Depreme tek Önlem Kentsel Dönüşüm

Depreme tek Önlem Kentsel Dönüşüm

Son günlerde Çanakkale'de art arda meydana gelen depremler İzmir'de de kendini hissettirirken; deprem yönetmeliğine aykırı sağlıksız yapıların varlığı yeniden gündeme geldi.

A+A-

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yaşanan depremlerle ilgili önemli uyarılarda bulunurken; İzmir'de 6 şiddetinde bir depremin olasılığını da hatırlattı.

İzmir’de özellikle Alsancak, Konak, Bayraklı, Mersinli, Karşıyaka, Alaybey, Bostanlı, Mavişehir ve Çiğli'nin kritik bölgeler olduğu uyarısında bulunan Prof. Dr. Ercan, “Bu bölgeler depremden etkilenecek. Ne yazık ki, İzmir’de kentsel dönüşüm var, ancak yapısal dönüşüm yok. Bir an önce önlem alınmalı” dedi.

İZMİR'İN YÜZDE 85'İ DÖNÜŞMELİ

Uzun yıllardır İzmir'de kentsel ve yapısal dönüşümün bir an önce tamamlanması gerektiğini vurgulayan Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır da, birinci derecede deprem kuşağı içinde yer alan İzmir'in merkezi başta olmak üzere; büyük çoğunluğun kentsel dönüşüme ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti.

İzmir’de olası büyük bir deprem öncesinde yapı stoğunun güçlendirilmesi ve yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Nasır, kentsel dönüşümün ada bazında bölgesiyle bütüncül olarak değerlendirilmesinin öneminin son depremlerle bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti.

Yürürlükte iki yasa bulunduğunu ve bunun da çift başlılığa yol açtığını savunan Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, “Türkiye’de kentsel dönüşümün en fazla konuşulduğu il İzmir olmasına rağmen, konunun aktörleri gerekli çalışmaları tamamlayıp faaliyete geçememişlerdir” dedi.

ÇİFT BAŞLILIK ORTADAN KALDIRILMALI

Çözüm olarak 6306 sayılı yasa ile 5393 sayılı yasanın 73’üncü maddelerinin birleştirilerek çift başlılığın ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Nasır, “6306 sayılı yasanın eksikliklerini giderecek yeni bir yasa yapılması gerekiyor. Kentsel dönüşümün başarıya ulaşması için tüm aktörlerin uyumlu ve birlikte çalışması önem taşıyor. İzmir’in kentsel dönüşümdeki en büyük eksiği, geleceğe yönelik hala bir master planına sahip olmamasıdır. Üst ölçekli planlarla, alt ölçekli planlar birbiriyle uyumlu değil” diye konuştu.

İzmir’in geleceğini belirleyecek, bölgesiyle bütüncül planların yapılmasının önem taşıdığını ifade eden Necip Nasır sözlerini şöyle sürdürdü: “1985 Yılında çıkan ve yamalı bohçaya dönen 3194 Sayılı İmar kanunu yeniden düzenlenmeli. Planlama yetkisi yeni bir kanunla yerel yönetimlere verilmeli, ancak onlara da 2 - 3 yıl gibi bir süre tanınmalı. Planlamaların süresi içinde tamamlanmaması durumunda yetkiler bakanlığa devredilmelidir”


ESKİYİ YIK – YENİSİNİ YAP ÇÖZÜM DEĞİL


Doğru planlama yapılamadığı için İzmir’de yeni arsa üretilemediğinin de altını çizen Necip Nasır, bunun da müteahhitleri kentsel dönüşüm adı altında yık - yap sistemine yönlendirdiğini, ancak bunun kentsel dönüşüm değil, bina yenileme olduğunu dile getirdi.

Eskiyi yık, yenisini yap mantığıyla, kentin beton yığınına dönüşeceği uyarısında bulunan Necip Nasır, “Bugüne kadar İzmir’de yık - yap kapsamında 25 bine yakın bina inşa edilmiş durumda. Kentsel dönüşüm adı altında kenti beton yığınına çevirdik. İzmir olarak bir an evvel, önümüzdeki 20, 30 hatta 50 yılı planlamamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.