1999 Marmara depreminin hemen ardından 2000 yılında yapı denetim yasası ve deprem yönetmeliğinin yayınlandığını belirten Niyazi Gültekin, “Marmara depreminin ardından yapı güvenliği konusunda çok önemli adımlar atıldı. Yapı denetim yasası ve deprem yönetmeliği ile inşaatlar depreme karşı güvenli hale getirildi. Zemin etüdü ve demir, betondan numuna alımı zorunlu hale getirildi. Demir ve betonun standardı artırıldı. Demir ve beton fabrikaları disiplin altına alındı. Şantiye şefliği zorunluluğu getirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyelerin denetimleri arttı. Bugün bina yapmak istediğinizde kullanmanız gereken demir ve betonun standartlarını devlet belirliyor. Deprem yönetmeliğine uygun olmayan projeler yapı ruhsatı alamıyor. Depreme dayanıksız bina inşa etmek mümkün değil. Bu yüzden yeni yapılan binaların tamamı depreme dayanıklı inşa ediliyor” dedi.
2000 ÖNCESİ YAPILAR DENETİMSİZ İNŞA EDİLDİ
2000 yılından önce yapı denetiminin olmamasından dolayı binaların denetlenmediğini belirten Niyazi Gültekin sözlerini şu şekilde sürdürdü, “2000’den önce yapılan binalar tamamen denetimsizdi. Müteahhit kendi kafasına göre demir ve beton kullanıyordu. Binanın sağlamlığı tamamen müteahhitlerin inisiyatifine ve bilgisine kalmıştı. O dönemde inşa edilen binaların büyük bir kısmı risk taşıyor. 2000 öncesi yapılan yapıların tamamının riskli alan olarak ilan edilmesi ve ivediyle dönüştürülmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümde teşvikler artırıldı ancak hala bürokrasi engeli var. Yeni imar yönetmeliği ve otopark yönetmeliği ile beraber dönüşümde şartlar daha da zorlaştırıldı. Önceliğimiz riskli binaları yıkarak güvenli binalar inşa etmek olmalı.”
DEPREM BU COĞRAFYANIN KADERİ
Türkiye’de deprem gerçeğinin hiçbir zaman unutulmaması ve buna göre önlemler alınması gerektiğini ifade eden Gültekin şu ifadelere yer verdi, “Türkiye fay hatları üzerinde bulunduğu için depremleri önlememiz mümkün değil. Deprem bu coğrafyanın kaderi. Ancak depreme karşı önlemlerimizi alarak deprem riskini en az seviyeye indirilebiliriz. Yapılarımızı depreme karşı güvenli hale getirirsek Marmara depremi gibi afetlerde yıkımı azaltabiliriz. Deprem önlemleri alma konusunda ısrarcı ve aceleci olmamız lazım.”