Geçtiğimiz yıl alınan bir kararla İzmir’in metropol ilçelerindeki tapu müdürlükleri Alsancak’a taşınmıştı. Bu konuyu 16 Ekim 2017’deki ‘tapusuz ilçeler’ başlıklı yazımda da ele almıştım. O zaman yazdıklarımın halen arkasındayım.

Düşünülmeden alınmış bir karar!

Alsancak’taki trafik çilesini zaten biliyorsunuz. Üstüne bir de tramvay eklenince tam bir keşmekeş oldu. İzmir trafiğinin en yoğun olduğu semte ilçe tapu müdürlüklerini taşıma fikri ilk kimden çıktı gerçekten çok merak ediyorum.

Alsancak’ta yer alan tapu dairelerinin her birinde günlük ortalama 150-200 işlem gerçekleşiyor. Her işlem için alıcı-satıcı-ekspertiz ve ipotek sorumlusu olmak üzere 4 kişinin geldiğini varsayarsak bu Alsancak’a günlük en az 3 binden fazla araç giriyor demek oluyor. Tapu çalışanları ve çok ortaklı gayrimenkulleri de hesaba katarsak bu oran daha da artıyor. Zaten mevcut trafik yükünü kaldıramayan Alsancak’a ağır bir yük de tapu bindirdi.

Yaklaşık 1 yıldır tapuda işlem yapan vatandaşlarımız trafik ve otopark çilesi çekiyor. Bir kısmı tapudaki randevusuna geç kalıyor, bir kısmı trafik sorununu aşıp randevuya yetişebilmek için saatler öncesinden çıkmak durumunda kalıyor.

Ve bu durumu umursayan bir tane yetkili yok.

***

Bu yüzden iş başa düştü!

Önümüzdeki haftalarda başkanlığını yaptığım Karşıyaka Yapı Müteahhitleri Derneği’ndeki yönetim kurulu arkadaşlarımı da yanıma alarak İzmir valisini ziyaret etmeyi ve buradaki mağduriyeti bizzat aktarmayı planlıyorum.

Sayın valimiz Erol Ayyıldız’dan eski uygulamaya dönülmesini ve her ilçenin tapu müdürlüğünün kendi ilçe sınırları içerisinde kalmasını isteyeceğim.

Öte yandan İzmir Ticaret Odası’nın ilk meclis toplantısında 67. İnşaat komitesi meclis üyesi olarak önerge vereceğim ve Ticaret Odası’nı da sürece dahil edeceğim.

İnşallah bu girişimlerimiz karşılık bulur ve tapu müdürlükleri, bağlı olduğu ilçeye taşınır.