Eşlerin yaşadıkları evle ilgili birbirinden izinsiz işlem yapmalarını engellemek amacıyla başlatılan uygulama kapsamında, geçen yıl yaklaşık 14 bine yakın tapuya "aile konutu" şerhi konuldu. Uygulamanın başladığı günden bu yana bu şerhin düşüldüğü gayrimenkullerin sayısı 90 bin 687 oldu.
Türk Medeni Kanunu'nda 2002 yılında yapılan yasal düzenleme ile konutun mülkiyet hakkını üzerinde bulunduran eşin bunu satması durumunda, diğer eş ve aile bireylerinin mağdur olmaması için "aile konutu" uygulaması hayata geçirildi.
Özellikle kadınları koruma amacını taşıyan uygulama kapsamında, Tapu Kadastro İl Müdürlüklerine başvuruda bulunularak, evin aile konutu olduğu yönünde bildirimde bulunuluyor ve tapu üzerine de "aile konutu" şerhi düşülüyor.
Şerh ile eşlerden biri diğerinin rızası olmadan aile konutuna yönelik kira sözleşmesini feshedemiyor, devir yapamıyor ve bununla ilgili hakları sınırlayamıyor.
Konut, eşlerden biri tarafından kiralanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle otomatikman sözleşmenin tarafı haline geliyor.
Ayrıca gayrimenkulün maliki olmayan ve konuta yönelik rızayı sağlayamayan ya da haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eşler, hakim müdahalesini isteyebiliyor.
En fazla "aile konutu" üç büyük şehirde
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün verilerine göre, uygulama kapsamında 2016'da 13 bin 931 tapuya "aile konutu" şerhi düşüldü.
Uygulamanın başladığı günden bugüne kadarki 14 yıllık süreçte ise tapuda "aile konutu" şerhi düşülen gayrimenkul sayısı 90 bin 687 oldu. Bu işlem ile 90 binin üzerinde ev "aile konutu" olarak tescillenerek eşlerin ortak kararıyla alınıp satılabilen gayrimenkul haline geldi.
Tapulara aile konutu şerhinin en fazla düşüldüğü iller sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir oldu.