Evliyaoğlu Beton, 1987 yılında Mehmet Demir tarafından aile şirketi olarak kuruldu. İlk yıllarda inşaat, hafriyat ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren Evliyaoğlu, 2015 yılında hazır beton sektöründe yatırım yapmaya karar verdi. 7 yıl içerisinde 4 tesis açan Evliyaoğlu 33 mikser, 10 pompa olmak üzere 80 araçlık bir filo ile İzmir’in birçok noktasında hizmet veriyor. İnşaat, akaryakıt, turizm, inşaat demiri, madencilik sektöründe de yatırımları bulunan Evliyaoğlu, 35 yıldır sürekli yatırımlarını katlayarak faaliyetlerini sürdürüyor. Gaziemir, Menemen, Torbalı ve Tire’deki 4 hazır beton tesisiyle ayda 60.000 metreküp üretim kapasitesine sahip olan Evliyaoğlu, ayda ortalama 35-40 bin metreküp hazır beton satışı gerçekleştiriyor.

Finans ve lojistik gücümüzle ön plana çıkıyoruz

Hazır beton ihtiyacını en hızlı ve en kaliteli şekilde karşılamak gibi bir misyona sahip olduklarını belirten Evliyaoğlu’nun ikinci kuşak yöneticisi Mesut Demir, “Hazır betonda kalite standartları oluştuğu ve bakanlık denetiminde olduğu için biz firma olarak lojistik ağımız ve finansman gücümüzle ön plana çıkıyoruz. Güçlü finansal yapımızdan dolayı müşterilerimize fiyat avantajı ve ödeme kolaylıkları sağlıyoruz. İyi bir araç ekipmanına sahip olduğumuzdan müşterilerimizin taleplerine çok hızlı bir şekilde cevap veriyoruz” dedi. Demir, “Pazarda çok güçlü bir markayız. Her yıl 30-40 milyon liralık yatırımla makine ve ekipman yatırımı yapıyoruz. 2 yeni tesis yatırımımızla bu rakamı daha da yukarı çıkaracağız” dedi.

Piyasa koşulları yatırımları öteliyor

Yatırım yapmaya hevesli olduklarını ancak ülkedeki ekonomik belirsizlikten dolayı 2 hazır beton tesisi yatırımını bekletmek zorunda kaldıklarını ifade eden Demir, “Arz-talep dengesi oluşmadığı için yatırımlarımızı ertelemek zorunda kaldık. İnşaattaki yatırımlarımıza da devam edeceğiz. Farklı lokasyonlarda proje geliştirme aşamasında olan 500 konutluk yatırımlarımız mevcut. Buna rağmen inşaat projelerimizi hangi maliyete göre yapacağımızı, bütçeyi nasıl yöneteceğimizi bilemiyoruz. Çünkü 3 ay önce 70 milyon lira olarak hesapladığımız bir yatırım bugün 100 milyon liraya çıkıyor. Yarın ne olacağını da bilemiyoruz. Bu yüzden piyasa koşullarını takip ederek bu yatırımlarımızı önümüzdeki döneme erteledik” diye konuştu.

Rakamlar arttı, satın alma gücü düştü

Reel piyasalarda yatırımın geri dönüş süresinin 5 yıl olduğunu ancak enflasyonist ortamlarda satın alınan bir aracın kar bile ettirmediğini belirten Demir durumu şu örnekle anlattı: “1 milyon liraya aldığınız bir trans mikseri 2 sene sonra daha düşük fiyata satmanız gerekiyor. Ancak enflasyonist ortamda eski aracı 1,5 milyona satıyorsunuz. Sıfır araç almaya kalksanız onun fiyatı 2 milyon lira. Araçtan kar etmiş gözüksek de satın alma paritemiz düşmüş oluyor. Yaptığımız ticaretten kazanç sağlamıyoruz ancak ekipmanlarımızın değeri sürekli arttığı için kar etmişiz gibi gözüküyoruz. Mevcut piyasada rakamların bir önemi kalmadı. Satın alma gücü önemli. Enflasyon ateşten bir gömlek. Rakamsal olarak kar etmiş gibi olsak da satın alma gücü düştüğünden zarar etmiş olabiliyorsunuz.”