Hürriyet Gazetesi köşe yazarlarından Noyan Doğan "Fırtına hasarını sigorta karşılar mı?" başlıklı yazısında lodos nedeniyle evlerde oluşan hasarın sigorta tarafından karşılanıp karşılanmayacağı sorusunun yanıtını kaleme aldı. "Son bir kaç gündür yaşanan fırtınadan dolayı çatılar, konutlar, işyerleri ve araçlar zarar gördü. Peki çatı ve tabela uçması nedeniyle zarar gören araç ve konutların zararını sigorta karşılar mı?" diyerek yazısına başlayan Noyan, devamında şunları kaleme aldı. 

Sigortanın hangi durumlarda hasarı karşılayacağının, hangi durumlarda tabelası kopan işyerine zararın rücu edileceğinin şartları var. Sigorta ya da kaskosu olma-yanlar da çatısı uçan ya da tabelası kopan işyerine zararının karşılanması için dava açabilir.

Şiddetli fırtına nedeniyle yüzlerce binanın çatısı uçtu, konutlar ve iş yerleri zarar gördü. Ağaçlar ve trafik ışıkları devrildi, tabelalar ve tehlike arz eden parçalar uçtu. Sadece İstanbul’da fırtınanın yol açtığı 500’ün üzerinde çatı uçması olayı meydana geldi. Fırtınanın etkilediği illerde ise yüzlerce araç hasar gördü.

Peki, çatı ve tabela uçması nedeniyle konutlarda, işyerlerinde ve araçlarda meydana gelen hasarı sigorta karşılar mı? Nitekim bir-iki gündür okuyuculardan bu yönde çokça soru alıyorum. Sigortanın hangi durumlarda hasarı karşılayacağını, hangi durumda ödediği zararı tabelası ve pergolası yıkılan işyerlerine rücu edeceğini madde madde anlatayım.

KASKO ÖDER TRAFİK ÖDEMEZ

* Eğer aracınızın kasko sigortası varsa, son iki gündür yaşanan şiddetli fırtına nedeniyle aracınız, üzerine düşen çatıdan, tabeladan veya başka parçalardan ya da ağaçtan zarar görürse sigorta şirketi tüm zararınızı karşılar.

* Trafik sigortası fırtına nedeniyle araçta meydana gelen zararı karşılamaz.

* Konutunuzun konut paket poliçesi varsa, oluşan hasarı sigorta karşılar.

* Oturduğunuz apartmanın fırtınada çatısı uçmuşsa ve sizin konut sigortanız varsa, diğer konutların ise sigortası yoksa; çatı hasarını binadaki hisseniz oranında sigorta öder. Konutuz müstakilse tüm zararı sigorta karşılar.

* Konut paket sigortalarının çoğunda komşuluk mali mesuliyet ve üçüncü şahıs sorumluluk teminatları da bulunuyor. Fırtınada çatınızdan kopan parçanın bir başkasının aracına ya da komşunuzun konutuna vereceği zarar da bu teminattan karşılanır. Bu teminatın poliçenizde olup olmadığını kontrol etmenizi öneririm.

POLİÇENİZİ KONTROL EDİN

* İşyerinizin paket poliçesi varsa, gerek çatı uçması gerekse fırtınanın neden olduğu tüm hasarlar sigorta şirketi tarafından ödenir.

* İşyeri paket poliçelerinin çoğunluğunda üçüncü kişilere verilecek zararları kapsayan teminat bulunuyor. Dolayısıyla fırtınada çatınız ya da tenteniz uçup, komşunuza zarar verdiyse sigortanızda da bu teminat varsa, sigorta şirketi bu zararı da karşılar. Poliçenize bir bakın derim.

Yeri gelmişken belirteyim. Sigortada bazı özel durumlar vardır; bunlardan biri de rücu sistemidir. Ne demek rücu ve fırtına hasarı ile ne alakası var? Bu fırtınada, işyerlerinin tabelalarının, restoran ve kafelerin tentelerinin, pergolalarının uçtuğunu; araçlara, diğer işyerlerine zarar verdiğini gördük. Tabi bu durum, ‘tabelalar, tenteler ne kadar sağlam, derme çatma mı yapılıyor?’ sorusunu gündeme getirdi. Konunun bu boyutuna girmeyeceğim ama sigorta boyutuna bakarsak; sigorta şirketi, çatı ya da tabela uçması nedeniyle araçta meydana gelen zararı sigortalısına öder, sonra da dönüp çatısı uçan, tabelası düşen bina ya da işyerinden ödediği bu hasarı hukuk yoluyla talep eder. Buna da rücu denir.

SİGORTA YOKSA NE OLACAK?

Peki, kasko veya işyeri ya da konut sigortası yoksa fırtınadan zarar gören vatandaş zararını kimden talep edecek? Bu konuyu da Avukat Gülşah Bilgeç Akdoğan’a sordum. Özetleyeyim, vatandaş fırtınada çatısı uçan, tabelası düşen bina ya da işyeri sahiplerine, ‘aracım, konutum zarar gördü, bu zararımı karşılayın’ diyerek dava açabilir. Yapılan tespit sonucu gerekli bakım ve onarımların yapılmadığına, ihmal nedeniyle bu zararın oluştuğuna karar verilirse vatandaş sorumlulardan zararını tazmin eder.

Yeri gelmişken şunu da belirteyim, sigortacılarla da konuştum. Tespitleri şöyle. Son bir-iki günde yaşadığımız fırtınayı normal bir fırtına ya da lodos olarak görmüyorlar; doğal afet olarak nitelendiriyorlar.