Arsa Altın, Bina Gümüş!
Kat karşılığı oranlarındaki artışın inşaat sektörünü çok olumsuz etkilediğine dikkat çeken Hasan Çolakoğlu, "Arsa altın değerinde, bina yapılınca gümüşe dönüyor. Çünkü arsa üretemiyorsunuz ama istediğiniz kadar bina üretebiliyorsunuz" dedi.
1968 yılında Mustafa Güngör Çolakoğlu tarafından kurulan Bornova Süsler İnşaat, Bornova’nın ilk çok katlı müteahhitlerinden biri oldu. Bornova’da 1000’in üzerinde konut inşa eden firma, bugüne kadar bütün yatırımlarını Bornova’da hayata geçirdi. Hasan Çolakoğlu ve kardeşi Hakan Çolakoğlu tarafından yönetilen şirkette 3. kuşak da aktif olarak yer edinmeye başladı. İç Mimar Güngör Çolakoğlu ve Mimar Emre Çolakoğlu da üniversite eğitimlerini tamamladıktan sonra şirkette aktif olarak proje üretmeye başladı.
İnşaat yapmak kolaylaştı
1982 yılından itibaren kardeşiyle beraber şirkette bilfiil yer almaya başladıklarını ifade eden Hasan Çolakoğlu, “1994 yılından sonra ben ve kardeşim babamıza da danışarak şirketi yürütmeye başladık. Başladığımız dönemde inşaat teknolojisi bu kadar gelişmemişti. Hazır beton yoktu. Betonu elle karıp tenekelerle taşıyorduk. Akşama kadar beton döküyorduk. Şimdi beton mikseri ve pompa geliyor hemen döküp gidiyor. Kalıp teknolojisi çok gelişti.1986 yılında ilk hazır betonu kullandık. Artık hazır kalıplar, vinçler sayesinde inşaatlar daha hızlı ilerliyor. İnşaat yapmak çok kolaylaştı” dedi.
Oturulmaz raporu alan binamız yok
“İnşaatlarımızın kalitesinden hiçbir zaman taviz vermedik” diyen Çolakoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ İzmir depreminde binaların yıkıldığı bölgede 30’a yakın binamız vardı. Az hasarlı binamız var ama hiçbir binamız oturulmaz raporu almadı. Bizden sonra yapılan binalar yıkıldı. Şu anda yapılan binalar denetimden geçtiği için güvenli. Aslında bina yıkılmaz. Zemine göre bina yapılır. Zemin etüdü ve statik hesaplar yapılır ve oradan gelen raporlara göre inşaat yapılır. Bizim işçiliğe dikkat etmemiz gerekiyor. Babam da biz de işçilik konusunda çok özeniyoruz. Birebir inşaatları takip ediyoruz. Binalarımız ayakta durduğu için depremden sonra binası yıkılan birçok kişi bize geldi. ‘Bizim binalarımızı siz yapın’ dediler. Vatandaş sabit bir fiyat istiyor. Ancak maliyetler sürekli arttığı için sabit fiyat veremiyoruz ve kentsel dönüşüme başlayamıyoruz.”
İnşaatta 3-4 yılda bir kriz olur
İnşaat piyasasında 3-4 senede bir krizin yaşandığına dikkat çeken Çolakoğlu, “Kendimi bildim bileli krize bir girer bir çıkarız. İnşaatta normal bir çizgi yoktur. İnşaat bir dip yapar bir tavan yapar. Yılda 1 daire satmadığımız da oluyor günde 4 daire sattığımız oluyor. En sert krizi bu dönem yaşadık. 2018 yılında başlayan ekonomik kriz pandemi ve döviz artışı ile birleşince çok zor bir dönem oldu. Bu dönemde hem iş yapamıyoruz hem de malzeme fiyatları artıyor. Daha önceki krizlerde iş yapamadığımız için malzeme fiyatları artmıyordu” dedi.
Arsa altın değerinde
Kat karşılığı oranlarındaki artışın inşaat sektörünü çok olumsuz etkilediğine dikkat çeken Çolakoğlu, “Bornova’da yüzde 35 oranlarla kat karşılığı yapıyorduk. Şimdi yüzde 50’nin aşağısında arsa yok. Arsa altın değerinde, bina yapılınca gümüşe dönüyor. Çünkü arsa üretemiyorsunuz ama istediğiniz kadar bina üretebiliyorsunuz. Arsa sorununu belediyelerin çözmesi gerekiyor. Bornova çok büyüdüğü için genişleyecek bir tarafı da kalmadı. Çarpık yapılaşmanın olduğu bölgelerin yeniden planlanması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
3. kuşak hedeflerini anlattı
Bornova Süsler İnşaat’ın 3. kuşak temsilcileri Güngör Çolakoğlu ve Emre Çolakoğlu da hedeflerini anlattı. 1991 doğumlu Güngör Çolakoğlu 13-14 yaşlarında şantiye ile tanıştı. Hafta sonlarını, tatillerini inşaatta geçirdi. Lise eğitimini tamamladıktan sonra üniversitede İç mimarlık bölümünü bitirdi. Üniversiteden sonra şirkette 3. kuşak olarak aktif çalışmaya başladı. Dedesinin izinden gittiğini ifade eden Güngör Çolakoğlu, “Dedem öngörüsü çok yüksek bir insandı. Henüz yazlık diye bir yapı kültürü yokken Aliağa’da denize sıfır tatil sitesi yaptı. Oradaki yazlıkları yurt dışındaki müşterilere sattı. Ben daha 5 yaşındayken tatil sitesi yapıyordu. Biz 3. kuşak olarak dedemizin başlattığı bu geleneği sürdürmek istiyoruz. Çağa ayak uydurarak fırsatları değerlendiriyoruz. Eski ile yeniyi bir araya getirerek kuşak farkını kapatmak ve kalitemizi 1 adım daha ileriye taşımayı hedefliyoruz” dedi.
1995 doğumlu Emre Çolakoğlu da, “Kendimi bildim bileli inşaatın içerisindeyim. İnşaatta merakım vardı. Şantiyeye gittiğimizde sürekli bir işin ucundan tutardım. Tuğla taşıyordum, ustaların çıraklığını yapıyordum. Küçüklükten beri mimarlığa merakım var. Liseden sonra Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesini kazandım. Mimarlık eğitimini 2018 yılında tamamladıktan sonra sektöre atıldım. Sektöre girdiğim yıl tam anlamıyla bir kriz yaşadık. 3 yıldır o kriz ortamı devam ediyor. Bu benim için dezavantaj oldu. Ama sektöre inanıyoruz. Sektör yeniden toparlanacaktır. Dedem ve babam yıllardır insanlara konforlu alanlar oluşturuyor. Biz de bu konforu bir adım daha ileriye taşımayı hedefliyoruz” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.