TOKİ Ev ve Şehir Semineri'nin 18'ncisi Düzenlendi!

TOKİ Ev ve Şehir Semineri'nin 18'ncisi Düzenlendi!

TOKİ tarafından 18’incisi düzenlenen Ev ve Şehir Seminerlerinin bu ay ki konuğu Mimar Sinan Yazmaları üzerine bir çok araştırma yürütmüş Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suphi Saatçi oldu.

A+A-

Prof. Dr. Suphi Saatçi, “Mimar Sinan Yazmaları” konulu seminerde Osmanlı mimarlık tarihinin en büyük ismi hakkında yaptığı araştırmalardan edindiği bilgileri paylaştı. 

TOKİ tarafından 18’incisi düzenlenen Ev ve Şehir Seminerlerinin bu ay ki konuğu Mimar Sinan Yazmaları üzerine bir çok araştırma yürütmüş Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suphi Saatçi oldu.

Sinan hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadığına dikkat çeken Saatçi, Mimar Sinan hakkında birkaç tane yazma bulunduğunu bu kaynaklardan bilgi edinilebildiğini ve bunlar arasında da öne çıkan Tezkiretü’l-Bünyan ve Tezkiretü’l-Ebniye isimli iki yazmadaki bilgilerin daha doğru olabileceğini sözlerine ekledi. 

Bu belgelerden Tezkiretü’l-Bünyan’da genel yazı karakterinden farklı olarak not düşülmüş yazılar bulunduğuna işaret eden Saatçi, Tezkiretü’l-Bünyan’da yer alan bu notlarda; inşaatların başlama ve bitiş tarihleri, harcanan para miktarları gibi bilgilere yer verildiğini ayrıca Tezkiretü’l-Ebniye’de de listelenen yapıların türlerinin ve sayılarının keskinliğine ayrıntılı olarak yer verilmesine dikkat edildiğinde de sadece Mimar Sinan Tarafından bilinebilecek detayda olmalarının bunları kendisinin yazdığını değerlendirmesine ulaştığını belirtti.

“Yazmalar da Mimar Sinan ve eserleri hakkında detaylı bilgilere ulaşılabildiğini ifade eden Saatçi metinlerde adı geçen sadrazam gibi devlet yöneticilerin de görevde oldukları yıllar göz önüne alındığında ve devşirildiği yıllar hesaba katıldığında, büyük usta’nın doğum tarihinin de bilinenden daha geç olduğunu, yani bir yıl eksik veya ileri, tahminen 1500 yılında olduğu sonucuna da ulaşılabildiğini belirttiler.”

Tezkiretü’l-Bünyan’da Mimar Sinan’ın altı eserini anlattığını belirten Prof. Dr. Suphi Saatçi, Şehzade Cami, Kırkçeşme Su Tesisleri, Süleymaniye Cami ve Külliyesi, Mihrimah Sultan Bahçesi’ndeki su dolabı, Büyükçekmece Köprüsü ve Selimiye Cami gibi günümüze kadar ayakta durabilmiş bu eserlerin ortaya çıkış hikâyelerini ve mimarlık üzerindeki etkilerini aktardı.

Büyük Ustanın eserlerinin dünyadaki muadilleri ile kıyaslandığında çok daha kısa sürede imar edildiğini de belirten Saatçi Sinan’ın eserlerindeki kubbe tekniklerine de değindi. Sinan’ın deneye deneye tek kubbeye kadar geldiğini, mühendislik yeteneği sayesinde yaptığı pek çok eserin günümüze kadar gelerek halen işlevini koruduğunu belirtti. 

Saatçi, Sinan’ı farklı kılan özelliğinin Pek çok mimari tarz görmüş olsa da tümünü bir potada eritmeyi başarmış olmasın da yattığını ifade etti. “Sinan hiçbiri olmamıştır. Yapıları onlara benzememiştir. Çünkü işlerini kendi toplumunun sanatı, kültürü ve malzemesiyle ifade etmiş, üslup ve biçimi birleştiren bir mimari anlayışı ortaya koymuştur. “

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.