Türkiye'de yaklaşık 17 milyon konut olduğunu ve bu konutlardan yalnızca 10 milyona yakınında deprem poliçeleri bulunduğundan bahseden sigorta uzmanı Mehmet Demirtaş, yüzde 50-54 arasında sigortalılık oranı olduğuna dikkat çekerek bunun yüzde 70-75 oranında olması gerektiğini belirtti. Sigorta oranlarının hala yetersiz olduğunun altını çizen Demirtaş, konuyla ilgili duyarlılığın artmaya başladığını açıkladı.

Özellikle Elazığ'da yaşanan deprem sonrasında deprem sigortasına taleplerin yükseldiğinden bahseden Demirtaş, "Her gün bizi arayarak deprem sigortasının fiyatını ve kapsamını öğrenmeye çalışanların sayısı artıyor. Deprem sigortası zorunlu bir sigorta ve depreme bağlı olarak yaşanan doğal afetleri de karşılayan bir poliçe türüdür. Yani depremden sonra sel, su hasarı ya da yangın yaşanırsa ve zarar söz konusuysa bunu deprem sigortası karşılar" sözlerine ekledi.

İzmir'de 100 metrekare bir konuta 220-230 liraya yıllık poliçe hazırladığını belirten Demirtaş, kredi kartına 4 ay vadeli ödemelerin vatandaşların seçtiğini anlattı. Halkın hala bu sigorta türü ile ilgili bilinçsiz olduğundan bahseden Demirtaş şu ifadeleri kullandı:

"Son depremlerin ardından bizim işlerimizde yüzde 20-25 artış oldu. Bilgi alan da var poliçelerini onaylatarak kendilerini güvence altına alanlar da var. Türkiye'de yaklaşık 17 milyon konut var. Bu konutlardan 10 milyona yakınında yaşam poliçeleri var. Herkesin yaptırması lazım bu sigortayı. Geçen hafta İzmir'de bir fırtına yaşandı. Müşterimizin otomobilin üzerine konteyner düştü. Tek tesellimiz içinde kimsenin olmaması. Ama müşterimizin yeni aldığı bir otomobildi. Sigortası sayesinde hasarı karşılandı. Uygun fiyatlara yıllık poliçeler kesiyoruz."

'RİSKLERİ MİNUMUMA İNDİRMEK MÜMKÜN'

Buca'da yaşayan 2 çocuk babası Mali Müşavir Volkan Uğurlu da depremlerin sık yaşanması üzerine sigorta yaptırmak için arayışta olduğunu söylerek, "Evim için sigorta yaptırmayı düşünüyorum. Aynı zamanda iş yerine de yaptırabilirim. 4 kişilik bir ailem var. Çocuklar kendi aralarında tatbikat yapıyor. Evim 8'inci katta ve beşik gibi sallanıyor. Evden taşınmayı bile düşündük. Ama evimi teminat altına almak istedim. 120 metrekare evim için gayet uygun bir rakam aldım" şeklinde konuştu.

Deprem sigortaları hakkında bilgi almak için geldiğini anlatan Toygar Şakar ise şunları söyledi:

"İzmir deprem bölgesi. Son zamanlarda sık yaşanıyor. Bu durum hem beni hem ailemi korkuttu. Önlem almak istedik. Deprem doğal afet olduğu için onu engellemek mümkün değil. Sigorta yaptırarak riskleri minimuma indirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili bilgi almaya geldim. Deprem sigortalarının primleri oldukça düşük. Ödemeleri de basit. Kredi kartına taksit yapılıyor vade farksız. Ufak primler ödeyerek büyük risklerden kaçınmayı severim."