İBAK İnşaat’ın kurucusu İbrahim Akkaya, çiftçi bir ailenin 6 çocuğundan biri. Toprakla haşır neşir, tarımsal üretimin içinde büyüdü. İlk ve orta öğretimini memleketi Malatya’da tamamladı. 1981 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesini kazandı. Mimarlık eğitimini tamamladıktan sonra, yine aynı üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Bölümü Yapı Bilgisi Kürsüsünde, “Yapım Yönetimi ve Ekonomisi” alanında yüksek lisans yaptı. İnşaat sektöründe yaygın inşaat işleri süreçlerinin iyileştirilerek verimliliğin artırılmasına yönelik yüksek lisans tezi hazırladı. Yüksek lisans tezi hazırlama süreci devam ederken, olumlu bulunan doktora başvurusu için gerekli olan parayı kazanmak için Libya’ya gitti. Ancak Libya serüveni planladığından daha uzun sürdü. Libya’da 1 sene kalmayı düşünürken 5 yıl kaldı. Yüksek lisans tezini Libya’da bitirdi. Evlendi ve bir çocuğu oldu. “Hayatımın en güzel yıllarını Libya’da geçirdim” diyen Akkaya, “Genç bir mimarın bu kadar kısa zamanda kazanmayı hayal bile edemeyeceği tecrübeyi edindim. Bu tecrübe yalnızca inşaat, mimarlık alanında değil, çok yönlü idi. Dünyanın her tarafından inşaat firmaları ile ilişkiler, bunlarla çalışma ve ortak iş yapma, Libya devlet kurumu ile ilişkiler, yabancı dilde sözleşme yazma, sözleşme hukuku gibi çok değerli konularda tecrübe sahibi oldum” dedi. Akkaya, Libya’da her türlü inşaat işlerinin yanı sıra Tobruk rafinerisinde birçok mekanik ve deniz yapıları işi de yaptığını ve bu tecrübesinden daha sonraki hayatında çok faydalandığını söyledi. Akkaya, “Güzel Libya’dan Amerika’nın her an saldırı yapacağı söylentileri yüzünden 1993 yılında Türkiye’ye döndüm” ifadesini kullandı.

LİBYA'DAN BODRUM'A

Akkaya, “Libya dönüşünde kısa bir süre İstanbul’da kaldıktan sonra 1993 yılında Bodrum’a geldim. 1 yıl bir inşaat şirketinde çalıştıktan sonra İbak İnşaat şirketini kurduk. Tipik bir aile şirketi olan firmamız kardeşlerim Mürsel, Civan, Çelebi ve Kemal’in de katılımları ile büyüdü. Çalışkan ve zeki olduğumuz söylenebilir ancak en çok Bodrum’un sağladığı fırsatlardan yararlandık” dedi.

İNSAN YAŞAMINA VE DOĞAYA SAYGILI

Akkaya, şirketin gelişim ve değişim sürecini şu sözlerle anlattı: “İbak İnşaat, Bodrum ilçesi sınırları içinde yapılmış olan ikinci el konutlara bakım, onarım ve dekorasyon hizmetleri vermek için kuruldu. O yıllarda inşaat kalitesi çok iyi değil, yapılan inşaat işlerinin neredeyse tamamı ev kullanıcısını bulunca yeniden yapılıyordu. İnşaat firmaları da bu kadar örgütlü ve çok değillerdi. Özellikle bakım ve onarım işlerini yapacak ihtisaslaşmış firmaların eksik olduğu Bodrum’da, büyük şehir yaşam alışkanlıklarına sahip, çoğu kurumsal firmalarda yönetici olan ya da dünya görgüsü olan yazlık evlerin sahipleri durumdan çok şikayetçi idiler. Bu işleri genellikle sitelerde tanınmış ustalar yapıyor ya da site yönetimi organize ediyordu. İşte İbak İnşaat böyle bir ihtiyacın içinde doğdu. Kısa sürede, birçok farklı sitelerde bulunan evlerin bakım, onarım işlerini aldı ve tamamlandığı başarılı bakım onarım işleri sayesinde ibak İnşaat, çok kısa sürede tanınan bir firma oldu. İlerleyen yıllarda inşaat taahhüt işleri de yapmaya başladık. Edindiğimiz tecrübe ve piyasada oluşan itibarımızdan da cesaret alarak bugün hala, yapımcısı olmaktan gurur duyduğumuz Bitez Evleri, ibak Bitez Daireleri, ibak Çiftlik Evleri, ibak Gürnaz Evleri, ibak Güneşli Evler, ibak Rüya Evleri, ibak Amiral Evleri, ibak Gümbet Evleri, ibak Turgutreis Evleri, ibak Akçaalan Evleri, ibak Çukurbük Daireleri ve ibak Lucia Evleri projelerimizi hayat geçirdik. Tüm projelerle gurur duyuyorum. İnsan yaşamına ve doğaya saygılı, doğal yapıyı koruyan, geniş yaşam alanları sunan, modern yaşam ihtiyacının karşılandığı güzel projeler yaptık.”

