Haliç Üniversitesi İç Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Seçer Kariptaş, konutun insanların barınma ihtiyaçlarını karşılayan, içerisinde yaşam sürdürecek bireylere sağlıklı ve güvenli bir ortam sunan yapılar olduğunu kaydetti.

Hızla değişen ekonomik ve teknolojik gelişmelerin konutları da etkilediğini belirten Kariptaş, değişen hayat şartlarının yaşam alanlarını etkilediğini ve buna bağlı olarak da küçük konut tasarımlarının yükseldiğini açıkladı.

Dünyada ve Türkiye'de oluşan nüfus artışının, insanları daha küçük, ekonomik ve enerji kaynaklarının iyi kullanıldığı, alan tasarrufu sağlayan tasarımlara yönelttiğini sözlerine ekleyen Kariptaş, "Böylece daha esnek çözümlere ve daha küçük mekanlara sahip konutlar ortaya çıkmaktadır. Geleceğin tasarımı olabilecek mikro konutlar, yaşam standartlarını muhafaza ederek daha küçük boyutta, ancak daha fazla sayıda konut oluşturmak suretiyle barınma sorununa çözüm sunmaktadır. Böylece daha az yer kaplayan ama işlevsel olarak eksik olmayan, enerji ve malzemenin daha doğru kullanıldığı, daha ekonomik konutlar kullanıcılar tarafından tercih edilecektir." diye konuştu.

- Mikro konutlarla iç mekan tasarımları önem kazanıyor

Mikro konutların, kullanıcıların yaşam koşullarını olumsuz etkilemeden bir çözülmesi amacıyla dikkatle planlanması gerektiğini belirten Kariptaş, bu konutların iç mekan tasarımlarının akıllıca yapılmasının büyük önem kazandığını anlattı.

Özellikle Japon kültürünün tasarım dünyasının izlediği bu gelişime ayak uydurduğunu ve küçük, yalın hacimler üretmeye başladığını söyleyen Kariptaş, Hong Kong'daki su borularında kapsül ev ve Nagakin evleri gibi mekanlarda kompakt mobilya kavramının açıkça görüldüğünü söyledi.

 "Gelişen teknoloji, değişen ihtiyaçlar, artan dünya nüfusu ve mekan ihtiyacı doğrultusunda mikro evler, kapsül evler gibi konut ihtiyacının artması kaçınılmazdır." diye konuşan Kariptaş, Türkiye'nin mikro konut tasarımı fikriyle yeni tanıştığını sözlerine ekledi.

Kariptaş, şu açıklamalarda bulundu:

"Farklı zamanlarda farklı isimlerle, örneğin 'stüdyo daire' gibi ortaya çıkmış olan bu kavram, gelecekte mikro konutlar olarak daha çok standart dışı durumlar için elverişli uygulama alanı bulabilir. Yani konvansiyonel ev tipi kullanımından ziyade daha özel durumlar için uygun olabilir. Ülkemizin deprem kuşağında olması sebebiyle, doğal afet bölgelerinde taşınabilir konteyner evler afetzedelerin sığınabileceği ya da mevsimlik işçilerin gidip geldiği tarım bölgelerinde yaşayabilecekleri konutlar bu şekilde düşünülebilir. Mevsimlik işçiler, çalıştıkları arazilere yakın kurulmuş olan mikro konutlarda çalışma mevsimi süresince sağlıklı koşullarda barınabilirler. Şehir dışında öğrenim gören öğrenciler için, akıllı iç mekan tasarımları ile mikro konutlar bir çözüm olarak önerilebilir. Bu konutların kullanım alanlarının artması ile yeşil alanların çoğalmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir."