Antalya Çalkaya'nın İmar Sorunu Çözülüyor!

Antalya Çalkaya'nın İmar Sorunu Çözülüyor!

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel yaptığı açıklamada Aksu’da Çalkaya sorunu olarak bilinen 22 yıllık mülkiyet ve imar sorununun çözümü arifesinde olduklarını söyledi.

A+A-

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin Altıntaş ve Güzelyurt mahallelerinde vatandaşlarla bir araya geldi. Bölgenin yıllardır süregelen mülkiyet ve imar sorununun çözümüyle ilgili vatandaşlara müjde veren Türel, referandum konusuna da değindi. Çalkaya sorunu diye bilinen konunun çözümü için ilk dönem belediye başkanlığından bu yana 13 senedir çalıştığını belirten Başkan Türel, “Ama ne mutlu ki bugün çözüm noktasına artık yaklaştık ve neler yapabileceğimiz hususunu sizlerle istişare etmek için bir aradayız. Antalya’da sadece bu bölgenin sorunu değil Kırcami’den tutun, Ünsal Mahallesi’ne, Yukarıkaraman’dan tutun, Çakırlar’a birçok mahallenin yıllardır çözülemeyen sorunları artık ne mutlu ki çözülebilir hale geldi” dedi. 

Bölgenin mülkiyet ve imar sorununu çözmek için 2004 senesinden bu yana üst düzey bürokratlarla defalarca bir araya geldiklerini ifade eden Başkan Menderes Türel, “Ancak o zaman gördük ki, buradaki bu mülkiyet karmaşası adeta bir sorun yumağına dönüşmüş. Bu sorun da mesafe alabilmemizin birinci şartının 2B meselesi olduğunu gördük. Ve artık bugün benim de Meclis’te milletvekili olduğum dönemde 2B meselesi çözüldü ve bölgenin sorunlarını aşmamıza en büyük katkıyı sağladı. Peki, 2B konusunu nasıl çözdük? İstikrar sayesinde çözdük” diye konuştu.

TEŞHİSİ DOĞRU KOYDUK

Tekrar belediye başkanı seçildikten sonra 2014’ün Nisan Ayı’nda, sorunun çözümünü ele almak üzere bu işin tarafı olan devlet kurumlarının müdürleri ile bir toplantı yaptığını anlatan, Başkan Türel, şunları aktardı: “1995 yılında başlayan imar planı sorunu daha uygulamaya geçmeden dava konusu oldu. Ardından 2000 yılında Aksu imar planları ve açılan davalar nedeniyle tapuların üstündeki şerhlerle çözülemez hale geldi. Bu işi nasıl çözeceğiz diye sorunu masaya yatırdık. Birinci önceliğimiz vatandaşların tapularının üstündeki şerhlerin kaldırılmasıydı. Bu şerhler nedeniyle ortaya çıkan yargı kararlarını nasıl aşabileceğimizi enine boyuna düşündük, tartıştık. Yargı kararlarını inceledik. Hazine alanlarının kayıtlarından dolayı bu meselenin sorun yumağı haline geldiğini, çözüm noktasının da öncelikli Milli Emlak olduğunu tespit ettik. Teşhisi doğru koymazsanız hastayı tedavi etmek mümkün değildir. Hemen Milli Emlak Genel Müdürüyle çalışmalara başladık.” 

İMAR HAKKI ELDE EDECEK

Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 senesinin Nisan’ında 12533 sayılı yazıyla Milli Emlak’tan konunun masaya yatırmasını sağlayacak bir uzman talep ettik. Tabii uzmanların çalışması kolay değil. 13 bin dönümlük bir araziden bahsediyoruz. Geçen süreçte tek tek evler, tek tek araziler, mülkiyetler, şerhler incelendi. Hazine’nin arsa kayıplarıyla ilgili bir rapor ortaya çıktı. Bu raporu da göz önünde bulundurarak herkesin kazanabileceği bir uzlaşma protokolünü şimdi Milli Emlak Genel Müdürlüğüyle imzalamanın arifesindeyiz. Daha imzalamadık. Niye imzalamadık? Çünkü bizim yol haritamızı siz belirliyorsunuz. Biz vatandaşımıza sormadan sizlerin rızasını almadan inanın su içmeyiz.”

PROTOKOLLER ŞERHLER KALKACAK İMAR HAKKI GELECEK

Çalkaya sorununun ancak bu protokolün imzalanmasıyla çözülebileceğinin altını çizen

Türel,  “Burada tapular olduğu için yapmamız gereken iki şey var. Tapuların üstündeki şerhleri kaldırmak birinci yapacağımız şey. Milli Emlak’la sizlerin de rızasıyla bir protokol imzalamamız konusunda bir genel kanaat oluşursa, protokolü imzalayarak yola çıkacağız. Bu protokolü imzaladığımızda herkes tapusunun üstündeki şerhin kalktığını görecek. Herkes yerinde, bugünkü değerinin kat be kat üstünde bir mülk değerine kavuşmuş olacak ve imar hakkını da elde etmiş olacak. Dolayısıyla sağladığımız sistem budur. Yola çıkmanın arifesindeyiz. İlk defa sizlerle çözümü bulduk. Hazırladık. Bundan başka bir çözüm bulun diyen varsa onun fikrine de saygımız var. Ama benim 12 senedir bu meseleyle ilgili arayıp tarayıp bulabildiğim çözüm, bu protokolü Milli Emlak, yani devletle imzalamak. Bir sulh protokolüdür bu. Meselenin önünün açılması için gereklidir. Bu sulh protokolüyle artık tapuların üstündeki şerhlerinin kaldırılarak sizlerin yerinize imar hakkınıza kavuşmanızı sağlamayı amaçlıyoruz”  ifadesini kullandı.

