İzmir'de Sahte Zemin Raporlarıyla Yapılan Çok Sayıda İnşaat Var
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, sahte zemin raporlarıyla yapılan çok sayıda inşaat olduğunun tespit edildiğini belirterek, son aylarda bu yöndeki şikayetlerin daha da arttığına dikkat çekti.
Zemin etüt raporlarında Bilimsel Meslek Odalarının onayı zorunluğunun kaldırılmasının vahim sonuçlara neden olduğu ortaya çıktı. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin 2015 yılında yaptığı bir çalışmada içlerinde inşaat mühendisi olup olmadığı belli olmayan imzaların da bulunduğu 424 yapı ruhsatının iptal edilmesi gerektiği yönündeki tespitinden sonra şimdi de zemin raporlarında aynı durumun yaşandığı belirlendi. Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, sahte zemin raporu konusunda uyararak önemli açıklamalar yaptı. Öziçer sahte zemin raporlarıyla yapılan çok sayıda inşaat olduğunun tespit edildiğini belirterek, son aylarda bu yöndeki şikayetlerin daha da arttığına dikkat çekti.
Aylar sonra anlaşılıyor
Birinci derece deprem bölgesi olan İzmir’de deprem hasarlarının önlenmesinin başta yerel yönetimler olmak üzere ilgili tüm kamu kurumlarının sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Öziçier, “3194 sayılı İmar Kanunu, 2012 yılında revize olmuş ve diğer projelerde olduğu gibi zemin etüt projelerinde meslek odalarının denetim ve onayı kaldırılmıştır. Bu durum yerel yönetimlerdeki denetimi daha önemli hale getirmiştir. Son aylarda sıklıkla şikayet konusu olan sahte mühendislerin hazırladığı raporlar yeterli denetim yapılmadığından aylar sonra farkedilmektedir. Tüm zemin etüt raporları belediyede hazırlayan kişi tarafından şahsen imzalanmalıdır. Bu mühendislerin büro tescilinin olup olmadığı mutlaka sorgulanmalıdır. Aksi halde yaşanabilecek can ve mal kayıplarında tüm sorumluluk belediyelerdedir” dedi.
Ağır sonuçlara yol açıyor
Taahhütname ile her rapor hazırlandığını ifade eden Öziçier şu bilgileri verdi: “Çünkü bu taahhütnameleri lisans mezunu konusunda uzman olmayan bir kişi bile imza atarak hazırlayıp belediyelere sunabilir. Bu da sahte raporların oluşmasına sebebiyet vermektedir. Uygulamada bu sorun, tüm ilçe belediyelerin imar birimlerinde mutlaka jeofizik mühendislerinin görevlendirilmesi ile çözülebilir. Yasal zorunluluk olan zemin etütlerindeki jeofizik ölçümler ve sonuçları mutlaka gerek sahada gerekse belediyelerde jeofizik mühendislerince denetlenmelidir. Bunun önemine en güncel örnek olarak gçen yıl İstanbul’da ardarda yaşanan heyelanlar ve İzmir’deki Narlıdere bölgesinde meydana gelen göçmeler verilebilir”
Diğer mühendislik alanlarında da var
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin 2015 yılında yaptığı bir çalışmada içlerinde inşaat mühendisi olup olmadığı belli olmayan imzaların da bulunduğu 424 yapı ruhsatının iptal edilmesi gerektiği tespit edildi. Bu durumun mimarlık, makina ve elektrik mühendisliği hizmetleri için de geçerli olduğu varsayıldığında iptal edilmesi gereken ruhsat sayısının 1.000’in üzerinde olduğu görüldü. Aynı çalışmada bilgi edinilemeyen 3.342 yapı ruhsatının olması sorunun daha vahim olduğunu ortaya koydu.
Mühendis olup olmadığı dahi bilinmeyen binlerce kişinin proje üretmesi, şantiye şefliği ya da fenni mesullük üstlenmesi söz konusuydu. İzmir İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’ne iletilen yapı ruhsatlarının yaklaşık yüzde 3-4’lük bir bölümünde gerekli belgelere sahip olmayan inşaat mühendislerinin proje müellifliği üstlendiği tespit edildi ve ruhsat iptali için ilgili belediyelere yazı yazıldı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.