İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Karabağlar Uzundere Mahallesi’nde çalışmalarına başladığı 12 bin 809 metrekare alanlı iki adada yapılacak olan 280 konut ve 33 işyeri ile 44 bin 345 metrekare inşaat için çıktığı ihaleye kimse katılmadı. Büyükşehir Belediyesi’nin encümen aracılığıyla çıktığı ihalenin ikincisi de gerçekleştirilemedi. Dosya, Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’na geri iade edilirken belediye yetkilileri yeni ihale sürecinin başlayacağını duyurdu. 
 
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun üzerinde önemle durduğu kentsel dönüşüm projesindeki sorunun ana temelini müteahhitlerin ihaleye girmemesi oluşturdu. Müteahhitlerin ilk iki ihaleye girmemesi üzerine Büyükşehir yetkilileri önümüzdeki süreçte 3. ihale hazırlıklarının başlatıldığını söyledi.    



İŞLERİ GECİKTİREN BİR ÇALIŞMA SİSTEMİ

 Büyükşehir Belediyesi’nin iki kez yaptığı fakat kimsenin katılmadığı ihale ile ilgili değerlendirme yapan İzmir Müteahhitler Federasyonu Genel Başkanı Necip Nasır, çift başlı yasayı eleştirdi. Nasır, “Büyükşehir Belediyesi 5393 sayılı belediye kanununun 73. Maddesine göre dönüşüm yapıyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı ise 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’u kullanıyor. Burada çift başlı bir sistem var. Öncelikli olarak belediye kanununda yüzde yüz uzlaşma şart. Bu uzlaşma diğer kanunda yok. Belediyeye zaman kaybettiren, işleri geciktiren bir çalışma sistemini getiriyor. Bu iki yasanın birisinin kaldırılması, diğerinin de düzeltilmesi lazım. Burada uygun olan 6306 sayılı yasa ile sürecin yürütülmesidir” dedi.
 
HAKKI YÜZDE 35
Nasır, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilk olarak müteahhit ile mülk sahipleri adına masaya oturan belediyenin oranlarda anlaşamadığını söyledi. Nasır, “Yüzde 48-49 oranında arsa sahibinin oranı varken müteahhidin ise yüzde 51’i geçmiyor. Bu ortamda yani Uzundere gibi bir yerde müteahhit kar yapamaz. Narlıdere, Güzelbahçe’de bir daire 600-700 bin TL’ye satılabilir fakat burada bu fiyata sonradan daire satamazsınız. Hiçbir müteahhit bu iş için 60-70 milyon TL parasını da yatırmaz. Sonra da böyle bir sonuç ortaya çıkar. Özellikle sosyal amaçlı yapılan bu tür kentsel dönüşüm alanlarında müteahhit gözetilmelidir. Ortada bir dengesizlik var. Bu mağduriyet giderilmeden sistem yürümez. Bu bölgede olması gereken mülk sahibinin oranı yüzde 30-35’tir. Büyükşehir Belediyesi önce bu oranı belirlemeli, sonra da plan yapıp projelerini ortaya koymalıydı. Oranı baştan belirleyerek sonradan çalışma yaptı. Önce yapacağı işi sonra yapmış oldu” diye konuştu.
 
Nasır, ihale öncesinde bünyelerinde bulunan 5 bin müteahhide mesaj çektiklerini ifade ederken ihaleye katılım davetinde bulunduklarını da söyledi. Nasır, bu konuda en büyük sıkıntılın iş bitirme olduğunu, şartnameye göre müteahhitlerin de bu tarz büyük rakamlı işlere giremediğinin altını çizdi.

 
NE DEMİŞTİ? 
Başkan Kocaoğlu, çalışmalar devam ederken müteahhitlerle yaptığı toplantıda çağrıda bulunmuştu. Kocaoğlu şunları söylemişti: “İstanbul'da, Ankara’da kentsel dönüşüm yapılmadı. Ankara'da söylenen kentsel dönüşüm,  havaalanı yolu üzerinde, özel bir kanunla özel bir arazi üzerinde yapılan çok farklı bir şeydir. Bir  kentsel dönüşüm değildir.  Belirli yerlerde İzmir'de de kentsel dönüşüm adı altında yapılan şeyler var. Bunlarda yeniden bir kent kurmuyorsun. Biz kentsel dönüşüm projelerimizde  yeniden bir kent kuruyoruz.  Bugün birlikte gidip bütün çarpık yapılaşmanın olduğu yerleri dolaşsak vatandaşlarımız ' çocuğumun oyun alanı yok,  spor salonu yok' diye bağırıyorlar.  10 metrekare genel tuvalet yapacak arsa yok! Konsorsiyum mu yaparsanız ne yaparsınız bilmiyorum ama sizden talebim, 313 dairenin ihalesine kent adına girmeniz. Bu proje ilk etapta belki kafa kafaya kurtarır ama iki sene içinde lehte bir gelişme olur, ummadığınız karı elde edersiniz. İhaleye girmeyebilirsiniz. O zaman da biz yaparız. Bu ilk örneği gösterip geliştirmeye kararlıyız. Emme basma tulumbaya suyu koyacağız. 6 kentsel dönüşüm bölgesinde dünyanın parasını harcadık. Biz bu işi, elimizi taşın altına koyarsak başarırız."