Başkan Türel konuşmasının ardından Çalkaya ve Güzelyurt mahalle halkına bölgeye yapılacak projeyle ilgili tanıtım filmi izletti. Filmin ardından mahalle halkına protokol imzalayıp imzalamayacaklarını soran Başkan Türel, ‘Evet’ cevabını alkışlarla aldı. 

ÇÖZÜLEMEYEN SORUNLAR İSTİKRAR SAYESİNDE ÇÖZÜLÜYOR

Bu çözülemeyen sorunların çözülmesindeki tılsımlı kelimenin istikrar olduğunu vurgulayan Başkan Türel, şunları söyledi: “İstikrar bir ülkede varsa her sorun çözülür. Ama istikrar bozulursa geçmişte olduğu gibi sorunlarımız sürüncemede kalır ve kangren haline dönüşür. İstikrarsızlığın ne olduğunu Antalya’da hep birlikte yaşadık. 2004-2009 yılları arasındaki ilk dönemimde, 11 kavşak, 800 km kanalizasyon, 85 km yağmursuyu hattı gibi hizmetler almış başını gidiyorken, halk sandıkta farklı bir tercihte bulundu ve bir baktık ki Antalya Büyükşehir’de hizmetlerin devamı noktasında istikrar bozuldu. Biz görevden ayrıldık bir tane kavşak yapılamadı. Hepsini bırakın, Kardeş Kentler Caddemizin çimleri kurudu, ağaçları soldu. Belediye çalışanları maaşlarını alamadı. Şimdi personeline sıfır borcu olan bir belediyeyiz. İşte istikrar bozulunca ne olduğunu Antalya’da hepiniz çok iyi gördünüz, yaşadınız. Türkiye’de hükümet olarak istikrar devam ettiği için, istikrar bozulmadığı için 2B problemi çözülebildi. Türkiye’nin bu istikrarının devam etmesi, Türkiye’nin omuzundaki yüklerden kurtulması, ayağındaki zincirlerin çözülmesi için en önemli virajlardan bir tanesi, önümüzdeki referandumdur.”

İKİ BAŞLILIK SORUN OLUŞTURUR

Başkan Türel, Aksulu vatandaşlara hükümet sistemini değiştirecek anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğunu da şöyle anlattı: “Geçmişte yaşadığımız sıkıntılara bakarak bir daha bunların olmaması için bu düzenlemeye ihtiyaç duyduğumuzu net bir şekilde görebiliriz. 

Devlet idaresinde çift başlılık her zaman sorun oluşturur. Şöyle bir geriye doğru baktığımızda  Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başbakan Süleyman Demirel ile, Cumhurbaşkanı olunca Demirel’in, Başbakan Tansu Çiller’le, Sayın Ecevit’in Ahmet Necdet Sezer’le sorunlar yaşadığını hepimiz biliyoruz. Sezer, Ecevit’e bir kitap fırlattı ülkenin en büyük krizi çıktı, ülkenin en hızlı fakirleştiği dönem oldu. Eğer bu yetkileri bir çatı altında toplamazsanız bu kavgalar bundan sonra da eder.”

HANGİ DİKTATÖR KENDİNİ İKİ SEÇİMLE SINIRLAR

“Bu sistem Türkiye’yi tek adam sistemine götürüyor, diktatörlük olacak” söylemlerine değinen Türel, “Şimdi ben size soruyorum; hangi diktatörlük kendisinin yargılanmasını, soruşturulmasını kolay hale getirir Allah aşkına? Hangi diktatör beni iki dönem seçin, bir daha seçmeyin der? Diktatörler geldiler mi halka zulmederler, ölünceye kadar silah zoruyla da makamında otururlar. Ya daha güçlü bir diktatör gelir onu indirir ya da Libya’da, Irak’ta olduğu gibi Kaddafi-Saddam gibi lağım çukurunda ölür, diktatörlerin sonu böyle olur. Dolayısıyla beni iki dönem seçin, bir daha seçmeyin diyen bir diktatör daha dünyada çıkmamış. Bu nasıl mümkün olur?” ifadesini kullandı. 

GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN KARARIMIZ EVET

Referandumun siyasi bir mesele olmadığını, hükümet biçiminin şekillendirilmesiyle ilgili bir mesele olduğunun altını çizen Türel, şunları kaydetti: “Siyasi bir tercihte bulunmuyoruz, ülke yönetimiyle ilgili bir karar alıyoruz, inşallah alacağız. Demokrasiye inanmış birisiyim. Sandıktan çıkan sonucun başımızın üstünde yeri var. Evet diyen de, hayır diyen de vatandaşa saygımız sonsuz. Ancak hayır diyen vatandaşlar PKK’nın da hayır dediğini unutmasın. Elin Almanya’sı, Hollanda’sı biz çok iyi olalım diye mi bize hayır aklı veriyor? Dağdaki teröristler bu ülke birleşsin, bütünleşsin diye mi bize hayır diyor. Bunun ayrımını çok iyi yapmanız lazım. O yüzden 16 Nisan inşallah bu ve benzeri sorunların artık Türkiye’de daha kolay çözülebileceği, daha hızlı çözülebileceği bir keskin virajdır. Bu virajı inşallah sizlerin evet oylarıyla döndüğümüzde yolumuz açıktır. Yolumuz uzundur, hedefimiz bellidir. Hedefimiz 2023’te dünyanın 10. büyük ülkesi olmaktır. Hedefimiz, 2023’te Cumhuriyetimizin 100. Yılında Avrupa’nın üçüncü büyük ülkesi olmaktır. O yüzden 2023’te daha güçlü bir Türkiye için eğer tek vatan diyorsak, tek bayrak diyorsak, tek millet diyorsak, tek devlet diyorsak, kararımız evet.”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.