1990 yılında Yalaz Boya şirketini zor koşullar altında kurup bugünlere taşıyan Mustafa Yalaz’ın 2 kızı Seda Yalaz ve Dila Deniz Yalaz…

Babalarından aldıkları mirası daha ileriye taşımak için var güçleriyle çalışıyorlar…

Büyük kardeş Dila Yalaz Çelik finans bölümünü yönetirken, 2017 yılında üniversite eğitimini tamamlayan Seda Yalaz üretim, Ar-Ge ve satışı koordine ediyor.

İki kız kardeş şirketin yönetimine geçtikten sonra hem üretim hacmi hem de satışlar arttı.

2020 yılında yüzde 45 büyüyen Yalaz Boya, ihracatta da son yıllarda ciddi atılımlar yaptı. 6 ülkeye aktif ihracat yapan 4 ülke ile sözleşme aşamasında olan firma pandemi sonrasında Avrupa ve Amerika pazarında büyüyecek.

İlkokul ve lise yıllarında boyaya merak salan sık sık üretim fabrikasına gelerek mühendislerin çalışmalarını izleyen Seda Yalaz Kimya mühendisliğine giden hikayesini anlattı... 

HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Çocukluk döneminden beri kimya mühendisliğine merak saldığını belirten Seda Yalaz, “Babam bizi her zaman özgür bıraktı. Kendimizi hangi mesleğe yakın hissediyorsak bizi oraya yönelmemiz için teşvik etti. Kimya mühendisliğini okumak tamamen benim tercihim. Ortaokul ve lise dönemlerinde sürekli şirkete geliyordum. Laboratuvarda kimya mühendislerinin çalışmalarını izliyordum. Bu her zaman ilgimi çekmiştir. Bu yüzden kimya mühendisliği bölümünü tercih ettim. Babamın işi olması dışında kendim bu işi çok severek yapıyorum.  

HEM AVANTAJ HEM DE AĞIR BİR SORUMLULUK

“Kendi sektörümde başka bir tesiste çalışmamış olmam tek dezavantajım” diyen Yalaz sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Kendi şirketinizde olmak, istediğiniz gibi çalışma yürütmek çok az kişiye nasip oluyor. Bu anlamda avantajlıyız. Ancak bu avantaj ağır bir sorumluluk getiriyor. Sıfırdan kurulan ve büyük bir başarı yakalayan bu şirketi daha da ileri taşımak zorundayız.”

ÜRETİM VERİMLİLİĞİ YÜZDE 40 ARTTI

Şirkete geldikten sonra inşaat boyası ve ihracat üzerine yoğunlaştığını belirten Yalaz, “Yalaz Boya sanayi grubu çıkışlı bir boya şirketi. Endüstriyel boyada Türkiye’nin her noktasına ulaşmış ve müşteri memnuniyeti sağlamış bir firma. Ben markayı daha da ön plana çıkarmak ve son tüketiciye ulaşmak amacıyla inşaat grubuna ağırlık verdim. İnşaat grubunda Plus, Royal, Fresko gibi faklı serileri çıkardık.  Renk makinesi yatırımı ile binlerce renk oluşturmayı sağlayan bir altyapı oluşturduk. Yazılım sisteminde atılımlar yaptık. Tamamıyla kodlama sistemine geçtik. Yazılıma yaptığımız yatırımlar neticesinde üretim verimliliğimizi yüzde 40 oranında artırdık. Bu bizzat yürüttüğüm süreçlerden bazıları” ifadelerini kullandı.

