
Ev Sahipleri Kiracı Oluyor!
2000'li yılların başlarında yüzde 78 olan ev sahipliği oranı günümüzde yüzde 56'ya ulaşırken, kiracı oranı ise yüzde 22'den, yüzde 44'e çıktı. Sektör temsilcilerine göre kira fiyatlarının hızla artmasının temel nedeni arz yetersizliği
Haber Global'den Sibel Gülersöyler'in haberine göre Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadelede kritik bir adım olarak konut arzının artırılacağını ve önümüzdeki yıllarda büyük çaplı bir sosyal konut seferberliği başlatılacağını açıklamasından sonra gözler sektöre çevrildi. Şimşek, kira fiyatlarının hızla artmasının temel nedenlerinden birinin arz yetersizliği olduğunu belirterek, devlet destekli konut projeleriyle vatandaşların konuta erişimini kolaylaştırmayı hedeflediklerini ifade etti. Şimşek'in açıklamalarını değerlendiren Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, ev sahibi ve kiracıların oranlarındaki değişime dikkat çekerek, "Türkiye'de 2000'li yılların başlarında ev sahipliği oranı yüzde 78, kiracı yüzde 22'di. Günümüzde bu oranın yüzde 56 ev sahibi; yüzde 44 kiracı olarak değişti" dedi.
TEŞVİK VERİLMELİ
Barınma krizi yaşandığını söyleyen Kiraz, "Özellikle gençlerin, yeni evlilerin ve dar gelirlilerin ev sahibi olma ihtimalleri zorlaştı. Bu noktada Türkiye’nin kiralık sosyal konut üretimine geçmesi gerekiyor. Genel idare, belediyeler ve özel sektör ciddi teşviklerle bu alana yönlendirilebilir. Bu kapsamda dünyanın modern ülkelerinde olduğu gibi sosyal devlet uygulaması kapsamında bir kiralık sosyal konut çalışması olursa konut sorununun çözümünde ciddi bir çözüm oluşturacağı söylenebilir" dedi.
KONUT ARZI ARTIRILMALI
Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği yetkilisi Sevil Ece Gümüş, konut arzının artırılmasının enflasyonla mücadelede kilit bir çözüm olduğuna dikkat çekerek, “Son dönemde kiralar ve konut fiyatlarındaki hızlı artış, Türkiye’deki ekonomik zorlukları derinleştiren en önemli unsurlardan. Halkın alım gücünün giderek azaldığı, hayat pahalılığının yükseldiği bir dönemde, konut arzının artırılması, enflasyonla mücadelede temel çözüm yollarından biridir. Bu noktada, devletin özellikle sosyal konut projelerine ve kentsel dönüşüme yönelik atacağı adımlar, ekonomik dengeyi sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.
FİYATLARI YUKARI ÇEKER
Gümüş, sosyal konut projelerinin sadece konut edinmeyi kolaylaştırmakla kalmayacağını, aynı zamanda piyasalarda arz-talep dengesinin sağlanarak, fiyatların kontrol altına alınmasına da yardımcı olacağını ifade etti. Gümüş, yazlık bölgelerde de konut arzının yetersiz olduğunu ifade ederken şunları söyledi: "Bu durum kira fiyatlarını daha da yukarı çekiyor. Bu tür bölgelerde sosyal konut projelerinin kapsamlı bir şekilde ele alınması gerekiyor. Aksi takdirde, sadece büyük şehirlerde atılacak adımlar, sahil kentlerindeki konut krizine çözüm üretmekte yetersiz kalabilir. Bu noktada, bölgesel dinamiklerin göz önünde bulundurulması büyük önem taşıyor.
ÇEVRE DOSTU OLMALI
“Sosyal konut projeleri, sadece kısa vadeli bir çözüm olarak görülmemeli" diyen Gümüş açıklamalarını şöyle noktaladı: "Doğru planlama ile bu süreç, uzun vadeli ekonomik istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunacaktır. Konut arzını artırmaya yönelik çabalar, inşaat sektörünü canlandırırken, enflasyon üzerindeki baskıyı da azaltır. Arzı artırmaya yönelik adımlar atılırken, sürdürülebilir şehircilik ilkeleri göz ardı edilmemeli. Enerji verimliliği yüksek, çevre dostu yapılar inşa edilerek, doğaya uyumlu ve uzun vadede maliyetleri düşük yaşam alanları oluşturulmalı. Ayrıca, yeni projeler sosyal donatı alanları, ulaşım olanakları ve altyapı yatırımları ile desteklenmelidir. Aksi takdirde, sadece daha fazla bina inşa etmek yerine, yeni sorunlar doğuran bir yapılaşma süreci ile karşı karşıya kalabiliriz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.