KISITLI SERMAYE İLE BAŞLADI

“Konut projeleri devam ederken ibak İnşaat, Turgutreis Yat Limanı projesinin ana yüklenicisi oldu” diyen Akkaya, “Turgutreis Yat Limanı projesi ibak inşaat için bir dönüm noktası oldu. Çünkü şirket o güne kadar sadece konut projesi üretmişti ve şimdi ilk kez bir taşocağı işletecek ve deniz yapısı inşa edecekti. İşvereni ikna etmek zor oldu ise de başarı ile tamamladığımız bu işimiz şirketin piyasadaki konumunu da farklı iş yapma kapasitesini de çok geliştirdi. Kurduğumuz ortaklıklar ile de Turgutreis, Didim Yahşi, Yalıkavak Yat Limalarının ve bölgede yapılan birçok deniz yapısının ana yüklenicisi olduk. Bu süreç içerisinde, deniz yapıları ile birlikte anılan taş ocağı işletmeciliği ve agrega üretim işlerimizde geliştirdik. Kısıtlı sermaye ile başladığımız bu serüvene kazandığımızı da sermayemize ekleyince büyümek ve daha iyi olmak daha kolay oldu. Ancak, iyi standartlarda, yenilikçi, maksimum değere yönelmiş, topluma ve çevreye duyarlı, mühendislik kurallarının takip edilmesi prensiplerimizden hiç ayrılmadık. Yöneticilerimizin felsefesi tutku, sürekli yenilik ve çok çalışmaktır. 

Gümüşlük’te bir otel açıp turizm sektörüne de girdik. Böylece işlerimiz açılmaya başladı” ifadelerini kullandı.

HAZIR BETON SEKTÖRÜNE GİRDİ

“Hep kontrollü büyüdük” diyen Akkaya sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Güzel Bodrum’un en çok sevdiğimiz Gümüşlük mahallesinde, sahilde Otel Gümüşlük’ü 14 yıl evvel hizmete açtık. Turizm kentinde turizm yapmak için geç kaldığımızı düşünüyoruz. Önümüzdeki yıllarda tarım ve turizm temalı işletmelere yatırım yapmayı planlıyoruz” dedi. Akkaya, “5 yıl önce ibak Beton’u kurduk. Konut projelerimiz hala devam etmekte ancak çok fazla konut yapalım iddiamız hiç olmadı. Bugüne kadar 150 bağımsız bölüm ancak yapmışızdır. Bodrum’un yerleşik inşaat firmaları en fazla 25-30 konutlu projeler üretirken Bodrum dışından gelen firmalarımız her biri 200-300 konutluk projeler üretmeye başladı. Bodrum’a göre olmaması lazım gelen ölçekleri her alanda görmeye başladık. Büyük ve parlak olanı gelişme sayan bir kamu iradesinin de yardımı ile Bodrum içindeki her şey ile birlikte ancak altyapısız ve kısıtlı fiziksel imkanları ile hızlıca büyüdü. 2018 yılından sonra, Türkiye’nin hiçbir kentinde görülmemiş büyüme hızı ile sayfiye yeri olarak planlanmış Bodrum herkesin gözleri önünde büyük şehir olmak yolunda ilerliyor. Birinci sınıf devlet karayoluna açılan ofisler, ilk ve orta derece okulları olan Bodrum’un sorunlarının çözümüne ilişkin her kurumun gayretleri olmakla birlikte acele edilmesi zorunluluğunu bu yaz yaşadık. Su, arıtma, ulaşım ve kıyı kullanımı sorunlarımıza çözüm bulamaz isek ürettiğimiz mal ve hizmetlerin piyasa değerini yükselten Bodrum markası himayesinden yoksun kalabiliriz” diye konuştu.

ÖNCELİKLERİMİZ DEĞİŞTİ

İbrahim Akkaya, çiftçi bir aileden geldiği için toprakla bağını kesmedi. Kendisi ve ailesi organik tarıma çok meraklı. Bundan sonraki süreçte de tarım üzerine bazı planlar kurdu. Bir yandan ticari faaliyetlerine devam ederken diğer yandan sosyal işlerden geri kalmadı. Akkaya sosyal yönünü şu şekilde anlattı: “Akkaya ailesi tam bir Cumhuriyet projesidir. Malatya’nın bir köyündeki bir çiftçinin 6 çocuğunun elinden tutup Türkiye’nin en iyi üniversitelerine gönderen, Mustafa Kemal Atatürk ve onun yol arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyetin projesidir. Kazandığımız ve biriktirdiğimiz her şeyde toplumun payı olduğunu hiç unutmuyoruz. Çiftçi bir aileden geldiğimiz için toprakla bağımızı hiç koparmadık. Annem ve babam hala bahçelerini bırakmıyor, çiftçilikle uğraşıyorlar. Oğlum organik tarıma çok meraklı. Ben ve kardeşlerimde aynı şekilde. Bodrum’da bulunan arazilerimizde organik tarım ve alternatif turizm yapmayı planlıyoruz. Çok bina yapmayı sevmiyoruz sözümüz çok samimidir. Ticari faaliyetlerimizi yönetirken sosyal işlerden de hiç geri kalmadık. Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nda gönüllüyüm. Bodrum Ticaret Odası’nda yönetim kurulu üyesiyim, çeşitli kamu kurumlarında komisyon üyesiyim. Bulunduğum kamusal ortamlarda, gördüğüm sorunları ve aklımca uygun gördüğüm çözüm önerilerini dile getirmeyi seviyorum, gördüğümü görmezlikten gelmiyorum, toplumla ilgili sorunlarda saklanmayı değil vazifeye atılmayı seviyoruz” dedi.