Dünya mobilya pazarı, 500 milyar doları aşkın büyüklüğüyle ‘gelecek vadeden’ sektörlerden olurken, Türkiye yüzde 1-1,5’lik payıyla Vietnam’ın ardından 12’nci sırada yer alıyor. Özellikle malzeme kalitesi ve işçiliğiyle öne çıkan ‘yoğun emek’ odaklı Türk mobilyacılar, söz konusu rakamların katma değeri düşük seri üretimin yanı sıra, ‘kenara itilme’ hissi nedeniyle ortaya çıktığını kaydediyor.

Birkaç yıl öncesine kadar mobilya denilince akla ilk yerlerden Siteler’de de esnafın ‘unutulma’ endişesi taşıdığını ifade eden Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Genel Sekreteri, Q’ZENS Furniture&Interior Design ortaklarından Yılmaz Doğan, bu nedenle eski heyecanın kalmadığını, artık çok sayıda firmanın ‘günü kurtarma’ telaşında olduğunu kaydetti.

 “1990’larda kaldı”

Siteler’in Türk mobilya sektörünün gelişim noktası olduğunu anımsatan Doğan, “Bir zamanlar tüketicinin gözü kapalı güvendiği ‘Ankara mobilyası’ kavramını ortaya çıkaran Siteler, ne yazık ki son yıllarda kan kaybetme sürecine girdi. Bunda endüstriyel tesislerin girdiği seri üretim telaşının olduğu kadar, bölgeyi günümüz şartlarına uyarlayamamanın da payı var. Türkiye sıralamasında 2’nci sıradan 4’e gerileyen Ankara, bir zamanlar mobilya sektörünün kalbiyken, halen 1990’lı yılları andıran görünümüyle ciddi kan kaybı yaşadı. Oysa Siteler, Türk mobilya sektörünü dünya devi yapacak mesleki birikim ve işçiliğe sahip firmalarla dolu” dedi.

“Araç park edecek yer bile bulunamıyor”-

Doğan, Siteler’in günümüz şartlarına uyumlu projelerle yenilenmesi ile sektörü kurtaracak hamlelerin birbiri ardına geleceğinin altını çizerek, şunları söyledi:

“Uzun yıllardır Siteler’i yenileme konusu Ankara’nın en fazla konuştuğu konuların başında geliyor. Ancak Siteler’in ciddi, bölgeyi yeniden canlandıracak, altyapı sorunlarının tamamen ortadan kalktığı, günümüz tüketim alışkanlıklarını da destekleyecek projelere ihtiyacı var. Siteler, 4’üncü Kolordu’nun bulunduğu araziyle beraber, Turgut Özal Bulvarı, Bostancık Caddesi ve sanayinin mevcut 2,20 kilometrelik cephesi ile yaklaşık 8 kilometre cepheyi bulan alan cadde-fuar merkezi gibi düzenlenebilir. Şu an mobilya alıcısı aracını koyacak yer bile bulamıyor bazen. Gelen de mağazalar arası gezmekten yorulduğunda, ailesiyle kahve içecek, yemek yiyecek nezih mekanların eksikliğini hissediyor. Yapılacak bir kompleks, alıcının çok daha rahat alışveriş yapabilmesini sağlar. Hem üretici, hem çalışan, hem de tüketicinin motivasyonunu artırmak, Başkent’e yakışan, günümüz şartlarına uygun hatta ötesinde mekanlar oluşturmak hepimizin önceliği olmalı. Hedefimize ulaşmak durumunda bu potansiyel ile Siteler tekrar eski güzel günlerine dönerken, dünya liginde de çok kısa sürede 5-10 basamak üste çıkarak ilk sıralarda yer alabiliriz..”