Temmuz ayında 97 işçinin katılımıyla ilk sınavını gerçekleştiren İMDER ikinci sınavını atölye yerine şantiyede yapmayı tercih etti. Onag Yapı’nın Şemikler’deki şantiyesinde gerçekleşen uygulama ve yazılı sınava 73 kişi katıldı. Sınavı İMKON’dan gelen yetkililer yaptı. Kamera kaydı ile tamamlanan sınavın sonuçları Mesleki Yeterlilik Kurumu yetkililerinin kamera kayıtlarını incelemesinin ardından açıklanacak.

SINAVLAR ATÖLYEDE DEĞİL ŞANTİYEDE YAPILACAK

Mesleki Yeterlilik Sınavlarını bundan sonra şantiyelerde yapacaklarını belirten İMDER Mesleki Yeterlilik sorumlusu ve iş güvenliği ve sağlığı uzmanı Mustafa Aktaş, “İlk sınavımızı atölyede yaptık. Ancak bazı sorunlarla karşılaştık. Sınav atölyede olduğunda işçilerin şantiyeden çıkıp gelmesi gerekiyor. Saatlerce sınav sırasını bekleyenler oluyor. Bu iş gücü kaybı demek. Müteahhit burda kayıp yaşıyor. Ayrıca atölyede tüm inşaat malzemelerini bir arada bulundurmak oldukça güç. Sürekli eksikler çıkıyor. Biz de atölye yerine şantiyede sınav yapmaya karar verdik. Atölyede bir grup işçi sınav olurken diğer işçiler kendi işlerini yapıyor ve iş gücü kaybı sorunu ortadan kalkıyor. Ayrıca şantiye ortamında her türlü malzemeyi tedarik etmek de mümkün. Bu şekilde çok daha kolay imkanlarla sınavlarımızı gerçekleştiriyoruz” dedi.

İNŞAAT İŞÇİSİNİN SINAVINI KUAFÖR YAPMASIN

Akredite olmuş kuruluşların farklı meslek sınıflarının da sınavlarını yapabilmelerini eleştiren Aktaş, “Mesleki Yeterlilik Kurumu 40 çok tehlikeli sınıfına giren 81 meslekte belge alma zorunluluğu getirdi. Bunu yaparken de akredite olmuş kurumlara mesleki yeterlilik sınavı yapma yetkisi verildi. Ancak iş sınıfları ile ilgili bir sınırlama getirilmedi. Akredite olmuş kurumlar diğer mesleklere de eğitim verip sınav yapabiliyor. Bu uygulama yanlış. Kuaförlükle ilgili bir kurum gelip de inşaat işçilerine sınav yapmasın. Ya da inşaat ile ilgili bir kurum gidip de kuaförleri sınava almasın. Her mesleğin sınavlarını o meslekle ilgili sivil kuruluşlar yapsın” dedi.

TEŞVİK SADECE 1 BRANŞLA SINIRLANMAMALI

Mustafa Aktaş son olarak şunları dile getirdi, “İnşaattaki tüm işler ayrı olarak belgeleniyor. Örneğin bir demirci sadece demirci belgesi alabiliyor. Eğer sıvacı yada kalıpçı olmak istiyorsa bunların da sınavlarına girip 2-3 ayrı uzmanlık alanında belge alması gerekiyor. Devlet sadece 1 belge için sınav ücretlerini karşılayarak teşvik veriyor. Ancak inşaattaki işçiler işleri gereği birkaç branşta çalışmak zorunda kalıyor. Devletin sadece bir sınav için değil, girdiği tüm branş sınavları için teşvik vermesi gerekiyor. Yoksa zaten ekonomik olarak ancak geçinebilen işçilerimiz için ciddi bir ekonomik yük olur” dedi.