Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ankara-Niğde otoyolunun ihale süreçlerini tamamladıklarını belirterek, "275 kilometre otoyol artı 55 kilometre bağlantı yolunu oluşturan ihalenin 11 yıl, 10 ay, 17 gün, 3 yıl yapım süresi dahil olmak üzere teklifi veren ERG ve Seza'ya bugün itibarıyla teknik ve mali incelemeler tamamlandı, herhangi bir sıkıntı olmadığı görüldü ve ihalenin verilmesi bugün itibarıyla kararlaştırıldı, hayırlı uğurlu olsun inşallah" dedi.
Karayolları Bölge Müdürleri Toplantısına katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Amacımız ülkemizi hedeflerine eriştirmek. İnsanımızın yaşam konforunu arttırmak, insanımızın erişimini, ulaşımını kolaylaştırmak. Ancak bunu yaparken ülkenin kalkınmasının da bunların bir başka olmazsa olmazı olduğunu unutmadan ekonominin büyümesinin, ticaretin büyümesinin, ülkenin gelişmesinin olmazsa olmazının ulaşım ve erişimi kolaylaştırmak olduğunu da unutmamak gerekiyor. Doğu ile Batı arasında, Avrupa ile Asya arasında, Balkanlarla Kafkasya, Kafkasya ile Orta Doğu arasında köprü konumundayız. Bu köprünün hakkını vermemiz gerekir" ifadelerini kullandı.
"Kuzey Güney Aksı'nda 18 tane koridor belirledik"
"Mekece geçit vermez, Ilgaz geçit vermez, Zigana geçit vermez, Salmankaş geçit vermez, Kop vermez, Ovit vermez, Sabuncubeli vermez, Akdeniz sahil yolu vermez deyip insanımızın konforundan, yaşam standardını yükseltmekten, ticaretimizin önündeki engelleri kaldırmaktan vazgeçecek halimiz yok" diyen Bakan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte onun için de viyadüklerle, tünellerle, köprülerle bütün bu yollarımızı birbirine kolay şekilde bağlıyor ve geçit vermez olan yerleri geçit verir hale getiriyoruz. Her bir tünelin, bulunduğu bölgedeki ticareti ne kadar kolaylaştırdığını, her bir viyadüğün insanımızın yaşamına ne kadar dokunduğunu yaşayarak görüyoruz. 50 kilometrelik tüneller bugün 300 kilometreye gelmiş. Bir başarı ama hedefimiz sadece bu yıl 62 kilometre daha tüneli bitirip insanımızın, ülkemizin hizmetine sunmak. Kuzey Güney Aksı'nda 18 tane koridor belirledik, ben bunu çok önemsiyorum. Batı'da talep olması nedeniyle hep arz oluşturuyoruz, hep ihtiyacı karşılamak adına işler yapıyoruz ama ülkemizin geriye kalan bölgeleri, Doğu'yu da en az o kadar önemsediğimiz için oralarda da arz oluşturuyoruz. Yolları yapıyoruz, köprüleri, tünelleri, viyadükleri yapıyoruz ki onlar da talep oluştursun, oraların büyümesine, gelişmesine katkı sağlasın. Bu dönemde hükümet olarak çok önemli bir uygulama yaptık; Doğu'daki illerle Batı'daki iller arasındaki kalkınmışlık farkını gidermek adına cazibe merkezleri diye bir program uyguladık. Program başladı, oradaki amacımız tam da bu, oralarda yatırımın önünü açacak, sanayileşmenin, endüstrileşmenin önünü açacak kolaylıklar sağlamak ama o kolaylıkları sağladığınızda eğer yolu, demir yolu, hava limanı yoksa biz bu kolaylığı bir ayağı eksik bırakmış oluruz onun da bilincinde olarak ülkenin her yerinde olduğu gibi oralarda da projelerimizi bir bir hayata geçiriyoruz."
