Emsal Artışının İptal Edilme Olasılığı Çok Yüksek!
Emsal artışı ile beraber nüfus yoğunluğunun çok artacağına, altyapı, kamu hizmetleri ve sosyal imkanların yetersiz kalacağına dikkat çeken inşaat yüksek mühendisi Necmi Okumuş, "Yargıya taşındığında emsal artışının iptal olma ihtimali çok yüksek" dedi.
Son Mühür TV’de yayınlanan Gün Başlıyor programına konuk olan Kentsel Dönüşüm Uzmanı yüksek inşaat mühendisi Necmi Okumuş İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı kararı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
TEKNİK ADAMLARI DAHİL ETMİYORLAR
2014 yılından bu yana kesintisiz olarak “Kentsel Dönüşüm” üzerinde çalışma yaptığını belirten Necmi Okumuş, teknik kişilerin “Anayasa’ya kanuna, plana” dayanarak konuşması gerektiğinin altını çizdi. Okumuş, “Bu pencereden baktığımızda şu anda konuşulan emsal artışının maalesef bir dayanağı yok. Teknik adamları bu tür kararlarda dahil etmiyorlar. Bu kararlar alındıktan sonra dahil ediyorlar. Dolayısıyla şu andaki emsal artışı halk ile siyasiler arasında konuşuluyor” dedi.
EMSAL ARTIŞI HAYAL GÖRÜNÜYOR
Deprem bölgesine gittiğinde 20 dakika otopark aramak zorunda kaldığını ifade eden Okumuş “İnsanların istek ve beklentileri var. Böyle baktığınızda halkın haklı istekleri var. İşin diğer tarafında ise bu işin böyle olamayacağını da anlamak zorundayız. İşler bir plan çerçevesinde yürümek zorunda. Örnek verecek olursak planlar çerçevesinde bir daire için yaptığınız emsal artışı ile 100 metrekareyi 130’a çıkarıyorsunuz. Ama şunu görmek lazım 100 kişi yaşayacak yerde 130 kişi yaşayacak. Altyapı ve sosyal hizmetler yetersiz kalıyor. Maalesef bu artış bir hayal gibi görünüyor” sözlerine yer verdi.
MESLEK ODALARI YOĞUNLUK ARTIŞINA KARŞI
İmar artışlarının belediyelerin yetkisinde olduğunu söyleyen Okumuş meslek odalarının tepkisinin yoğunluk artışlarına yönelik olduğunu dile getirdi. Okumuş, “ Emsal artışı ile sadece binaların yoğunlukları artmıyor. Aynı anda altyapı düşünülmeli. Altyapıyı istediğiniz gibi büyüttük ama bölgedeki kamu hizmetleri, altyapı ve sosyal alanlar, yeşil alanlar yetersiz kalacak. 100 kişilik altyapı kurmuşsunuz ancak yoğunluğu artırarak 130 kişiye çıkarıyorsunuz. Bu durumda sorunlar oluşacaktır.
YÜZDE 67'NİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR
İzmir’in yüzde 67’sinin riskli yapılardan oluştuğuna dikkat çeken Okumuş sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Peki bu depremde yıkılanlar yüzde 67’nin yüzde kaçı? Devlet ya da yerel yönetimler işi incelediğinde biraz daha sağduyulu davranması lazım. Konu dönüşecek evlerle ilgili değil. Konuya tüm bu riskleri kapsayacak bir sağduyu ile yaklaşmak gerekli. Konuya sadece bugünkü depremzedeler için bakamazsınız. Yüzde 67’nin değerlendirilmesi gerekiyor. Depremzedeyi anlamaya çalışıyorum. Ben de Marmara depreminde aile bireylerimi kaybettim, acı sonuçlarını yaşadık. Ama genel anlamda büyük bir sistemle çözüm gerekiyor. Depremzedeyi anlayarak olaya bakıyorum ama onların da şunu anlaması gerekiyor. Bu onlar için değil, herkes için verilmesi gereken karar” dedi.
TEKNİK OLARAK İPTAL EDİLME İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK
İzmir’de 80 bin deprem mağdurunun yerel yönetimler üzerinde büyük bir baskısı olduğuna işaret eden Okumuş, “Bir şekilde mağdurlar mutlu olmalılar, tatmin olmalılar ama teknik adamlar olarak bizler farklı görüyoruz. Konu yargıya giderse bunları değerlendirip karar vermesi gerekiyor. Şu an teknik olarak iptali çok büyük bir ihtimal. bu tür mağduriyetlerde ilgili bölgenin yoğunluğunu artırmadan çözüm bulması gerekir” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.