İnşaat sektöründe yeniden çetrefilli bir sürece giriyoruz.

Konut kredisindeki düşük faiz avantajı kısa sürdü.

***

Düşük faizin etkisiyle 2 ayda 419 bin 369 konut satıldı. Bu konutların 232 bin 225 tanesi için konut kredisi kullanıldı.

Toplam satışlardan 140 milyar liralık bir gelir elde edildi.  Haziran-Temmuz ayında 47,5 milyar liralık kredi kullanıldı.

90 milyar liralık tasarruf yastıkaltı ve diğer yatırım araçlarından gayrimenkule döndü.

Konut stoklarını tüketip parasını cebine koyan müteahhitler yer arayışına girmişti ki piyasalardaki dengeler yine değişti.

Dövizdeki yükseliş ve Merkez Bankası’nın müdahalesi sonucunda konut kredileri artışa geçti. Kamu bankaları 0,64 olan konut kredisi faizlerini 1,09’a kadar çıkarırken özel bankalar yüzde 1’in altında olan konut kredisi faizlerini yüzde 1,30-1,50 seviyesine çıkardı.

Konut kredi faizlerinin yükselmesi ve dövizdeki hareketlilikten dolayı konut satışları tekrar düşüşe geçti.

Faizlerdeki yükseliş yatırım iştahını da kaçırdı. Krizden yeni çıkan müteahhitler belirsiz bir piyasada yatırım yapma konusunda bu kez çok istekli değil.

Yeni yatırım planları rölantiye alındı. İlerleyen aylarda döviz ve faiz oranlarındaki hareketlilik bir süre gözlemlenecek.

Müteahhitler yatırım yapmak için ‘düşük faiz bekliyor’ gibi bir algı oluşmasın.

Müteahhitler düşük faiz değil istikrarlı bir ekonomi bekliyor. Faiz oranlarının kısa vadede tekrar 0,64 seviyelerine gelmesini beklemiyoruz. Sadece psikolojik eşik olan 0,99’u aşmaması yeterli. Ancak dövizdeki ve faiz oranlarındaki oynaklık azaltılmalı. Faiz oranları 1-2 ay içerisinde yüzde 100 artmasın.

İnşaat uzun vadeli bir yatırım. Bugün başladığınız bir inşaatı 2 yıl sonra bitirebiliyorsunuz. Ama 2 yıl sonra piyasa durumunun ve faiz oranlarının ne olacağını öngöremiyoruz.

Düşük faizden ziyade istikrarlı bir faiz beklentisi içerisindeyiz.

Faiz oranlarında istikrar sağlanırsa, yatırımda da istikrar sağlanır.