İnşaat Sektöründe Üreticiler ve Alt Yüklenicileri Zorda
İnşatta üretici şirketlerle teminatlı sözleşme imzalayan alt yüklenicilerin iflasa sürüklendiğini vurgulayan sektör temsilcileri, alt yüklenicilerinin teminat mektuplarının kolayca yakılmasının önüne geçmesine yönelik acil eylem çağrısında bulundu.
2021’in 2. yarısında döviz fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak emtia fiyatlarında yaşanan 4 kata varan artışlar, inşaat sektörünü krize doğru sürükledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM’ye acil eylem çağrısında bulunan Başakşehir İşadamları Derneği Genel Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Cemal Doğan, “Sektör geçtiğimiz yıldan bu yana küresel salgının yarattığı ekonomik sıkıntılar, yükselen döviz fiyatları, maliyet artışları, alt yüklenici teminatları ve çek yasası gibi sebeplerle oldukça sıkıntılı günlerden geçiyor. Acil bir yasayla alt yüklenicilerin teminat mektuplarının kolayca yakılmasının önüne geçilmesi gerekiyor” dedi.
Çek ve teminat mektubu krizi yaşanıyor
Sektörde hammadde fiyatlarındaki yükselişle yaşanan krizin üretici şirketlerle teminatlı sözleşme imzalayan alt yüklenicileri iflasa sürüklediğini vurgulayan İnşaat Mühendisi Cemal Doğan, “Yüzlerce kalem üründe yaşanan fiyat artışları, binlerce alt yükleniciyi etkisi altına aldı. Alt yükleniciler artan işçilik, yakıt ve malzeme maliyetleri nedeniyle fiyat istikrarı sağlamadığı için batmaya başladı. Sektörde ödenmeyen çekler krizi büyürken, teminat mektupları da güvenilirliğini yitirdi. Teminat mektupları yakılan firmaların mal varlıklarının bankalar tarafından yok fiyata satılmaması için önlem alınması gerekiyor” dedi.
Yanlış politikalar sektörü uçurumun kenarına getirdi
Yükselen fiyatlar karşısında uygulanan yanlış politikaların sektörü uçurumun kenarına getirdiğine değinen Başakşehir İşadamları Derneği Genel Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Cemal Doğan konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Kriz uzun zaman önce bağıra bağıra geliyorum dedi. Pandemiyle başlayan, döviz fiyatlarındaki yükselişle tavan yapan sorunlar, inşaat üretim maliyetlerini dayanılmaz bir hale dönüştürdü. TL’nin döviz karşısında erimesi sonucu inşaat malzemelerinde ihracat fiyatları yükseldi. İç piyasada hammadde krizi baş gösterdi. Hal böyle olunca malzemeler karaborsaya kadar düştü. Daha da ötesi ihracat fiyatlarını baz alan üretici iç piyasaya da ürünü aynı fiyattan satmaya başladı. İktidar sektörün çığlığını duymuyor. Adım adım gelen kriz, yanlış politikalarla körükleniyor. Sektörün durumu 2021’den daha vahim bir hal aldı. Maalesef sektör artık uçurumun dibinde. Yanlış politikalar devam ederse sektörün üstüne toprak atmak zorunda kalacağız.”
Döviz kurundaki artış sektörü zora soktu
Döviz fiyatlarındaki hızlı yükselişle TL’nin değer kaybının inşaat sektöründe satışları da etkileyen kronik bir sorun haline dönüştüğünü söyleyen Cemal Doğan, konuya şu sözlerle açıklık getirdi: “İnşaat sektöründe 250 alt sektörün hammaddesi ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinden gelen ithal ürünlerden oluşuyor. Döviz fiyatlarındaki yükseliş doğrudan girdi maliyetlerini etkisi altına alıyor. 2021 yılının mart ayında 1 ton demir 6 bin TL civarındayken, bu rakam 2 kattan fazla artarak 16 bin TL seviyesine çıktı. Aynı dönemde betonun nakliye hariç metreküp fiyatı 220 TL civarındayken şimdi 750 TL dolaylarında. Buna bir de uluslararası ölçekte yaşadığımız iletişim ve ilişki krizleri de eklenince sektör iyice sıkıntıya girdi.”
Akaryakıt zamları sektörün belini kırdı
Yeni yıl ile tırmanışa geçen akaryakıt fiyatlarının krizi daha da derinleştirdiğine dikkat çeken İnşaat Mühendisi Cemal Doğan “İnşaat malzemelerinin üretim, temin ve nakliye girdileri sektör temsilcileri için maliyet artışına dönüştü. Üretim maliyetlerinin artmasıyla sektörde baş gösteren fiyat istikrarsızlığı önümüzü görmemize engel oluyor. Bir projeye başlarken projeyi bitirdiğimizde neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Bu durum satış politikalarımızda da belirsizliğe ve haliyle satışların düşmesine sebep oluyor” diye belirtti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.