İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan depremde krediyle aldığı evi yıkılan vatandaş, bitmemiş ödemelerine karşılık özel bir bankanın DASK tazminatının bir bölümüne el konulmasından sonra krediyi erken kapattığı gerekçe gösterilerek tazminat da alınmasını tüketici hakem heyetine taşıdı. Heyet, vatandaşın lehine sonuç verdi.

Hüseyin Karakoç'un 2016 yılında konut kredisiyle satın aldığı dairesinin yer aldığı apartman İzmir'de meydana gelen depremde yıkıldı. 

Deprem anında dairede bulunmayan Karakoç, meydana gelen deprem sonrası konut kredisi işlemleri için bankayla görüştü.

Görüştüğü bankanın rehinli alacaklı haklarını gerekçe sunarak Doğal Afet Sigortaları Kurumundan (DASK) alınacak ödemeye el koyacağını öğrenmesiyle itiraz eden Karakoç'un çabaları sonuçsuz kaldı.

124 bin 600 TL olan DASK ödemesinin 90 bin TL'sine kredi bedeli olduğu için el koyan banka,faiz ve vergi gibi kesintilerden sonra Karakoç'a 22 bin TL'lik bir ödeme yapıldı.

İşlemler esnasında bankanın kredi erken kapatıldığı gerekçe gösterilerek yüzde 2 "kredi erken ödeme tazminatı" kestiğini gören Karakoç, bu konuyu tüketici hakem heyetine taşıdı.

Banka kesilen bedeli iade etti

Bayraklı İlçe Tüketici Hakem Heyeti, "Erken kapama, tüketicinin iradesi sonucu gerçekleşmeyip mücbir sebep tahtında fiili bir zorunluluk içerdiğinden, kaldı ki tüketicinin başkaca bir çözüm üretebilme imkanı bulunmadığından başvurunun kabulü ile yasal faiziyle tüketiciye iade edilmesine" karar verdi.

Konuya ilişkin konuşan Hüseyin Karakoç, banka yetkililerine "kredisini kendi iradesiyle kapatmadığını, kapatmaya zorlandığını" söylediğini ancak söz dinletemediğini dile getirdi.

Kendisiyle aynı sorunu yaşayan başka depremzedeler de bulunduğunu söyleyen Karakoç, "Herkes hakları konusunda bilgili değil. Bilgili olmadıkları için de neyi alabilecekleri neyi alamayacaklarını dahi bilmiyorlar. Bu kararın benzer durumdaki diğer deprem mağdurlarının içini rahatlatacağına inanıyorum." diye konuştu.

Depremzede Karakoç'un avukatı Uğur Erdoğan da konu hakkında düşüncesini aktardı. 
"Bankanın belli bir noktaya kadar haklarını kullanmasını da anlayışla karşılıyoruz ama müşterisinin yanında olmak yerine karşısında olmayı tercih etti." diye açıklayan Erdoğan, şunları ifade etti:

"Böyle bir mücbir sebep söz konusuyken DASK'a el koydu. Üstüne bir de sanki krediyi erken kapatan müvekkilmiş gibi erken ödeme tazminatını kesmeye çalışması, bardağı taşıran son damla oldu. Hakem heyetine başvuru yaparken hukuka aykırılığıyla birlikte bu durumun esasen vicdana da aykırı olduğunu belirttik. Hakem heyeti taleplerimizin tamamını tereddütsüzce kabul etti."