1970’in sonlarından beri İzmir’de yaşayan Adnan Kılıçoğlu, 1999 yılına kadar babası ve abileri ile devam ettiği inşaat faaliyetlerine 1999 yılından itibaren Adnan Kılıçoğlu İnşaat ismiyle ayrı olarak devam etti. Ağırlıklı olarak İzmir olmak üzere İstanbul ve Kuzey Irak’ta projeler üreten Adnan Kılıçoğlu İnşaat, Trademark markasıyla da İzmir’de konut projeleri üretiyor. Adnan Kılıçoğlu İnşaat’ın ikinci kuşak temsilcisi Vahit Tarık Kılıçoğlu, inşaat mühendisi olan annesinin de şirkette aktif olarak çalışmasının etkisiyle çocukluğunda ofiste ve şantiyelerde vakit geçirdi. Endüstri mühendisi olan Vahit Tarık Kılıçoğlu inşaat sektörü ile olan serüvenini ise şu sözlerle anlattı:

En yüksek kalitede üretebilmenin anahtarının o ürünü satabilmek olduğuna inanıyorum

Şirketin bu noktaya gelmesinde babamın olduğu kadar annemin de emeği çok fazla. Annem ailemiz için birleştirici bir güç oldu. Her ikisi de ofiste olduğu için ben de küçük yaşlardan itibaren vaktimi ofiste ailemle geçiriyor hafta sonu ve yaz tatillerinin bir kısmında babamla beraber şantiyelere gidiyordum. 2013 senesinde üniversite mezuniyetimden bu yana ise profesyonel olarak iş hayatındayım. Babam işin mutfağından bugünlere geldiği için işin her türlü inceliğine vakıf. Bunun benim için çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum.

Çocukluğumdan beri reklam, satış ve iş organizasyonu konularına çok meraklıyım; kendimi de olabildiğince bu konularda geliştirmeye çalışmak ile beraber bir ürünü sürekli olarak en yüksek kalitede üretebilmenin anahtarının o ürünü satabilmek olduğuna inanıyorum. Bundan dolayı öğrencilik ve iş hayatımda üretimin kalitesini artırmanın yanında satış ve iş yönetimi konusunda inovatif fikirler üretmeye çalıştım, çalışıyorum.

Kovid 19 pandemisinde sabit gelirin önemi bir kez daha ortaya çıktı

İş hayatım boyunca bir şirketin krizlere her zaman hazır olması gerektiğini gözlemledim. Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alan ve birçok firmanın hazırlıksız yakalandığı Kovid 19 pandemisinde sabit gelirin önemi bir kez daha ortaya çıktı. İlk işe başladığımda her zaman hızlı satışın olması ve gayrimenkul stoklarının hızlı bir şekilde nakde dönmesi gerektiğini düşünürdüm fakat Dünya’da şartların bu şekilde olmadığını menkul ile gayrimenkulün eşit olması gerektiğini yaşayarak öğrendim. Maalesef mevsim her zaman bahar değil. Bu yüzden Bayraklı’da yaptığımız ofislerin %10 unu sattıktan sonra 2017 senesinden itibaren ofisleri satışa kapattık ve yeni projelerimizde de ticari alanların tamamını satmamaya devam ediyoruz.

Bizden daire alanlar ailemizin bir parçası oluyor

Yola çıktığımız ilk günden bu yana şirket kültürümüz ve prensibimize göre müşterilerimiz ile satış sözleşmeleri ve tapu devirlerini bizzat gerçekleştiriyorum. Müşterilerimiz ile yakın bir ilişki kurabilmek ve satış organizasyonunu olabildiğince ticari bir işlemden çıkarıp samimi bir aile/dost ilişkisi haline getirebilmek adına bizzat tanışmadan daire satışı yapmamaya özen gösteriyorum. Nitekim bugüne kadar bunu başardık ve müşterilerimizle kurumsal yapının aksine bir aile, dostluk ilişkisiyle birbirimize bağlandık. Yaşam alanlarını teslim ettiğimiz birçok dostumuz bizleri yuvalarına davet ederek bir fincan kahve ikram ederken kimileri yolları düştükçe ofisimizde bir fincan kahvemize eşlik etti.  Ben de bu kültürün devamlılığını sağlayabilmek adına standart bir iş günü programımda; saat 16.00’a kadar randevu ve şirket toplantılarına 16.00-17.00 arası tapu devirlerine, 17.00-19.00 arası günlük raporlar ve kontrollere yer veriyor.

Uluslararası biyomimikri üniversitesi ile imkânı olmayan gençlere ücretsiz eğitim hayali

Maddi imkânı olmayan gençlerin eğitime ulaşabilmesi adına; hiçbir şekilde ticari kaygı taşımayan ‘Uluslararası Biyomimikri Üniversitesi’ açma hayalim var. Üniversitenin tasarımı tamamen doğadan ve hayvanlardan esinlenecek. Üniversite, melek yatırımcılardan ve ücreti karşılığında eğitim alan öğrencilerden elde edeceği gelirin tamamını, imkânı olmayan çocukları ücretsiz okutmak ve okul yapmak için harcayacak. Umarım en yakın zamanda bu hayalimi gerçekleştirebilirim.

Buranın içinde hayatınız var!

Sadece betondan binalar yapmak yerine ruhu ve hikayesi olan projeler üretmek istiyoruz. Trademark Pi bu anlamda ilk projemiz. Bunu şöyle anlattık; Pi sayısı bir dairenin çevresinin çapına bölümüne denir. 3,14’ten sonra herhangi bir düzeni ve rastlantısı olmayan tamamen birbirinden bağımsız rakamlar sürüp gidiyor sonsuza dek, hiç tekrarı olmaksızın. Ve bu yalnızca bir başlangıç… Doğum tarihiniz, evlilik yıl dönümünüz, şifreleriniz, dünyadaki herhangi bir noktaya olan uzaklığınız bu dairenin içinde. Hatta sayıları harflere dönüştürdüğünüzde en sevdiğiniz müzikler, şimdiye dek okuduğunuz tüm kitaplar, bebekken söylediğiniz ilk hece, son aşık olduğunuz kişinin adı, aileniz, kısaca başından sonuna tüm hayatınız… Hepsi bunun içinde bir yerde! Sloganımızda söylediğimiz gibi: Siz de tüm yaşantınızı bir daireye sığdırabilirsiniz. Nasıl mı? Trademark Pi Bornova ile. Buranın içinde hayatınız var!