Gayrimenkul danışmanlığı alanında 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Adason Gayrimenkul, Amerika’nın tatil cenneti Miami ve dünyanın en büyük ekonomilerinden Rusya’nın başkenti Moskova’da ofis açtı. Yeni ofisleri ile Amerika ve Rusya’dan Türkiye’ye yatırımcı çekmeyi hedefleyen Adason Gayrimenkul, aynı zamanda bu ülkelerin vatandaşlarına da Miami ve Moskova gayrimenkul piyasası özelinde danışmanlık hizmeti veriyor.

Miami ve Moskova’da ofis açarak bu bölgelerdeki gelişmeleri yakından takip etmeyi ve müşteri ilişkilerini doğrudan iletişim yoluyla sürdürmeyi amaçladıklarını belirten Adason Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kara, bu ülkelerin vatandaşları için Türkiye’de gayrimenkul sahibi olmanın lüks olmadığını vurguladı. Türkiye’yi tanıtarak bu konuda bilinç artışı sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Kara, Miami ve Moskova ofisleriyle ilgili hedeflerini anlattı.

Türkiye’yi dünyaya tanıtıyoruz

Adason Gayrimenkul’ün merkez ofislerinin İstanbul ve Adana’da olduğunu bildiren Kara, sözlerini şöyle sürdürdü; “Ülkemizin potansiyelini tüm dünya vatandaşlarının bilmesi gerektiğine inanıyor ve çalışmalarımızı bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Yurt dışı ve yurt içi fuarlara yoğun bir şekilde katılım sağlıyoruz. Türkiye‘yi dünyaya tanıtıp döviz akışı sağlayarak ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla Adason Gayrimenkul olarak konut ihraç ettiğimizi söyleyebiliriz. Türkiye topraklarında yazlık sahibi olmasını sağladığımız birçok yabancı müşterimiz ülkemizde aynı zamanda işletme sahibi oluyorlar. Bu nedenle dolaylı olarak ülkemize yatırım sağlamış oluyoruz. Çukurova bölgesinde Mersin bu açıdan çok talep görüyor. Şu an 3 bin Rusya vatandaşı Mersin’in sahil şeridinde gayrimenkul sahibi konumunda ve bölgede Rus işletmeciliği yoğunluk gösteriyor. Yatırımcıların genel memnuniyeti bölgeye yeni yatırımcılar kazandırılması konusunda da etkili oluyor.”

Miami kozmopolit bir kent

Miami ve Moskova ofisleriyle Türkiye’ye yatırımcı çekmenin yanı sıra bu şehirlerdeki gayrimenkul piyasası özelinde de danışmanlık hizmeti verdiklerini ifade eden Burak Kara, yatırım için Miami ve Moskova bölgelerinin öne çıkan özelliklerine dikkat çekti. Miami’nin hem iklim şartları hem de gayrimenkul yatırımı konusunda önemli fırsatlar sunduğunu belirten Kara, bölgenin tüm dünyanın ilgi odağı olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü;

“Miami’de cazip fırsatlar mevcut ve gayrimenkul sahibi olmak çok zor değil. Bir yatırımcı başka bir ülkeye yatırım yaptığında alkışlanıyor. Çünkü ülkeye para getiriyor olmak yerel talepten daha can alıcı konumda. Bu durumun vergisel olarak gerek biz aracı firmalara gerekse yatırımcıya da büyük katkısı bulunuyor. Miami’deki hane halkının ortalama aylık geliri 20 bin TL. Son yıllarda nüfus ve ticari aktivitedeki ciddi artışlar nedeniyle yatırıma uygun bir kent haline geldi. Turizm Miami’nin temel endüstrisi olmakla birlikte aynı zamanda sağlık, kültür sanat, finans ve uluslararası ticaret merkezi olarak da öne çıkıyor. Düzgün bir şehir planına sahip olan Miami, üniversitelerde eğitim imkanı da sağlıyor. Kanada, Rusya, Avrupa ve Asya ülkeleri gibi dünyanın hemen her yerinden gelerek burada gayrimenkul sahibi olan yatırımcılar bulunuyor. Bu nedenle Miami tam anlamıyla kozmopolit bir kent diyebiliriz.”

Moskova’nın Avrupa ve Asya ülkelerine yakın oluşu büyük avantaj

Bölgesel olarak Avrupa ve Asya ülkelerine yakın konumda bulunan Moskova’nın avantajlarına da dikkat çeken Kara, şu bilgileri aktardı; “Ekonomisi dengeli bir ülke olan Rusya’nın başkenti Moskova’da, halkın yüzde 69’unun konut kredisi kullanmıyor olması önemli bir potansiyel. Bu noktada Türkiye’deki düşük konut faiz oranlarına yabancı yatırımcıların talepleri oldukça yoğun. Moskova’nın gayrimenkul piyasasını değerlendirdiğimizde ise istikrarlı ve enerji fiyatlarının kontrol edildiği bir merkezde gayrimenkul sahibi olmanın büyük bir avantaj olduğunu söyleyebiliriz. Ekonomisi dengeli bir ülkede gayrimenkul yatırımı yaptığınızda karlı çıkarsınız. Gayrimenkul fiyatları enflasyondan daha çok artar ve kira getirisi yüksek olur. Bunun dışında ise Moskova Avrupa ülkelerine yaklaşık 2-3 saatlik mesafede yer alırken, Asya ülkelerine olan yakın konumu da bölgenin yatırım değerini artıran özellikler arasında yer alıyor.”