Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu, şehirlere yapılan yatırımların “ köprü” görevi görerek bölgeler ve mekânlar arasındaki engelleri kaldırdığını ve ülkeler ile insanlara ekonomik değer kattığını söyledi. TOKİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği Ev ve Şehir Seminerleri’nin 17’incisi TOKİ İstanbul Halkalı binasında gerçekleştirildi. "Üç Köprü: Mekânsal Bütünleşme, Ulaşım ve Eşiklerin Aşılması" konulu seminerde, şehirlere yapılan altyapı çalışmalarının ve yatırımların ülke ekonomisine ve vatandaşlara olan katkısını değerlendiren Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu yapılan bu yatırımların “ köprü” görevi görerek bölgeler ve mekânlar arasındaki engelleri kaldırdığını vurguladı.
BAĞLARIN SAĞLADIĞI DEĞER
Köprü kavramının, fiziksel anlamından çok “engelleri aşmak” gibi bir ifadeyi içerdiğini belirten Küçükmehmetoğlu, dünyanın farklı bölgelerinde önemli noktalar bulunduğunu ve bunlardan biri olan İstanbul’un ve Türkiye’nin aslında bir köprü olduğunu söyledi. Şehirlere ve ülkeye yapılan yatırımların mekânlar arasındaki mesafeleri kısaltarak farklı bölgeleri birleştirdiğini, birbirlerine bağlanan yerlerin böylece karşılıklı imkânlarını kullanarak ekonomik açıdan birlikte büyüdüklerini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu, “Sadece köprülere değil, yollara, enerji boru hatları, tüneller, hızlı trenlere, kısalan uçuş mesafelerine, hatta iyileşen iletişim imkânları için dahi ‘köprü’ tanımı yapılabilir. Tüm bu yatırımlar, bölgeler arasındaki engelleri kaldırdığında kurumlar ve hizmetleri için etki alanı da genişliyor. Sosyo-ekonomik faaliyetler hızlanıyor. Böylece daha verimli çalışan ve birlikte değer üreten bir sistem çalışmaya başlamış oluyor. Dolayısıyla ticaretin mümkün kılınması ekonomiye de fayda sağlar” dedi.
KARŞILIKLI DESTEK
Temel ekonomik kavramlar hakkında bilgi de veren Prof. Dr. Küçükmehmetoğlu, yatırımların küçük ekonomileri birleştirerek büyüttüğünü söyledi. Çeşitli yatırımlar aracılığıyla bağ sağlanan bölgelerin hem kurumlara hem de tüketicilere fayda sağladığını ifade eden, Küçükmehmetoğlu şöyle konuştu: “Ulaşım ve taşıma maliyeti azalan bir şirketin ürünleri daha ucuza satılmaya başlar. Bir köprü ile bağlanan iki yaka, örneğin arzı iyiyken talebi yoksa bu eksikliği diğerinden karşılama imkânına kavuşabilir.” Küçükmehmetoğlu, bu durumun komşu ülkeler için de geçerli olduğunu ve dünyadaki tüm büyük ekonomilerin sağlanan bağlar aracılığıyla en büyük ticari ilişkilerini birbirleriyle yaptıklarını vurguladı.
“Üç köprü” tanımını yapan Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu, ilk köprünün bahsi geçen fiziksel yatırımlar, ikincisinin ticareti kolaylaştıran vize muafiyeti gibi mevzuat ve kurumsal değişiklikler, üçüncüsünün ise kültürel yakınlık ve toplumsal uyum anlamına gelen “gönül köprüsü” olduğunu söyledi.