AVRUPA VE AMERİKA’YA İHRACAT YAPACAK

İhracatla ilgili faaliyetlerini anlatan Yalaz, “Aylık üretim kapasitemiz 3 bin ton, yıllık 36 bin ton. Biz kapasitemizin yüzde 70’ini kullanıyoruz. Kapasitemizi ve ürün verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Kapasitenin yüzde 100’ünü kullanmak için satış ağımızı güçlendiriyoruz. Türkiye’nin her noktasında bayi ağımızı genişletiyoruz. En önem verdiğim konulardan biri ihracat. İhracat müdürümüz ve 4 tane ihracat satış uzmanımızla beraber dış piyasada Pazar araştırması yapıyoruz. Şu anda aktif olarak 6 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 4 ülke ile sözleşme aşamasındayız. Pandemi dolayısıyla sözleşmelerimiz askıya alındı. Çok yakın bir zamanda Avrupa ve Amerika’ya da ihracatımız başlayacak. Ürettiğimiz ürünleri dünyanın her yerine ulaştırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

PANDEMİYE RAĞMEN ÜRETİM YÜZDE 45 ARTTI

Yaşanan olumsuzluklara rağmen üretimde artış yakaladıklarını belirten Yalaz şunlara yer verdi, “Pandemi döneminde yasaklardan dolayı cumartesi günü üretim yapamıyoruz. Sadece haftanın 5 günü üretim yapabiliyoruz. Bu süreçte hiçbir işçi çıkarmadık, tam aksine işçi alımı gerçekleştirdik. Olumsuz koşullara rağmen aylık üretim tonajımızda hiçbir düşüş olmadı. Hatta 2020 yılında üretimimiz 2019 yılına oranla yüzde 45 artış gösterdi. Pandemi olmasaydı yüzde yüze yakın bir üretim artışı yakalamayı hedefliyorduk.

İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VERMEYEN BOYALAR ÜRETECEĞİZ

Ar-Ge çalışmalarından da bahseden Yalaz şu şekilde devam etti, “Tam otomatik makine sistemi ile renk hassasiyeti çok yüksek yeni bir sisteme geçeceğiz. Hollanda ve İtalya’dan tedarik edeceğimiz makineyi 2021 yılında faaliyete almayı planlıyoruz. Biz, çevreye ve insan sağlığına çok önem veriyoruz. Boya içerisinde insan sağlığına ciddi zararlar veren ağır solventler kullanılıyor. Biz organik uçucu bileşenlerin sıfır olduğu su bazlı sanayi boyalarını üretip rekabetçi bir fiyatla piyasaya sürmeyi planlıyoruz. Bu yönde Ar-Ge çalışmalarımız var. Bu çalışmalar ile boyada meslek hastalıklarını azaltıp çevre dostu ve insan sağlığına zarar vermeyen boyalar üretmeyi hedefliyoruz. Bu hedeflerimize de kısa süre içerisinde ulaşacağımıza inanıyoruz.”

İNŞAATIN TREND RENGİ ANTRESİT

İnşaatta en çok talep gören renklerin antresit ve tonları olduğunu belirten Yalaz “Sıvanın üzerine, betonun üzerine, ahşabın üzerine uygulanabilecek ürünler geliştirdik. Bunları istenilen renk çeşitliğinde ve gloss parlaklığında yaptık. İnşaat grubunda çok talep gören renkler antresit ve tonları. 2019 yılından bu yana inşaatta çok fazla kullanılıyor. Eskiden iç cephede bej, kumsal gibi açık tonlar tercih edilirdi. Artık bu renkler klasikleşti. Antresit, gri, parlament mavi gibi daha iddialı renkler tercih ediliyor. Dış cephede en çok satılan renk antresit. Modern mimaride çok güzel kullanılıyor” diyerek uzun ömürlü ve daha düşük fiyatlı ürünleri piyasaya sunduklarını ekledi.

112 SEDA VE 1988 DİLA SULTAN RENKLERİNİ ÜRETTİ

Kendi renklerini ürettiklerini belirten Yalaz son olarak şunlara yer verdi, “Benim en sevdiğim renk somon rengi. Renklerin dili ve psikolojik yansımaları var. Kendimize jest yaparak renk kartelasına kendi isimlerimizi yerleştirdik. İç cephe boya grubunda 1992 Seda ve 1988 Dila Sultan renklerini, renk kartelasına ekledik.”