Körfez Geçiş Projesi’ne Kuş Cenneti Uyarısı
Milliyet Ege köşe yazarı Mustafa Yılmaz Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı'nın kuş cenneti uyarılarını bugünkü köşesine taşıdı.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı hayatının son 40 yılını kuşlara adamış bir isim. Zaten lakabı da Kuş Profesörü.
Geçen hafta(16 Ocak) bu sütunlarda yayınlanan “Körfez Geçiş Projesi ÇED’inde fay eksiği” başlıklı yazımdan sonra arayıp çok önemli bir konuya dikkat çekti.
Körfez Geçiş Projesi’ne karşı olmadığını belirten Sıkı’nın çok önemli bir uyarısı var.
***
Önce Kuş Profesörü’nün mutlaka dikkate alınması gereken açıklamalarına bakalım:
“Son günlerde kamuoyunun gündeminde İzmir Körfez Geçiş Projesi var. Bu proje İzmir ve Türkiye için önemli bir projedir.
Temel olarak projenin 2 ayağı var. Bunlardan biri İnciraltı mevkisinde diğeri ise Körfez’in kuzeyinde ve İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin güneyinde deniz kenarına çıkıyor.
Körfez Geçiş Projesi’nin birinci ayağının olduğu İnciraltı Mevkisi’ndeki yasal durum; yani burasının Sit Alanı ve turizm bölgesi olduğu vurgulandığı halde ne yazık ki bu değerlendirmeler sırasında projenin ikinci ayağının olduğu kısımdaki yasal durum gözden kaçırılıyor.
Projenin ikinci ayağının çıktığı ve Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin yanından Çanakkale Otobanı’na bağlandığı yerin yasal durumu göz önünde tutulmadan bazı plan ve projeler yapılıyor.
İkinci ayağın çıkış yaptığı bölge I. Derece Doğal Sit Alanı (1999) ve Sulak Alan niteliği taşıyor.
Dolayısıyla Sit Alanı olması nedeniyle 2863 (3386) sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına Dair Kanun ile Sulak alan olması nedeniyle de Ramsar (1994) sözleşmesinin yanında, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne(2014) de tabi bir alandır.
Söz konusu bölge İzmir Kuş Cenneti Sulak Alanı’nın güneydoğusunda bulunuyor ve Kuş Cenneti’nde yaşayan 294 kuş türüne yaşama, ,beslenme ve barınma imkanı sunuyor.
Bu sulak bölgede yaşayan su kuşları ve alanın korunması ile ilgili uluslararası sözleşmeler var. Paris (1966), Bern (1984) ve Ramsar (1994; 1998) sözleşmeleri ile de Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Uluslararası önemli sulak alanları ve buralarda yaşayan bütün canlıları koruyacağımızı taahhüt etmiş bulunuyoruz.
Bu projenin planlanması aşamasında ulusal mevzuatımız ve uluslararası sözleşmeleri dikkate alarak çalışmalar yapılmasında yarar var. Aksi takdirde Uluslararası platformda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti olarak zor durumda kalabiliriz.
Hatta 1.Derece Doğal Sit alanı olan sulak alanda yapılacak izinsiz müdahaleler nedeni ile projeyi uygulayan kamu kurum ve kuruluşları ile şirketler 2863(3386) sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefetten de yargılanabilirler.”
***
Kuş Cennetleri milyonlarca yılda meydana gelen doğa harikaları.
Katrilyonları verseniz insan eliyle yapamayacağınız Allah’ın mucizelerinden biri.
Bu mucize alanın İzmir’de bulunması çok büyük bir ayrıcalık.
294 çeşit kuş türünün aynı alanda bulunması, üstelik de bu alanın İzmir gibi metropol bir kentin içinde yer alması paha biçilmez bir durum.
Kuş Cenneti’ne zarar verecek bir projenin yapılmasını ne kadar yarar getirirse getirsin kimse istemez.
O yüzden Kuş Profesörü Mehmet Sıkı’nın uyarlarını dikkate alınıp geç olmadan projede gerekli revizyonlar yapılmalıdır.
Aksi halde bu projenin İzmirlilerden onay alması mümkün olmaz.
Mustafa Yılmaz - Milliyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.