Mimarlık Betonla, Demirle, Mühendislerle İcra Edilen Bir Sanat!
Bir tasarımı ortaya koyarken insanı çok iyi tanımanın, geometriyi ve yönetmelikleri çok iyi bilmenin gerekliliğinden bahseden Mimar Alpay Demirci, “Bütün kurguları çok iyi bildiğiniz zaman ortaya bir kavram koyuyorsunuz” dedi.
Kendisine ve Burçin Demirci’ye ait bir yapılanma olan Demirce’yi ‘bir duruş’ olarak niteleyen Mimar Alpay Demirci yapılanmayı şu sözlerle anlattı;
Her çizginin sorumluluğu var
Bu yapılanma ortaya koyduğu çözümlerle birlikte sürdürülebilir olmayı hedefliyor. Yaşamsal sürdürülebilirlik anlamında kullanıcı gereksinimlerine en verimli şekilde cevap vermesi ve konforu göz önünde bulundurması önemli diye düşünüyoruz. Ticari sürdürülebilirlik anlamında da her çizdiğimiz çizgi yan sanayi ile birlikte üretimdeki binlerce kişiyi ilgilendirdiği gibi ortaya milyonlarla ifade edilebilen kapitali ifade ediyor. Bu sebeple sorumlulukların bilincinde tecrübeli duruşumuzun altını çizmek isterim. Bu sorumluluğun altında durabilmek önemli. Üretimde, attığımız taşın ürküttüğümüz kuşa değmesi gerekiyor. Diğer bir taraftan da tüm bedeli son kullanıcı ödüyor. Gerekli olan tüm hamleler sade, basit ve olması gerektiği gibi yalın bırakıldığı zaman son kullanıcının alım bedeli de mantıklı oluyor. Sanırım, bizim projelerimizin çok hızlı satılma sebeplerinden biri de bu olsa gerek.
Tasarım sanatsal bir şekilde mekanla ilişkilendirilmeli
Mimarlık sanatıyla ilgili düşüncelerini paylaşan Demirci, şu ifadelere yer verdi: “Mimarların en büyük hikayesi; bir tasarımı ortaya çıkarırken sanatsal bir şekilde mekanla ilişkilendirmesi önemli. Bunu hayata geçirirken insanı tanımak gerekiyor. Yapıyı nasıl üreteceğimizi çok iyi bilmemiz gerekiyor. Yönetmeliklere hakim olmamız gerekiyor. Geometriyi çok iyi bilmemiz gerekiyor. Kavramı koyarken konusunda çok deneyimli mühendislerimizle çalışmayı önemli buluyoruz. Mimarlık bir sanat. Mühendislerle birlikte icra edilen bir sanat. Çizdiğiniz her çizginin yerinde yapılabilmesi için çok ciddi bir emek gerektiriyor. Bunun verdiği bir sorumluluk var.”
Geniş bir coğrafyada iş yapıyoruz
Bu bilinçle ele aldığımız projeler başarısı sayesinde tasarımlarımız Türkiye dışında da yer bulmaya başladı. Tasarımlarımızın metrekaresel olarak yaklaşık %75’i gibi bir oranı İzmir dışında oluyor. İstanbul, Antalya, Denizli, Aydın, Muğla gibi şehirlerde ve yurt dışında projeler yapıyoruz” dedi.
Mimar bir yaşamı tasarlıyor
Azerbaycan, Kazakistan, Almanya gibi ülkelerde de proje yaptıklarını belirten Demirci, “Amerika’da bir şeyler yapmaya başlıyoruz. Heyecan verici gerçekten. Amacımız, içinde bulunduğumuz bir platform ile dünyanın lokali olmak. Bu yapı gençlerimiz içinde önemli. Projelerde tecrübeli duruşlarla yetenekli gençlerimizi buluşturmak. Tecrübe enerjiye kavuşmuş olacak, genç ise deneyim elde edebilecek. Çok uzun zamandır üzerinde çalışılıyor. Bazı projelerde test ediyoruz.
Mimarın yaşam tasarladığı gerçekliğini her zaman gözler önüne serdiğimize inanıyoruz. Mimarlık plan, kesit ve cephe çizimine indirgenmemeli. Kullanıcılara bir hayat, bir yaşantı tasarladığımızın çok iyi farkında olmamız gerekiyor. Proje içerisinde yaşamak gerekiyor. Projede bir çok müellif, bir çok tedarikçi yer alıyor. Mimar orkestradaki bir şef gibi durumu yönetebilmeli. Biz de durumu bu algıyla ele alıyoruz. Tasarım konseptini ortaya koyuyoruz ve yer alan tüm müellifleri bu çerçevede rol almalarını sağlıyoruz. Başarı mimarın. Sebebi mimarın seçimidir.
Dünya bizi bekliyor
Mimarlığın mesaisi çok uzun olduğu için bu iş bir meslekten öte bir yaşam biçimi olduğunu belirten Alpay Demirci şunları söyledi: “Bu coğrafyanın insanı çok yetenekli. Bizde tutku var. Severek çalışabildiğimiz için çok iyi başarılar elde edebiliyoruz. Türkiye’de genç yetenek oldukça var ve yurt dışına açılmaları gerekiyor. Lakin akademik olarak dünya standartlarında proje nasıl ortaya konur eğitimi alan gençlerimiz mezuniyet sonrası tasarımlarını ortaya koyacak çalışma ortamları bulamıyorlar. Tasarımla yanıp tutuşan gençlerimizi muhakkak bekliyorum. Kolay değil, çok istiyorlarsa neden olmasın. Sınırları zorlayıp çok daha ileriye götürecek yeterliliğimiz var. Dünya bizi bekliyor.”
Tasarımdaki başarı ciroya yansıdı
“Demirce Mimarlık olarak kendimizi ortaya tasarımcı olarak koyduğumuz için hangi alanda iş gelirse gelsin çalışmayı seviyoruz” diyen Demirci, “Sadece konut, ofis, otel, fabrika tasarlamakla kalmıyoruz. Biz bir yaşantı tasarlıyoruz. Bornova’da öğrencilere yönelik bir konut ve otel projesi yaptık. 1+0 yapıp geçebilirdik ama biz kalıplara sığmadık. Yaptığımız birimler 1+0 da değildi, otel odası da değildi. Yeni bir model çıkardık. Öğrencinin ihtiyacına göre yeni bir şeyler ortaya çıkardık. Tasarımdaki bu başarı yatırımcı firmanın cirosuna da olumlu olarak yansıdı” dedi.
Bugün tasarladığımız yarın eski, yine de zamansız hedeflenebilir
Kalıpların dışına çıkmanın gerekliliğine değinen Demirci, son olarak şunları söyledi: “Standart düşünmememiz gerekiyor. Her durum için çözümlerimiz olmalı. Bugün tasarladığımız yarın için eski artık. Bir projenin başarılı olması için gerek mimar, gerek yatırımcı, gerekse tedarikçi durumu yeniden ele alabilmeli.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.