2020’de koronavirüs pandemisinin gölge düşürdüğü sektörlerden birisi de inşaat sektötü oldu. Mega altyapı yatırımları devam ederken, üst yapı firmaları mevcut projelerine yoğunlaşmayı seçti. Yeni projelerin sınırlı oranda gündeme geldiği yılda, salgın ortamıyla beraber değişen tüketici istekleri de konut ve ofisleri dönüştürdü. Bahçeli, balkonlu, teraslı ev beklentisi, sektörde değişime neden oldu. Yanı sıra büyükşehirlere yakın daha sakin küçük şehirlerde arsa alımları arttı, yazlıklar yeniden moda oldu.

Türkiye, 2020’de de deprem gerçeğini sık sık hatırladı. Yurdun batısı ve doğusu, Malatya/Elazığ ve İzmir depremlerinin şokunu yaşadı. Eski yapı stoku ve riskli alanlarda kentsel dönüşüm çalışmaları, yine bir yılın daha gündemi haline geldi. 

İnşaat sektörü, 2019 yılında küresel ekonomilerdeki daralma ve yüksek faiz oranları nedeniyle yaşadığı zor zamanı 2020 yılının başında atlatmaya çalışırken pandemi nedeniyle yeniden bir dalgalanma süreci yaşadı. 2020 için sektörün en büyük kazancı stoklar eridi. Ekonomilerdeki durağanlaşmayla birlikte daha az yeni proje üreten konut sektöründe, kamu bankalarının sağladığı düşük faizli konut kredi kampanyası, konut satışlarını artırdı. Öyle ki 2020 yılı, tüm zamanların konut satış rekorunun kırıldığı yıl olarak kayıtlara geçti.

‘İlk yarı zorlu geçer’

2020 yılı için ‘iyi başladık, umutlarla devam ettik ancak zorluklarla kapattık’ yorumunda bulunan Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas, sıkıntılı bir yıl olsa da konut stoklarının erimesi açısından verimli geçtiğini kaydetti. 

Özellikle 2021’in ilk çeyreğinde de sıkıntılı bir döneme hazırlandıklarını ifade eden Elmas, “2020’de mecburen gayrimenkul fiyatlarını baskıladık. Yüksek fiyata ürettiğimizi, maliyetleri konut satış rakamlarına neredeyse yansıtmadan sattık. Ancak emtia fiyatlarındaki son 6 aylık artış, bizi çok zorluyor. Yeni yılda kademeli olarak yansıtılacak. Faizlerde artış var; kredili satış azalacak, ilk çeyrek zorlu geçecek” diye konuştu. 2021 yılının ikinci yarısına ise ‘temkinli iyimser’ olarak baktıklarını anlatan Elmas, şu açıklamalarda bulundu.

“Yılın ikinci yarısından itibaren genel dengelerin düzelmeye başlayacağını, faizlerin bir miktar gevşeyeceğini, yeni projelerin yavaş yavaş gündeme geleceğini düşünüyoruz. Temkinli ama yatırım için iyimser bir bakış açımız var. Hükümetin alacağı tedbirler de yürüyüşümüzü etkileyecektir. Alımı destekleyen kampanyalar ara ara yapılabilirse yine kayıplar telafi edilebilir. 2021 yılı Sur Yapı için teslim yılı olacak, İstanbul’da 1 ya da 2 projeyi ise gündeme alacağız.”

‘Yatırım tercihi dönüyor’

İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, 2021 yılında düşük arz ve hammadde fiyatlarından kaynaklanan fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu ancak konut üreticilerinin bununla ilgili önlemler alacağını kaydetti.

Öncelikle yerli malzeme kullanımına yönelimin artacağının altını çizen Durbakayım, “Karlılığımızdan fedakarlık, artık stratejimizin ayrılmaz parçası oldu” dedi.

Yeni yılda yatırımların yine ‘uzun vadede en güvenli yatırım’ olarak görülen gayrimenkule yönelişinin görüleceğinden bahseden Durbakayım, “Tasarruflarını dövizde değerlendirenler yavaş yavaş güvenli limana girmeye başladı. Bu nedenle özellikle ikinci el konut satışlarındaki artışın temelinde tasarruf araçların arasında değişim olduğunu söylemek mümkün. Dövizden yeterli kar sağladığını düşünen yatırımcılar, yavaş yavaş gayrimenkule dönüş yapıyor” diye konuştu..

‘Büyüme sürecek’

Gayrimenkulde insan alışkanlıklarının daha iyi incelendiği, teknoloji ve tasarımın uyumunun çok önemli hale geldiğinden bahseden Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, 2021 yılından önce ve sonra şehirlerde insanı önceleyen bir kalkınmanın oluşması farkındalığının kazanıldığını anlattı. Kalyoncu, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olarak 250 alt sektörün direkt bağlı olduğu gayrimenkul sektöründe sürdürülebilir büyümenin yakalanmasını çok önemli buluyorum. Hızlı bir değişimin yaşandığı gayrimenkul sektöründe, finansal kaynak kullanımlarının çeşitlendirilmesi daha da önemli hale geldi. GYODER olarak, dünya ve ülkemizde yaşanan son gelişmeleri, değişimleri takip ederek sektöre öncülük edecek adımlar atmayı sürdüreceğiz. Gayrimenkul, ülkemizde en güvenli yatırım araçlarından biri olarak görülüyor. Demografik nedenlerden dolayı yeni konut ihtiyacının sürdüğü ülkemizde gayrimenkul sektörünü önümüzdeki süreçte daha güçlü bir sektör olarak göreceğiz. Sektörün 2021 yılında da güçlü potansiyeliyle büyümeyi sürdüreceğini ve Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam edeceğine inanıyorum.''