İMSAD Başkanından Deprem Bilinci Vurgusu
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, depremle birlikte yaşamayı öğrenmek için öncelikle deprem bilinci oluşturulmasına odaklanılması gerektiğini belirtti.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, "Depremle birlikte yaşamayı öğrenmek için öncelikle deprem bilinci oluşturulmasına odaklanmamız ve depremin yıkıcı etkisini azaltmamız gerekiyor." ifadesini kullandı.
Türkiye İMSAD'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Küçükoğlu, 6 Şubat sabahında tüm Türkiye'yi yasa boğan asrın felaketiyle karşı karşıya kalındığını belirterek, tesellisi güç, derin acılar ve büyük kayıplar yaşandığını ifade etti.
Küçükoğlu, "Gündemimize oturan ve 50 binden fazla vatandaşımızı kaybetmemize sebep olan depremler, fay hattında bulunan şehirlerimizde riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğunu bizlere tekrar hatırlattı. Diğer yandan 11 ilimizde büyük yıkımlara neden olan 6 Şubat depremleri ilk etapta yaklaşık 650 bin kalıcı konut ihtiyacını ortaya çıkardı." ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hayata geçirdiği, çağdaş yaşam nitelikleri ile tasarlanan kalıcı konut oluşturma seferberliğinin evrensel boyutta büyüklüğe sahip olduğuna işaret eden Küçükoğlu, şunları kaydetti:
"İnşaatına başlanan söz konusu 650 bin konutun yapımı için gerekli olan malzeme desteği, kategori bazında inşaat malzemesi sanayimizin yıllık üretiminin yüzde 5'i ile 25'i arasında bir miktara denk geliyor. Bu çerçevede inşaat malzemesi sanayimiz hem ülkemizdeki kentsel dönüşümü hem de deprem bölgesinin yeniden imarında ihtiyaç duyulan malzemeleri tüm kategorilerde hem kapasite hem de nitelik açısından üretebileceğini kanıtlamış durumda. Burada kritik olan faktör malzeme cinsi, miktarı ve teslim planının koordinasyonun sağlıklı bir şekilde yapılması. Yüksek dayanışma şuuru ile sektörümüz malzeme konusunda tüm ihtiyaçları karşılamaya devam ediyor."
Küçükoğlu, Türkiye'de son yıllarda art arda yaşanan depremlerin kentsel dönüşümün hayati önemini gözler önüne serdiğine dikkati çekerek, ülkenin bir deprem bölgesi olduğu bilinciyle hareket edilmesi ve depremlere karşı hazırlıkların tam olmasının şart olduğunu kaydetti.
Depremlerin içinde bulunulan coğrafyanın bir gerçeği olduğunu belirten Küçükoğlu, "Geçmişte olduğu gibi gelecekte de depremler olmaya devam edecek. Dolayısıyla depremin nerede ve ne büyüklükte olacağını tartışırken depremle birlikte yaşamayı öğrenmek için öncelikle deprem bilinci oluşturulmasına odaklanmamız ve depremin yıkıcı etkisini azaltmamız gerekiyor." açıklamasını yaptı.
"Değişimi tabandan başlatmalıyız"
Küçükoğlu, önemli olanın deprem gerçeğine uyum sağlayabilmek, deprem riskiyle yaşamanın gereklerini yerine getirmek olduğunu ifade ederek, şehirlerde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm süreçlerinde dikkat edilmesi gereken birçok kritik nokta bulunduğunu kaydetti.
Dönüşüm sürecindeki planlama, çevre düzenlemesi, altyapı ve atık yönetimi gibi unsurların iyi bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Küçükoğlu, "Bunun yanı sıra, kentsel dönüşüm projelerinin sürdürülebilirlik odaklı olması da büyük önem taşıyor. Yeşil alanların korunması, enerji verimliliği ve çevre dostu binalar gibi unsurların göz önünde bulundurulması, şehirlerimizin geleceği için kritik bir rol oynuyor. Özellikle büyükşehirlerimizde gerçekleşecek kentsel dönüşüm, sadece yapısal değişiklikleri değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik dinamikleri de etkiler. Bu nedenle sürecin baştan sona çok iyi yönetilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Yıllardır deprem felaketine karşı atılması gereken adımlara dair birçok çalışma yaparak raporlar yayımladıklarını hatırlatan Tayfun Küçükoğlu, şunları aktardı:
"Biliyoruz ki bu tarz çalışmalar bugünden yarına uygulanacak çözümler değil. Deprem konusunda topyekun bir seferberliğe ihtiyacımız var. Önceliğimiz, günübirlik çözümler yerine bir bilinç seferberliği oluşturmak. Deprem güvenliği bilincimizin gelişimini orta ve uzun vadeli kalıcı tedbirler için önemli görüyoruz. İhtiyaç yoksa mücadele olmaz. İz bırakacak plan ve programları hayata geçirmeliyiz. Aynı acıları tekrar yaşamamak için iyi bir plan ve kararlılıkla, farkındalık ve bilinç oluşturarak değişimi tabandan başlatmalıyız. Ancak bu koşullar çerçevesinde çağdaş yaşam koşullarına uygun konforlu ve güvenli yapılara sahip olabiliriz."
Kaynak: AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.