"Bütün bu projeleri yaparken şöyle bir eleştiri alıyoruz: "Kamu hiç para vermeden yapıyorum diyor ama günün sonunda bu işleri yapan yüklenicilere garantiden kaynaklı bir peşkeş çekiyor" cümle tam da bu" diyen Bakan Arslan, "Bu kimin cümlesi biliyor musunuz? Büyük fotoğrafı görmeyen, büyük fotoğrafın ne anlama geldiğini bilmeyen ve bizim ulaştırma koridorlarını tamamlamak adına bunların her birinin büyük fotoğrafın tamamlayıcısı olduğunu bilmeyenlerin basit eleştirileri, kolaycılığı. Yaptıklarımızı hakir görmesi, ben yapamadım bu yapıyor, bu yaptığına göre eleştireyim demesi. Kusura bakmasınlar İstanbul-İzmir Otoyolu, yüklenici geliyor 6,5 milyar dolar para yatırıyor. Finansal maliyetiyle, kamulaştırmasıyla neredeyse 10 milyar dolar. Kimse babasının hayrına gelip 10 milyar dolar para yatırıp sonra da 3-5 tane araba geçsin, ondan aldığın para bana yeter demez. Demeyecektir de peki niye yapıyoruz? Hayatı kolaylaştırmak için yapıyoruz" şeklinde konuştu.
"Uzun Vadeli Hedefler Yapma Alışkanlıkları Yoktu"
Bakan Arslan, uluslararası arenada yap-işlet-devret modeliyle özel sektör dinamiğini işin içine katıp bir an önce bitirip, hizmete sunmak çerçevesinde garanti vererek projelerine güvendiklerini ortaya koyduklarını söyleyerek, "Günün sonunda garantiden kaynaklı istenen geçiş rakamı olmazsa aradaki farkı kamu olarak biz veriyoruz. Biz veriyoruz ama ülke olarak oluşturduğu katma değerin, ödediğimiz paranın çok çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Bizim için önemli olan budur. Yap-işlet-devret modeelinin bir işletme süresi var. Görevli şirket işletmeyi bitirdi, projeyi bize devrediyor, hava limanlarında, deniz limanlarında olduğu gibi. Bize devrettikten sonra da ya işletme hakkını devrediyoruz ya da biz kullanıyoruz. Bu sefer oradan kaynaklı bir gelir elde ediyoruz. Biz bunun da farkındayız ama eleştirenler bütün bunlara bakmadan çok basit, sığ bir metodla fotoğrafın tamamını görmeden bizi eleştirmeye kalkıyorlar. Sorarım size bu yolları, köprüleri, tünelleri yapmazsak 2023 hedeflerine veya sonrasına nasıl yürüyeceğiz? Doğrusu burada eleştirenleri de anlayışla karşılama söz konusu. Geçmişte memurun, işçisinin, emeklisinin maaşını ödeyemeyenleri, IMF Türkiye Masası Şefi'nin Cottarelli'nin karşısında el pençe pan duranların uzun vadeli hedefler yapma şansı yoktu, böyle bir alışkanlıkları da yoktu. O yüzden hedef koyduğunuz zaman 10,20,30 yılı planladığınız zaman sizi anlayamıyorlar. Kusura bakmasınlar da bizim geri dönüp onların anlayışıyla bu ülkeyi idare edecek, aldığımız görevin sorumluluğunu onların anlayışıyla yerine getirecek halimiz yok. Bizim hedeflerimiz büyük, bu hedeflere ulaşmak için de biz bu yolları, köprüleri, tünelleri yapmak zorundayız, yapmak zorundaydık. O zaman ne yapacaktık? Borçlanacaktık, kredi bulacaktık, krediyi nasıl ödeyecektik? Kreditöre şunu mu diyecektik: "Vermeseydin krediyi ben kredini geri ödemiyorum mu diyecektik? Bunu demediğimize göre, diyemeyeceğimize göre yap-işlet-devret modeliyle yaptırdığımız bir işte de eğer ortaya koyduğumuz garanti gerçekleşmiyorsa aradaki farkı devlet olarak ödemek zorundayız. Biz fotoğrafın tamamına bakarız, ülkemizin bu anlamdaki gelirine bakarız" değerlendirmelerinde bulundu.
