Öğretmen bir ailenin çocuğu olan Şevket Vural Saygın, çocukluğundan beri bir şeyleri inşa etmeye hevesliydi. Bu hevesi ona üniversitede inşaat mühendisliği yolunu açtı. Memur bir aileden gelmesine rağmen o kendi işinin patronu olmayı hedefledi. Eğitimini tamamladıktan sonra 6 ay altyapı şantiyesinde, 6 ay proje ofisinde çalışıp 1987 yılında elektrik mühendisi, makine mühendisi ve mimar arkadaşlarıyla beraber 4 ortaklı proje ofisini açtı. Bu esnada küçük kardeşi Birol Saygın da abisinin yolundan giderek inşaat mühendisliğini kazandı. Diğer iki kardeşi de mimarlık ve iktisat bölümlerini okudu. Vural Saygın, 4 ortaklı şirketten 1989 yılında ayrıldı. Daha sonra Saygın Mühendislik şirketini kurdu ve üniversite eğitimini tamamlayan kardeşleri de bu şirkete katıldı. 2000’li yıllara kadar 4 kardeş başarılı bir şekilde şirketi yürüttü. Daha sonra iki kardeşi farklı bir firma kurdu. Şevket Vural Saygın ve Birol Saygın, Saygın Mühendislik şirketini sürdürmeye devam etti. 

Meslekteki ilk yılları

VERGİ DAİRESİ MÜDÜRÜNE ‘FATURASIZ İŞ YAPACAĞIM’ DEDİM

Meslekteki ilk yıllarını anlatan Saygın, yaşadığı tecrübesizliklerden bahsetti. Saygın, “Küçük şirketlerde her işi patron yapar. Müşteriye çay servisini de, temizliği de biz yapardık. KDV beyannamesini de biz götürürdük. Şirketi kurduğum zaman vergi mükellefi olmak için vergi dairesi müdürünün yanına gittim. Yanında bir müfettiş de vardı. Fatura da almam gerektiğini söyledi. Ben de tecrübesizliğimden ‘bu işte fatura kesilmiyor’ dedim. Vergi dairesi müdürüne faturasız iş yapacağım denir mi? Ama o zamanlar yeniydik ve haliyle tecrübesizdik. Daha sonrasında tecrübe kazandıkça, hayatımda bazı şeyle yerine oturdu” dedi.

TAAHHÜT MALİYET, YAP-SAT KALİTE ODAKLI

2004 yılında yap-sat projelerine başladıklarını belirten Saygın,  ilk projelerini Narlıdere’de hayata geçirdiklerini söyledi. 2007 yılından itibaren ise taahhüt işlerini tamamen bıraktıklarını belirten Saygın şu sözleri ifade etti: “Taahhütte yapacağınız işin standartı bellidir. Ama yap-sat işinde satılmamış bir mal üretiyorsunuz. Ne kadar iyi ürün kullanırsanız o kadar iyi fiyata satarsınız. Yap-sat kafası işi daha iyi yapmaya götürüyor. Taahhüt tamamen maliyet odaklı. Yap-sat ise kalite odaklı.”

35 YILLIK MÜHENDİSİM, YETİŞEMİYORUM

Projeciliğin müteahhitlikten daha zor olduğunu ifade eden Saygın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kendi projelerimizin hem mimari hem de statik projelerini yapıyoruz. Projeciliğin bürokrasi tarafı çok ağır. Her gün kurallar değişiyor. 35 yıllık mühendisim, yönetmelik değişikliklerine yetişemiyorum. Her belediye, kişisel yorumlar yapıyor. Kendine has zorlukları var.”

İNŞAATTA LOKALLEŞTİK

“15 yıl önce şirketimizin geleceğine yön verecek bazı kurallar oluşturduk” diyen Saygın şunları söyledi, “Çok büyük işlere ve çok küçük işlere girmeme kararı aldık. İzmir’in her tarafında var olmak yerine belli bir lokasyonda büyüyelim istedik. Hem konut değerinin yüksek olması hem de arsa sıkıntısı olmaması nedeniyle Narlıdere’yi tercih ettik. Narlıdere’de inşaatlar çoğalıp arsa sıkıntısı başlayınca bu kez merkezimizi Güzelbahçe’ye taşıdık. Güzelbahçe-Seferihisar-Urla hattında fiyatlar çok yükselip iş ranta dönüşünce yönümüzü Gülbahçe’ye çevirdik. Burada ciddi yatırımlar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. 15 yıldır inşaatta lokalleştik. Yüksek yapı veya büyük siteler yapma hevesimiz hiç olmadı. Yarımada bölgesinde çok güzel, butik projeler ürettik. Bu bölgede iyi bilinen, güven duyulan bir firmayız. Yarımada dışına çıkmayı da düşünmüyoruz.”

EMEK BANA GURUR VERİYOR

Saygın Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Vural Saygın son olarak şunları ifade etti, “Projesini çizdiğim, inşaatını tamamladığım bir binanın önünden geçtiğimde gururla ‘bu projenin inşaatını ben yaptım’ diyebiliyorum. Bu emek bana gurur veriyor. Mesleğimin başından beri bunu şiar edindim.”