İstanbul’da prefabrik sektöründe çalışırken kendi işini kurmak için İzmir’e gelen Erkan Yabar, 2004 ile 2009 yılları arasında ortaklı bir firma ile prefabrik yapı üretimine başladı. 2009’da firmayı devretti. 2012 yılında kardeşleri Ercan ve Erhan Yabar ile birlikte Kemalpaşa Prefabrik firmasını kurdu. Aile şirketi olarak kurulan şirket, yaklaşık 50 kişilik ekiple Ege Bölgesi’nde aktif olarak ticari faaliyetlerini sürdürüyor.  

Kemalpaşa Prefabrik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Yabar, son yıllarda tamamen çelik yapıların üretimine yöneldiklerini ve üretimi 3 aşamalı olarak gerçekleştirdiklerini söyledi. Yabar, üretim süreciyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Bize gelen taleplerde öncelikle arazi keşfi yapıyoruz. Arazi uygunsa mimari ve statik projeyi hazırlayıp müşterilerimize sunuyoruz. Müşteri projeyi onayladıktan sonra ön üretime başlıyoruz. Kemalpaşa’daki tesisimizde ön üretim yaptıktan sonra sahada montajını gerçekleştirip anahtar teslim projeler sunuyoruz. Ağırlıklı olarak konut, yazlık, ofis ve mağaza gibi binalar üretiyoruz. Yılın 365 günü yaşanılabilecek alanlar inşa ediyoruz. Dört mevsim üretime devam ediyoruz. Ancak çok yoğun olduğumuz aylar var. İlkbahar ve sonbaharda çok aktif çalışıyoruz. Bu dönemlerde terminlerin arası açılır. Yoğun olmadığımız dönemlerde 15 gün terminle işe başlıyoruz. Yoğun olduğumuz aylarda 60 gün terminle iş alıyoruz. Bütün personelimizi fabrikamızda iyi bir şekilde eğitip sahaya çıkarıyoruz. Her şantiyede şantiye şeflerimiz vardır. Ben ve kardeşlerim projenin başında, ortasında ve sonunda işi denetliyoruz. İşin mutfağında olduğumuz için projenin her anında varız.”

Kişiye özel tasarım

20004 yılından bu yana prefabrik yapı ve çelik yapı ürettiklerini belirten Yabar,  2 yıl önce ise prefabrik yapı üretimini durdurarak tamamen çelik yapı üretimine geçtiklerini ifade etti. Çelik yapı ile prefabrik yapı arasındaki fiyat farkı azaldığı için çelik yapılara olan talebin çok arttığını, bu yüzden tamamen çelik yapılara yoğunlaştıklarını belirten Yabar şunları dile getirdi: “Çelik yapılarla prefabrik yapılar arasındaki fiyat farkı çok fazla değil ama çelik yapıların kalitesi, kullanım ömrü, estetiği 4-5 kat daha iyi. Prefabrik yapıların gidebileceği bir nokta kalmadı. Prefabrikte bazı kalıpları aşamıyoruz. Çelikte aşamayacağınız bir detay yok. Biz bütün gelecek planlarımızı çelik yapılar üzerine kurduk. İlerleyen dönemlerde modern mağazalar ve tanıtım ofisleri yapmak istiyoruz. Trendlere uyup her yıl yeni modeller üretiyoruz. Gelen müşterilerimizin yüzde 80’i modellerimizi beğeniyor. Yüzde 20’sinin ise kafasında tasarladığı bir ev modeli vardır. O modeli bizimle paylaşır, biz de çizimlerini yapıp görselleri müşterilerimizin onayına sunuyoruz. Çizimleri çıktıktan sonra gerisi bizim için teferruat oluyor. 30 metrekare altında projeler üretmiyoruz. Genellikle 75-80 metrekare 2+1 daireler tercih ediliyor. Son 2 yıla kadar her yıl 200-250 evin anahtar teslimini gerçekleştiriyorduk. Son 2 yıldır 120-130 civarında çelik yapı üretiyoruz. Yaptığımız işin adeti düştü ama katma değeri arttı. Yurt dışına da süpervizör sistemiyle ihracat yapıyoruz.”

Depremden hasarsız çıkıyor

Prefabrik çelik yapıların 7 şiddetindeki bir depremden hasarsız çıkabildiğini belirten Yabar, “Çelik yapıların demonte veya cıvatalı sistem olması lazım. Sektörde profil ve kaynaklı çalışanlar var. Depremde betonun kırılma, kaynağın kırılma noktası vardır. Vida ve cıvatalı sistemlerde esneme özelliği olduğu için çelik sistemlerde kullanılması gereken bu. Prefabrik yapıların tamamının vidalı ve cıvatalı sistem üzerinden yapılması gerekiyor” dedi.