Firma ortaklarından, aynı zamanda TÜSİAV (Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı) Başkan Vekili Yılmaz Doğan, kuzeni olan ortağı Halil İbrahim Doğan ile 2003 yılında, 160 metrekarelik mobilya tasarım atölyesinde başladıkları üretim hikâyelerinin, dünya markası olmak için emin adımlarla ilerlediğini kaydetti.

İlk yıllarında çok büyük zorluklar ile mücadele etseler de başarının “hayallerde” saklı olduğuna emin olduğu için ahşap tutkusundan vazgeçemediğini anlatan Doğan, her şeyden önde vazgeçilmezi olan üretim tutkusunun, 14 yıl sonra kendilerini Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 firması arasına sokmayı başardığını ifade etti.

Yılmaz Doğan, gençlere hayallerinden ödün vermeden, ne olursa olsun sevdikleri işi yaparak yol almalarını önerirken, başarıya giden süreci şöyle anlattı:

“Tutkularımızın iş yaptığına inanıyoruz. Tasarlıyoruz ve üretiyoruz, üretmeyi en büyük ödevimiz olarak görerek tutkularımızın en başına koyuyoruz. Her gün ezberlerimizi bozup yeniden yorumluyoruz. Sınır tanımıyor,  yapılamaz denileni yapmak için heyecan duyuyoruz. Detay çözmekten yeni yöntemler geliştirmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Kuralları değiştirmek için hiç yorulmadan koşuyoruz. Dünya markası olmak için çıktığımız bu yolda herkese kafa tutuyoruz. Yaptığımız işi yaşam biçimimiz gibi görüyor ve ahşap işinin tozundan, kokusundan dünyanın en güzel çiçeği gibi haz alıyoruz. Kendi gelişimimizi sektörümüzün gelişimi ile birlikte ayrılmaz bir bütün olarak görüyoruz. Bu sebeple şu an gündemde olan projemizle, ‘Siteler’ gibi sorunlar yumağı haline gelmiş bir bölgenin refaha kavuşması, mobilyacılık sektörünün kemikleşmiş sıkıntılarını ve kalifiye eleman sorununu ‘akademik mobilyacılar’ yetiştirilmesiyle çözmek amacındayız. Üreten, istihdam oluşturan, bulunduğu sektörün sorunlarına karşı duyarlı olan ve çözüm üretebilen bir firma olarak; bugün eğer ilk 100’de isek, bunda hayallerimizi ötelemememiz, sıra dışı işler yapmamız, insanların ihtiyaçlarına bilimsel çözümler üretmemiz neden olmuştur.”