Gökdelenler 5-8 Katlı Yapı Stoğundan Daha Güvenli
İnşaat mühendisi Aziz Baburhan yüksek yapıların büyük yatırımcılar tarafından mühendislik bilgisi ile yapıldığını ancak nüfusun çoğunluğunun yaşadığı 5-8 katlı yapıları kimin nasıl yaptığını bilmediklerini, bu binaların kalfalara bırakıldığını söyledi.
İzmir depremiyle birlikte yüksek yapıların güvenliği bir kez daha gündeme geldi. Vatandaşlar yüksek yapılarda yaşama konusunda endişeli. Ancak yaşanan depremde Bayraklı'daki 5-10 katlı binaların çoğu hasar görürken yüksek yapıların hiçbiri zarar görmedi.
Gökdelenlerin büyük kısmı üniversiteler ile işbirliği yapılarak zemin etüdü ve iyileştirmesi yapılıyor. Gökdelenlerin statik hesabını İzmir'in en iyi inşaat mühendisleri yapıyor.
İzmir'de yüksek yapılar dahil birçok projenin statik hesabını yapan inşaat mühendisi Aziz Baburhan yüksek yapılarla ilgili açıklama yaptı.
GÖKDELENLER 5-8 KAT YAPI STOĞUNDAN DAHA GÜVENLİ
Ülkedeki nüfusun en fazla yüzde 1'inin gökdelenlerde yaşadığını belirten Baburhan, "Bu ülkede en çok hangi yapılara güveniyorsunuz diye sorarlarsa ben yüksek yapılara derim. O binalarda çok ciddi bir yatırım var. Girişimci parasını riske etmek istemediği için hem mühendislik hem de yapım aşamasını çok ciddiye alıyor. Hem zemin güçlendirme hem de kullanılan malzemenin kalitesi çok yüksek. Ülke nüfusunun en fazla yüzde 1’i bu gökdelenlerde yaşıyor" dedi.
EN RİSKLİ BİNALARIMIZI KALFALARA BIRAKMIŞ DURUMDAYIZ
Nüfusun büyük kısmının yaşadığı 5-8 katlı yapıları parası olan ama teknik bilgisi olmayan herkesin yapabildiğini belirten Baburhan sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Bizim en büyük sıkıntımız yapı stoğunun büyük kısmını oluşturan 5-8 katlı binalar. Bu binaları parası olan herkes yapabiliyor. Çoğunda teknik kadro yok. Biz bu inşaatları kalfalara bırakmış durumdayız. Asıl sıkıntı 5-8 kat arası binalarımızı kim yapıyor ve bunları kim denetliyor. En fazla risk teşkile eden binalarımız bunlar. Zemin yapı ilişkisinden dolayı depremde en fazla ivme alan yapılar bunlar. En fazla ivme alan yapılarımızı kimlerin nasıl yaptığını bilmiyoruz. Bu ülkede riskli yapılar yüksek yapılar değil alüvyon zeminde yapılan 5-8 katlı yapılardır. Bunları çok daha iyi denetlemeliyiz. Nüfusumuzun büyük çoğunluğu burada yaşıyor”
HER DEPREMDE YENİ BİR ŞEY ÖĞRENİYORUZ
Her depremde yeni bir şey öğrendiklerini belirten Baburhan, “ Bir makine üretirken test edebiliyorsunuz ama her bina yaparken test etme imkanımız yok. Her bina kendine özel bir tasarımdır ve biz sadece yaklaşımlarımızda test edebiliyoruz. Gerçek testimiz ise depremlerdir. Bu depremde şu dersi çıkardık; duvarlarımızı nasıl daha yapabiliriz. Malzemede mi sıkıntı var? Taşıyıcılardaki ötelemeyi mi azaltmamız gerekiyor? Klasik yapıda en iyisini de yapsak bizim binamız hasar görecek. Önemli olan bu hasarın bizim canımıza kast etmeyecek seviyede kalması. Bizim yönetmeliğimiz depremde hasar görebilecek ama cana kast etmeyecek binaların üretilmesi gerektiğini söylüyor. Dünyadaki bütün deprem yönetmeliklerinde de bu böyledir” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.