Cam, İnşaat Projelerini Zengin Gösteriyor

Cam, İnşaat Projelerini Zengin Gösteriyor

Son dönemde iç ve dış cephede cam kullanımının çok arttığını ve tamamen cam kaplama binaların yapıldığını belirten Işık Cam satın alma ve pazarlama müdürü Caner Süvari, “Cam binayı daha zengin gösteriyor" dedi.

A+A-

Cam sektöründe çırak ve usta olarak uzun süre çalıştıktan sonra 1983 yılında kendi firmalarını kuran Mustafa Elmalı ve Ayhan Işık ayna dökme ile sektöre girdi. 1985 yılında Işık Cam adı altında faaliyetlerini sürdüren firma öz sermayesi ile büyüdü. 1990’lı yıllarda İzmir’e ilk kez rodaj makinesini getiren firma sektörde makineleşmeye hızlı bir şekilde geçti ve çok sayıda makine yatırımı yaptı. 15 yıldır Şişecam bayisi olarak faaliyet gösteren firma, Şişecam’da tüm ürünler bulunmadığı için 2019 yılında Glassel Cam şirketini kurarak müşterilerin farklı taleplerine cevap vermeye başladı. Glassel Cam, Işık Cam firmasına göre daha alt segment ve daha uygun fiyatlı ürünler sunuyor.

NE KADAR MAİNELEŞİRSENİZ O KADAR BÜYÜRSÜNÜZ

Cam sektörü sermaye gerektiren bir sektör olduğunu belirten Işık Cam satın alma ve pazarlama müdürü Caner Süvari, “10 yılda bir ciddi yatırımlar yapmanız ve üretim makinelerinizi yenilemeniz gerekiyor. Sektörün en büyük gideri makineler. Makinler çok pahalı ve 10 yılda bir mutlaka yenilenmeli. Yenilemediğinizde piyasada tutunamazsınız. Sermayenin yüzde 65-70’i makine alımı ve bakımına gider. Bu sektörde ne kadar makineleşirseniz o kadar büyürsünüz. Cam sektöründe yenilikleri takip eden bir firmayız. Yeni bir ürün veya yeni bir makine çıktığında hemen bünyemize katıyoruz” dedi.

caner-suvari.jpg

2-3 YIL SONRA KÜÇÜK CAMCI KALMAYACAK

Geçmiş dönemlerde mahalle arasında faaliyet gösteren küçük camcıların çok olduğunu belirten Süvari şu şekilde devam etti, “Cam sektöründeki gelişmeler makineleşmeyi mecbur kıldı. Makineleşmeyi becerebilenler büyüdü. Mahalle arasında elinde çelik elmas, ağaç metre ve manuel masa ile camı yatırıp kesen camcıların sayısı azaldı. Artık inşaatlardaki camları doğrama firmaları takmaya başladı. Bu yüzden piyasada küçük camcılar azaldı. Sektörün o kısmı da bitiyor. 2-3 yıl sonra mahalle aralarında küçük camcı göremeyeceğiz.”

YARISI İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANILIYOR

En fazla inşaat sektörüne hitap ettiklerini ve ürettikleri camların yarısının inşaatta kullanıldığını belirten Caner Süvari, “Ürünlerimizin yüzde 50’si inşaatlarda kullanılıyor. Dış cepheden iç dekorasyon ürünlerine kadar inşaatın her yerinde kullanılan camları üretiyoruz. Dış cephede; cephe giydirme, patentli ısı cam, balkon camları iç kısımda; merdiven sahanlık camları, mutfak ve banyo dolaplarındaki camlar, kapı camları gibi birçok alanda cam üretimi yapıyoruz. Bunun dışında mobilya, elektik gibi inşaatla doğrudan bağlantılı sektörlerle de çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

