Toplam 260 alt meslek dalına dokunan ve ekonominin lokomotifi pozisyonunda bulunan konut sektörünün hareketlenmesi olumlu bir gelişme. Sektöre göre bu trendin devam etmesi için uzun vadeli bir konut kredi kampanyasının başlatılması gerekiyor. Bu konuyla ilgili emareler var ancak resmî bir açıklama henüz yapılmadı. Faizlerin düşmesi de satışları artıran bir diğer etken. Çoğu yatırımcı mevduata yöneldiği için alım iştahının bankalarda beklediği görülüyor. Ancak piyasada Merkez Bankasının yıl sonuna doğru faizleri düşüreceği beklentisi bulunuyor. Bu gerçekleşirse satışlar ciddi anlamda yükselecektir. Bir diğer konu ise döviz kurunun ne olacağı? İnşaat malzemesi fiyatlarının döviz endeksli olduğu gerçeğinden yola çıkarak dövizin belli bir seviyede tutulması önem arz ediyor. Tüm bu denklemler doğru işlerse son çeyrek ve “2025 yılında sektörü hareketli günler bekliyor” diyebiliriz. Türkiye Gazetesi'nin haberine göre konut fiyatlarında uzun süredir artış olmadığını, hatta belli projelerde düşüş yaşandığını söyleyen sektör temsilcileri “Faizlerin düştüğü dönemde fiyatlar adım adım artmaya başlar. Bunu daha önce de gördük… Bu nedenle mevcut piyasa alım fırsatı veriyor. 2025 yılı itibarıyla piyasanın açılacağını düşünüyoruz. Talebin olması fiyatları yukarı çekecektir. Sektörümüzde konuşulmaya başlanılan bir kredi kampanyası var. Kararı hükûmet verecek. Uygun ödeme şartları ile bir kampanya başlatılırsa satışlar ciddi bir ivme kazanacaktır” dedi.

MEVDUAT CAZİBESİNİ YİTİRECEK

Sektör temsilcileri banka mevduatından para kazanma döneminin yavaş yavaş son bulacağını belirtiyor. Merkez Bankası en son mart ayında politika faizinde 500 baz puan artışa giderek yüzde 45’ten yüzde 50’ye yükseltmişti. O günden bugüne Merkez tüm toplantılarında faizi sabit tutma kararı alıyor. Ekonomi yönetiminden yapılan açıklamalarda da şahin duruşun yıl sonuna doğru sakinleşeceği ve faiz devamında faiz düşüşünün geleceği sinyalleri alınıyor. Öte yandan konut yatırım için alınacaksa kira getirisini yanında prim de yapıyor. Tüm ekonomistlerin de aynı görüşte olduğu gibi “Faiz uzun vadede kaybettirir, konut kazandırır” söylemi yerini buluyor. Sektör oyuncuları bu tabloyu şöyle özetliyor: “Faizlerin yükselişe geçtiği günden bu yana birçok birikim sahibi parasını bankaya yatırdı. Ancak yıl sonuna doğru mevduat cazibesini yitirecek. Bu durumda en iyi alternatif konut olarak öne çıkıyor” diyor.

İLK 6 AYDA CİDDİ KAN KAYBI

Bu yılın son çeyreği ve 2025 yılı ile ilgili görüşlerini dile getiren sektör oyuncuları “Konut satışları, yılın ilk 6 ayında ciddi anlamda kan kaybetmişti. Özellikle inşaat maliyetlerinin artması ve konut fiyatlarına bunun doğrudan yansımamış olması sektör için zor bir dönem yaşanmasına sebep oldu. Gayrimenkul sektörü ülkemizin en önemli sektörlerinin başında gelmektedir. Bu yüzden uzun süreli bir durağanlık birçok sektörü doğrudan etkiliyor. Son açıklanan verilere baktığımızda umut verici bir tablo olduğunu söyleyebiliriz. Satışların durağan olması diğer anlamda da talep birikmesine neden oldu. Yılın son çeyreğinden itibaren tekrar gayrimenkul yatırımının cazip bir enstrüman olması kaçınılmazdır. 2025 yılında da bu yükselişin devam edeceğini düşünüyoruz” dedi. Artan nüfus konut talebini her geçen gün artırıyor. Ülkemizde yıllık ortalama 800-900 bin civarında konut üretim ihtiyacı bulunuyor. Ancak buna karşın arz sayısı 500-550 bin bandından seyrediyor. Konuta talebi artıran en önemli nedenler arasında evlilikler, boşanmalar, öğrencilerin üniversite kazanarak eğitim için başka bir kente gitmesi, iş arayanların işe girmesi, kiracıların daire alması ve artan nüfus gibi hususlar yer alıyor. Konuta ulaşamayanlar kiralama yöntemini seçiyor. Bu da kira fiyatlarını artırıyor. Konut alımının artması ile kira sorununun da çözüme kavuşacağı tahmin ediliyor.