Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2017 nüfus sayımına göre 80 milyonluk Türkiye’den 25 milyon ile büyük pay alan 3 büyük şehir İstanbul, Ankara ve İzmir'de konut satışı son 10 yılda ikiye katlandı. 2008’de 217 bin olan bu üç şehirdeki yıllık ev satışı 2017’de 473 bine ulaştı. Aynı dönemde Anadolu’daki konut satışı ise 209 binden 936 bine fırladı. Özellikle ev ihtiyacı olanların talebiyle büyüyen Anadolu'da satılan konut adedi ise büyük şehirleri ikiye katlayarak 4.46 kat arttı.
FAİZLER ZİRVE YAPTI
Geçtiğimiz yılı 1 milyon 409 bin adet konut satışıyla rekorla kapan inşaat sektörüne göre 2018’de de rekor imkânsız değil. Ancak özellikle büyükşehirlerde konut satışlannın artış hızında yavaşlama var. Büyükşehirlerdeki satışlarda yavaşlamanın altında arsa fiyatlarının pahalı olmasından dolayı konut fiyatlarının artması ve yükselen konut krec faiz oranları yatıyor. Nitekim faizler son 20 ayın zirvesine çıkarak yüzde 1.15’e ulaştı. Öte yandan yatırım amaçlı konut alana." yüzde 85’inin en az bir evi var. Son yılın artış hızına ve eldeki duruma bakıldığına Anadolu rekorda bu sene başrolü üstlenecek gibi gözüküyor.
İstanbul, Ankara, İzmir illerine Antalya ve Bursa’yı da eklersek beş büyük ilin satışları geride kalan illerin tersine bir seyir izliyor. Geçen yılın ocak ayında 40 bin 424 olan konut satışı bu ocakta 36 bin 171 ’e geriledi ve yüzde 10.5 düştü.
‘ANADOLU’DA HİSSEDİLMİYOR’
Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş, özellikle yatırım amaçlı konut alanların kredi limitlerinin tükendiğine dikkat çekiyor. ‘Yatırım amaçlı konutlar prim değeri yüksek şehirlerde yani büyük şehirlerde daha çok gerçekleşen bir durum’ diyen Taş, şöyle devam ediyor: “Dolayısıyla yatırım amaçlı konut talebindeki yavaşlamayı Anadolu pek hissetmiyor, hissetmeyecek. Nitekim hem hane halkının azalması dolayısıyla hem yeni evli çiftlerin eve iki maaş getirmesi sebebiyle hem de Anadolu’dan göçmüş gurbetçilerin döviz kurunun etkisiyle artan alım güçleri sayesinde ev talebi Anadolu’da artıyor. Ayrıca büyük şehirler gibi Anadolu da milli hasıladaki zenginleşmeyi hissediyor.”