyoruz. Kaba inşaatları biten bu iki sağlık tesisini daha İzmir'in ve bölgenin hizmetine sunacağız. İnşaat sektöründe de İzmir'e yeni büyük projeleri kazandırmak için birkaç projemiz de sonuçlanmak üzere. Şu anda yaklaşık 700 çalışanı ile İzmir'e hizmet veren firmamız, yakın bir zamanda bin kişiden fazla çalışanı ile hizmet etmeye devam edecek."

Kaynak: Yeni Asır - Kadir Kemaloğlu


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.