Normalleşme Süreci, Beklemeye Geçen Yabancı Yatırımcıları Harekete Geçirdi
Koronavirüs sürecinde atılmaya başlanan normalleşme yönlü adımlar, Türkiye’ye yönelik yatırımları yeniden harekete geçirdi. Yabancı yatırımcılar türkiye’de tarım, ilaç, sağlık ve gayrimenkul sektörlerine yatırıma hazırlanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasıyla başlatılan normalleşme süreci, mart ayından beri beklemeye geçen yabancı yatırımcıyı yeniden harekete geçirdi. Koronavirüs ile birlikte altının istikrarsız seyri, borsanın belirsizliği ve paradaki değer kaybı gibi nedenlerin, yatırımcıları her koşulda ve her zaman kazandıran gayrimenkule yönelttiğini kaydeden Mars Investment’ın Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Bucak, sektörde yabancıya verilen vatandaşlık hakkının Türkiye’yi dünya gayrimenkul pazarının lider ülkelerinden biri haline getirdiğini belirtti. Bucak, “Türkiye şimdiye dek yabancılar tarafında gayrimenkul yatırımında 6 milyar dolarlık bir talep almıştı. Biz bu yatırımın 5 senelik periyotta kademeli olarak 20 milyar dolara çıkacağına inanıyoruz. Salgın tehdidi tamamen ortadan kalktığında, dış yatırımların da katkısıyla, ekonomide 2023 yılına kadar yaklaşık yüzde 5-10 puan seviyesinde büyüme bekliyoruz” dedi.
Gayrimenkule 40 milyon dolarlık yatırım
Gayrimenkul sektöründe yabancılara konut satışına virüs sürecinde de devam ettiklerine işaret eden Bucak, “Türkiye’de konut projesi geliştirmek isteyen 4 farklı yabancı yatırımcı ile görüşüyoruz. Bunlardan biri 5 milyon dolarlık bir inşaat yatırımı yapmayı planlıyor. Bir diğer portföyümüz ise 15 milyon dolarlık yatırımla konut projesi yapmaya hazırlanıyor. Diğer inşaat yapmayı planlayan yatırımları da topladığımızda yaklaşık 40 milyon dolara tekabül ediyor. Bu 4 yatırımla ilgili olarak fizibilite ve AR-GE çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Mars Investment olarak yabancı yatırımcılarımızın geliştirmek istedikleri projelere stratejik ortaklık noktasında da görüşmelerimiz sürüyor” dedi.
“Gayrimenkul yatırımına gelip teknolojiye de yatırım yapıyorlar”
Gayrimenkul yatırımlarının farklı sektörlere yönelik yatırımları da beraberinde getirdiğini belirten Bucak, konuyu şu örnekle açıkladı:
“Teknoloji sektöründen örnek vermek gerekirse, yönettiğimiz gayrimenkul projelerinden daha önce alım yapmış yatırımcılar, Türkiye’nin geleceğine ve gelişmekte olduğuna inanarak ve güvenerek kendi ülkelerinde yaptıkları ticareti Türkiye’ye de taşımayı istediklerini ifade ettiler. Bangladeş’te çok ünlü bir e ticaret sitesinin sahibi olan ve aynı zamanda hali hazırda Türk vatandaşı olmasına vesile olduğumuz bir yatırımcımız bizlerden aldığı lokalizasyon hizmeti ile Bangladeş’teki şirket yapılanmasını Türkiye’de kurup e ticaret sektörüne iddialı bir şekilde girmeyi hedefliyor.
“Koronovirüs süreci, sağlık sektörüne yatırımları artıracak”
Türkiye’nin koronavirüs sürecinde çok başarılı bir sınav verdiğini kaydeden Bucak, “Salgında sürdürdüğümüz başarıdan sonra Türkiye global yatırım pazarında da mevcut konumunu yükselterek tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Türkiye, salgın sürecinde sağlık sektöründe ne kadar başarılı olduğunu da ispatlamış oldu. Türkiye’nin sağlık sektöründe vatandaşını kollayıp gözeterek, neredeyse ücretsiz sağlık hizmetini vermesi, yabancı yatırımcıların dikkatinden kaçmadı. Gelişmekte olan ülkeler arasında ilk sıralarda boy gösteren Türkiye, sağlık sektöründe göstermiş olduğu başarısı ile birlikte neredeyse birçok sektöre katkı sağlamış durumda. Bugün Türkiye sadece konut sektöründe değil, tarımdan bilişime, gıdadan hayvancılığa kadar birçok yabancı yatırımcılar tarafından talep alma noktasına geldi.” diye belirtti.
“Türkiye 5 yıl içinde beyin göçü alacak”
Bucak’ın açıklamalarının satır başları şöyle:
“1 Haziran sonrası uçak seferlerinin açılmasına müteakiben çalışmalara başladık. İlaç sektöründeki yatırımcımızın Türkiye’ye sunacağı bilgi hazinesi ile beraber ithalat ve ihracat rakamlarına baktığımızda yıllık ortalamada yaklaşık 30 ile 50 milyon dolar arasında bir iş hacmi olacak. Bu hacim de beraberinde Türkiye ihracat rakamlarına yansıyacak. Bangladeş’teki yatırımcımızın ise yapacağı yatırımından çok ülkemize gelecek beyin göçünü daha çok dikkate alıyoruz. Öte yandan ülkemize sunacağı bu göç katkısına paralel olarak ekonomiye ve ihracata, döngüsel ekonomiye sunacağı hareketliliği çok daha fazla önemsiyoruz. Beyin göçü sadece bunlarla sınırlı değil, artık Çin ve Amerika arasında yaşanan gerginlikten yorulan, Ortadoğu’daki yaşanan ambargolar ve sorunlardan sıkılan ve kararsız kalan yatırımcılar yatırım rotasını, her ekonomik ve siyasi gerilimde dik duruş sergileyen Türkiye’ye çevirecek. Türkiye artık yabancıların favori ülkelerinde yer alıyor. 5 yıl içinde birçok sektörden hem beyin göçü hem de yabancı yatırımcıları misafir etmeye hazırlanıyor.
Organik üretime 15 milyon dolarlık yatırım
Türkiye’nin verimli toprakları, tarıma odaklanan yabancı yatırımcılar tarafından fark edilmeye başlandı. Türkiye’nin konumu, iklimi, bitki örtüsüne bağlı verimli toprakları, körfez ülkelerinin radarına girmiş durumda. Organik meyve, buğday, arpa üretimi ve seracılık konusunda bizden arazi isteyen yatırımcılarımız da var. Bir kısım müşterimiz organik gübre fabrikası araştırmaları yaparken, bir kısım müşterimiz de ülkemizde arpa buğday ve gübrenin yanı sıra muz, domates, sarımsak gibi tarım üretimi yapmak istiyorlar. Şu aşamada yabancı yatırımcılarla tarım sektörüne 15 milyon dolarlık bir yatırım planlaması üzerine çalışmalar yapıyoruz. Şanlıurfa başta olmak üzere, Adana ve Aydın’da tarım arazileriyle ilgileniyorlar. “
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.