isik-cam-izmir.jpg

CAM, PROJELERİ ZENGİN GÖSTERİYOR

Camın inşaat projelerini daha zengin gösterdiğini belirten Süvari sözlerini şu şekilde sürdürdü, “İnşaat en fazla iş potansiyeli sağlayan sektördür. Milyonlarca kişiyi dolaylı olarak istihdam ediyor. İnşaat sektöründeki gelişim bizi de geliştirdi. İnşaat sektörü camın korkulacak bir malzeme olmadığını sağlıklı ve güvenli olduğunu anladı. Projelerde de cam ağırlık kazandı. Cam, inşaat projelerini zengin gösteriyor. İnsanlar bir projeyi dolaşırken ilk dış cephesine bakıyor. Dışında cam kullanılmışsa albenisi artıyor. Günümüzde dış cephede hiç duvar kullanılmadan cam giydirme ile yapılan binaların sayısı artıyor. Cam ferahlıktır, genişliktir, rahatlıktır. Ofis ortamlarında cam çok kullanılıyor artık. Çünkü daha ferah bir alan oluşuyor."

CAM, BETON VE SIVADAN DAHA UZUN ÖMÜRLÜ

Camın ömrü betondan daha uzun olduğunu savunan Süvari, “Betonun dış erozyonda aşınma durumu cama göre daha fazladır. Nem gibi unsurlar betonu bozar. Camda, en fazla rüzgardan dolayı ince çizikler oluşur. Camın yüzeyinin matlaşması için 50-60 yıl geçmesi lazım. Camın binadaki ömrü betondan da sıvadan da daha uzundur. Biz camı nasıl daha güvenli hale getiririz bunu düşünüyoruz. Temperli cam üreterek sağlamlık direncini artırıyoruz.  Kırıldığı zaman küçücük parçalara bölünüp insanlara zarar vermeyecek hale getiriyoruz. Hem temper hem de laminasyon uygulayarak çift emniyetli hale getiriyoruz. Hem darbeye karşı koruyor hem de dağılmamasını sağlıyoruz. Ultraviyole ışınları bina içine vermeyen malzeme ile yalıtım değerlerini artırıyoruz. Nano teknoloji ile camların üzerine kaplamalar yaparak ısı geçirgenliğini artırabiliyor veya engelleyebiliyoruz. Doğrama ısı yalıtımlı mı diye soruyorlar ama cam ısı yalıtımlı mı diye sormuyorlar. Isıtma ve soğutmada en büyük yalıtımı cam sağlar” dedi.

isik-cam-fabrikasi.jpg

İNŞATÇILAR CAMCILARA DANIŞSIN

İnşaatçıların cam konusunda yeterince araştırma yapmadıklarını, cam seçimini doğramacılara bıraktığını belirten Süvari müteahhitlerin cam alırken de araştırma yapması ve projeye en uygun camı kullanması gerektiğini söyledi. Süvari sözlerini şu şekilde noktaladı, “Cam sektörü piyasada çok küçük bir sektör olarak görülüyor. İnşaatçılar bizi hep son kalem olarak görürler. Mimar ve mühendis projeyi çiziyor. İçi ve dışını döşüyorlar, son aşamaya geldiğinde camlar takılıyor. Bize kimse danışmıyor. Doğramacıya gidiyorlar. Binayı tasarlarken camın ebatlanması, camın kullanım şeklini bize gelip soracaklarına doğrama sektörüne soruyorlar. Doğramacının uzmanlık alanı olmadığı için cam kullanırken gelip camcılara danışmalarını istiyoruz. Örneğin deniz kenarında güneşi gören cepheye ısıcam takıyorlar. İlerleyen dönemlerde camla ilgili birçok şikayet alıyorlar. Camcılara sorulmadığı halde suçlanan yine camcılar oluyor. Sektörümüzdeki en büyük sıkıntılardan biri de bu. Halbuki projenin başında kullanılması gereken cam hangisi diye bize danışsalar güneşe, rüzgara, deniz suyuna dayanıklı olan camı kendilerine sunarız. Daha sonra doğramacıya gitip ve bu camı kullan dese bir sorun yaşamayacak.”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.