Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. (Halk GYO), Türkiye’nin uluslararası ticaret merkezi olarak konumlandırılan İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) yer alan Halk Ofis Kuleleri’nden birinin kısmi satışını tamamladı.

Satış Değeri 4,5 Milyar TL’yi Aştı!

Halk GYO, Kamu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamada, şöyle denildi:

“Şirketimizin  portföyündeki İstanbul Finans Merkezi'nde yer alan İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Finanskent Mahallesi, Finans Caddesi, No 28 adresinde kain ve Tapu'da 3328  Ada,11 Parsel'de kayıtlı 1 adet ana bina ve 2 adet podyum olmak üzere toplamda 36.655,89 metrekarelik  ofis niteliğindeki taşınmazların, şirketimiz ana hissedarı Türkiye Halk Bankası AŞ'ye ekspertiz bedelinin üzerinde olmak üzere 4 milyar 527 milyon 2 bin 415 TL+KDV bedel ile kısmi satışına karar verilmiştir.” 

Gayrimenkulün Toplam Değeri

Kısmi satış gerçekleştirilen gayrimenkulün toplam ekspertiz değeri 10 milyar 949 milyon 543 bin TL olarak belirlendi. Bu satış, Halk GYO’nun stratejik hedeflerine ve finansal büyüklüklere uyumlu önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

İstanbul Uluslararası Finans Merkezi: Stratejik Bir Proje

Halk GYO’nun da büyük paydaşlarından biri olduğu İstanbul Uluslararası Finans Merkezi, bankalar, kamu kurumları ve özel sektör finans şirketlerinin genel merkezlerine ev sahipliği yapacak. Proje içerisinde alışveriş merkezleri, rekreasyon alanları, sosyal tesisler, açık alanlar ve kültür-kongre merkezleri bulunacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen bu proje, Türkiye’nin finans sektörünün uluslararası düzeyde rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

Kulelerin Yüzde 99’u Tamamlandı

İFM’de yer alan 3328 ada, 11 parselde bulunan Halk Ofis Kuleleri, toplam 41 kattan oluşuyor. 7 bodrum kat, 7 podyum kat, 26 kule kat ve zemin kat üzerine inşa edilen bu yapılarda 145 bağımsız bölüm bulunuyor. Bodrum katlarında otopark ve ortak alanlar, zemin katta ise 10 adet dükkan yer alıyor. Ofislerin tamamının yüzde 99’luk bölümü tamamlanmış durumda.

Halk GYO, bu kritik satış ile hem şirket portföyünü güçlendirdi hem de İstanbul Finans Merkezi’nin geleceğine olan güveni bir kez daha teyit etti. Projenin, bölgede finansal hareketliliği artırması ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlaması bekleniyor.