Kentsel Dönüşüm Kapsamında Muaf Olunan Harç ve Ücretlerin İadesi Süreci
31/05/2012 tarihinde 6306 Sayılı Kanun ve 15/12/2012 tarihinde 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. İlgili bu kanun ile olası bir afet halinde hasar görmesi muhtemel olan binaların tespit edilerek vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması, afetlere karşı daha dayanıklı güvenli yapıların en kısa sürede ve vatandaşların en az maliyetle ulaşımı sağlanması amaçlanmıştır. Bununla ilgili 6306 Sayılı Kanunun 1. Maddesinde kanunun amacı tanımlanmış, ilgili maddede şu açıklamalara yer verilmiştir; “Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.”
Kanun koyucu, bu düzenleme ile birlikte afet riski altında bulunan alanlar ve bu alanlarda bulunan binaların kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak ve kolaylaştırmak istemiştir. Ancak ne var ki kanunun uygulamasında birtakım problemler ve farklı yorumlamalara dayalı uyuşmazlıklar çıkmıştır. Özellikle 6306 Sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilen ve bu kanun hükümlerince kentsel dönüşüm sürecine sokulan riskli yapıların bu dönemde birçok harç ve ücretlerden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
Ancak bazı idari kurumlar kanunda açıkça belirlenmesine rağmen, muaf olunan harç ve ücretleri yorum farkından dolayı tahsil etmekte,aksi halde ödenmeyen harç ve ücretlere dayalı olarak bazı belgeleri vermekten imtina etmektedirler. Bu durumda kentsel dönüşüm sürecini üstlenen müteahhit, mal sahiplerinin mağduriyetine sebebiyet vermemek adına muaf olmasına rağmen bazı ödemelerde bulunup inşaatı sonuçlandırmakta ve yapı kullanım izin belgesini almaktadır. Şu halde muaf olmasına rağmen kurumların hatalı işlemleri neticesinde haksız yere tahsil edilen bu harç ve ücretlerin iadesi ancak hukuki yollar ile sağlanabilecektir. Çünkü uygulamada kurumlar iade taleplerini mütemadiyen kabul etmemekte, başvuruların reddine karar vermektedir.
İlgili bu red kararlarına dayanak olan idari işlemlerin iptali için dava yoluna gidildiğinde dikkat edilmesi gereken birkaç husus vardır. Bunlardan biri de görevli mahkemenin tespitidir. Bu tespitte dikkate almamız gereken düzenleme ise 2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanundur. Bu kanunun 5. Maddesinde öngörülen “İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki: a) İptal davalarını, b) Tam yargı davalarını” , 6. Maddesinde ise “Vergi mahkemeleri: a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları” yönündeki düzenlemedir.
Bu kapsamda hem 6. Maddede yazan vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlülük kapsamında olan hem de 6306 sayılı kanun dolayısıyla muaf olunan ancak yine de tahsil edilen ödemelerin iadesinin talebinin reddine ilişkin davalarda görevli mahkemeler vergi mahkemeleridir. 2576 Sayılı Kanunun 6. Maddesinde yazılanlar dışında kalan ve ücret mahiyetinde olan ödemelerin iadesi talebinin reddi işleminin iptali için de başvurmamız gereken yargı mercii idare mahkemeleridir. Şu halde 6306 Sayılı Kanunun 7. Maddesinde belirtilen riskli yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücretlere ilişkin açılacak davalarda görevli mahkemenin tespiti için 2576 Sayılı Kanunun 5. ve 6. Maddelerine bakılmalıdır. Talep edilen ödeme vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlülük mahiyetinde ise görevli mahkeme riskli yapının bulunduğu yerin vergi mahkemesidir. Ancak bu sayılanlar dışında başkaca mahiyette bir ödeme veya ücret söz konusu ise riskli yapının bulunduğu yerin yetkili idare mahkemesi görevlidir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.