Kentsel Dönüşüm Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler ve şu anda TBMM genel kurulunda görüşülen Tapu ve İmar Kanunu’nda değişiklik teklifi ile kentsel dönüşümde çok önemli düzenlemelere imza atılıyor.

Kentsel dönüşüm uygulama yönetmeliği ile müteahhitlere yeni sorumluluklar getirildi ve vatandaş güvence altına alındı.

Fikirtepe gibi binlerce kişinin mağdur edildiği kentsel dönüşüm uygulamalarını göz önünde bulundurunca hayli gerekli bir düzenleme olduğunu söyleyebiliriz.

6306 sayılı Kentsel Dönüşüm yasasının uygulama yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kentsel dönüşüm inşaatlarında teminat veya tamamlama sigortası zorunluğu getirildi. Riskli ve rezerv yapı alanlarında kira yardımı süresi 36 aya kadar uzatılabilecek. İnşaatın tamamlanma oranını belirlendikten sonra, bu oranın yüzde 10’u altındaki oranda satış yapılabilecek.

Müteahhit maketten satış yapıp projeyi tamamlayacak.

Bir bakıma kentsel dönüşümde Sat-Yap modeli tarih oldu.

Artık sermayesi yeterli, güvenilir ve ayakları yere sağlam basan firmalar kentsel dönüşümde sahne alacak.

Bu iş başından beri sürekli dile getirdiğimiz gibi olacak; İş ehline kalacak.

Müteahhitlik yasası ve kentsel dönüşüm yönetmeliğindeki değişiklik ile meslek disiplin altına alınmış oldu.

***

Tapu ve İmar Kanunu’nda değişiklik teklifinde ise devlet yepyeni bir uygulama başlatılıyor.

Devlet can güvenliğini tehdit altında gördüğü yerde halkın rızasını aramayacak.

Resen kentsel dönüşüm uygulamasını başlatacak.

Nedir Resen kentsel dönüşüm?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın doğal afet veya başka nedenlerle yıkılma tehlikesi bulunan binalar, metruk binalar ve çevresinde bulunan riskli binaların yıkımını mülk sahibinden izin almadan gerçekleştirebilsidir.

Karar resmi gazetede yayınlandıktan sonra belediyeler ve Çevre Şehircilik il müdürlükleri riskli olarak tespit ettikleri binanın sahibine tebligat gönderecek. Bina sahibi/sahipleri 30 gün içerisinde yıkımı gerçekleştirmezse bakanlık veya belediye ekipleri muvafakat aramadan yıkımı gerçekleştirebilecek.

Devletin hassasiyet göstererek bina içindekilerin veya çevredekilerin can güvenliğini kurtarmak için resen dönüşüm başlatması güzel bir gelişme.

Ancak bunu yaparken devlet vatandaşlarını sokakta bırakmamalı.

Bu binalarda yaşayan vatandaşlara yıkım sonrasında kira yardımı ve taşınma desteği sağlanmalı.

Evleri hızlı bir şekilde dönüştürülerek sağlıklı konutlarına yeniden taşınmalarına yardımcı olmalı.

Bu yeni düzenleme her yönüyle düşünülüp uygulanırsa çok güzel neticeler alırız.

Sadece yıkıma dayalı bir anlayış sergilenirse çok fazla mağduriyetler oluşabilir.