Parayı Betona Gömmediğimiz İçin Kiralar Bu Kadar Yüksek
İstanbul'da 25 metrekarelik dükkandan bozma, yaşanmayacak bir ev için 3 bin 500 lira istenmesi üzerine bir açıklama yapan İMDER başkanı İslam Yıldırım, inşaat sektöründe yatırım olmadığı ve arz sıkıntısı olduğu için kiraların yükseldiğini söyledi.
Türkiye'de her ekonomi daraldığında, göstergeler negatife döndüğünde inşaat sektörünün günah keçisi olarak gösterildiğini 'Parayı betona yatırırsan işte böyle olur', 'Beton ekonomisi sanayi üretimine darbe vurdu' şeklinde eleştirilerin geldiğine dikkat çeken İzmir Müteahhitler Derneği (İMDER) başkanı İslam Yıldırım, betona para yatırılmadığında arz sıkıntısı oluştuğunu, ev fiyatlarının ve kiraların tavan yaptığını belirtti.
İNŞAAT KATMA DEĞER YARATAN BİR SEKTÖRDÜR
İzmir Müteahhitler Derneği başkanı olarak inşaat sektöründeki yatırımlara yönelik eleştirilere yanıt veren Yıldırım, "Parayı bizler ve vatandaşlarımız betona yatırmamıştır. İnşaat beton ekonomisi değildir. Hemen hemen konut üretimi son 1,5 yılda durmuş durumda. Ne oldu peki? Konut üretilmeyince 500 bin TL’lik konut 2,5 milyona çıktı. Türkiye’de yıllık enflasyon % 80 iken konut fiyatları neden % 200 -250 arttı? Evet konut maliyetleri enflasyon neticesinde arttı. Peki % 200 -250 neden arttı? Cevabı : Parayı betona yatırmadığımız için. Ne oldu sizin engin, ileriyi gören fikirlerinize? Cevap veriyorum ; çöktü. Eğer üretim olmuş olsa piyasada rekabet ortamı oluşacak ister istemez konutlar makul düzeyde artmış olacaktı. İnşaat beton ekonomisi değildir. İnşaat parayı betona yatırmak değildir.
İnşaat sektörü başlı başına 200 alt sektörü hareketlendiren istihdam ve katma değer yaratan bir sektördür" ifadelerine yer verdi.
KONUT ÜRETİLMEZSE AKLA MANTIĞA SIĞMAYAN FİYATLAR GÖRECEĞİZ
İstanbul’da bir vatandaşın 25 metrekare dükkandan bozma yeri 3.500 TL kira bedeliyle ilana koyduğunu hatırlatan Yıldırım sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Eğer konut üretilmezse emin olun o ahır diye tabir edilecek yerlerde akıl ve mantığın almayacak fiyatlar göreceğiz. Peki o ekonominin profesörleri, beton ekonomisi diyenler bu durumları görünce acaba yüzleri kızarır mı? Bence kızarmaz. Çünkü onların dertleri küresel emperyalizme hizmet etmek. Onlar ki, sokaklarda dolaşmamış. Onlar ki, bi çay ocağında vatandaşla sohbet etmemiş. Onlar ki, pazardan alışveriş yapmamış. Onlar ki, oturdukları rezidansların 37. katından millete ahkâm kesmeye devam ederler. Bu arada oturdukları rezidans sanki yörük kıl çadırı. O binada beton yok sanki" dedi.
KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ MÜTEAHHİTLER PİYASAYI REGÜLE EDİYOR
Kendi meslektaşlarına çağrıda bulunan Yıldırım, "Türkiye’de her yıl, 550 bin evlenme , 150 bine yakın boşanma var. Yani Türkiye’nin her yıl zaruri konut ihtiyacı 700 bin adet. Eğer bizler bu konutları üretmezsek yabancı menşeli yerli aparatları olan dev firmalar bu ülkede konut üretir. Evet bizim gibi küçük ve orta ölçekli firmalar devreye ivedilikle girmeli, konut açığının kapanması için tüm meslektaşlarım elini taşın altına koymalı. Bizim gibi firmaların bi özelliği de, subap vazifesi görmesi. Çünkü piyasayı regüle eden bizleriz. Eğer bizler piyasada üretim noktasında kendimizi geri tutarsak. Hem konut fiyatları hem de kiralar astronomik rakamlara ulaşacak" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.