"Büyük düşünemiyorlar, basit düşünüyorlar"
Bakan Arslan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temelini attıklarını hatırlatarak, "2023'te şanına yakışır biz köprü hizmete sunacağız, o da eleştirildi. Denildi ki: "Laf olsun diye 2023 metre ayak açıklıklı bir köprü yapıyorlar, bunların derdi sadece gösteriş', büyük düşünemedikleri için, basit düşündükleri için böyle söylüyorlar. Avrupa'dan gelen Ege'ye, Batı Akdeniz'e inecek yük hareketinin gelip İstanbul'u, Körfez'i dolaşmasını istemiyoruz: Kısa sürede Ege'ye, Batı Akdeniz'e erişmesini tam tersi Akdeniz'deki yük hareketinin de direk 1915 Çanakkale Köprüsü marifetiyle Avrupa'ya, hedef pazarlara kolay erişmesini istediğimiz için yapıyoruz, bu o bölgenin kalkınması, o bölgelerin büyümesi demek. Doğu-Batı koridorları önemli, onların hepsini yapıyoruz ama bütün bu yük hareketini getirip İstanbul'da şişe boğazı gibi sıkıştırmak da istemiyoruz. Bunun bir alternatifi olarak da 1915 Çanakkale Köprüsü'nü yapıyoruz, buralarını göremiyorlar. Onlar zannediyorlar ki yazın 3 ay tatile giden tatilciler için böyle bir köprüyü yaptık, sadece onlardan gelecek parayı düşündüklerinde de bu köprü yapılamaz diyorlar. Kusura bakmasınlar eğer büyük düşünmezseniz kendi düşünceniz çerçevesinde bir argüman geliştirir, bu argümana göre de büyük düşünenleri eleştirirsiniz. Uzmanların çalışması kapsamında karar; iki bin metrenin üzerinde olan ayak açıklığının doğru olduğuydu, ben iki bin metrenin üzerine çıktıktan sonra da Cumhuriyetin 100. yılında 2023 metreye uygun yaparım o kadar da hakkım olsun kusura bakmasınlar ve devamında ülkeyi bir baştan bir başa bölünmüş yollarla, otoyol ağıyla, demir yolu ağıyla örüyorken, limanlar da yapıyorken eksik halkaları da bir bir tamamlamamız lazım. Menemen, Ali Ağa, Çandarlı, 1915 Çanakkale ile birlikte anlamlıydı, o otoyolu başladık. Ankara-Niğde otoyolu, Edirne'den başlıyorsunuz Ankara'ya kadar otoyolda geliyorsunuz. Niğde'ye kadar boş, Niğde'den sonra da Gaziantep, Şanlıurfa yine otoyolunuz var aradaki eksik halka ne olacak? İşte eksik halkayı gidermek adına Ankara-Niğde otoyolunun da ihale süreçlerini tamamladık, 275 kilometre, 3 gidiş 3 geliş otoyol, 55 kilometre de bağlantı yolları ve tekliflerini 14 Nisan'da aldık, bütün teklif verenlere müteşekkiriz. Ülkemizin önde gelen büyük 10 şirketi 5 ortak girişim oluşturarak tekliflerini verdiler ve en kısa süreyi de ERG İnşaat ile Seza İnşaat vermişti, 4 milyar 31 milyon proje bedelli, 275 kilometre otoyol artı 55 kilometre bağlantı yolunu oluşturan ihalenin 11 yıl, 10 ay, 17 gün, 3 yıl yapım süresi dahil olmak üzere teklifi veren ERG ve Seza'ya bugün itibarıyla teknik ve mali incelemeler tamamlandı, herhangi bir sıkıntı olmadığı görüldü ve ihalenin verilmesi bugün itibarıyla kararlaştırıldı, hayırlı uğurlu olsun inşallah, onlara da bugünden sonra kolaylıklar diliyoruz. Bir an önce yapacaklar, yaparken yine araçlar geçecek, garanti sayısına araçlar erişmezse aradaki farkı biz ödeyeceğiz devlet olarak ama 11 yılın sonunda 4 milyarlık proje bizim olacak. Zaten bizim de işletmesi de bizim olacak. Anlayamadıkları ve bizi sürekli eleştirmiş olmak adına eleştirdikleri konuda bu da hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.
Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal, ise 2017 yılında 640 personelin alımına başlandığını belirterek "İnşallah yıl sonunda 640 personel daha almayı planlıyoruz" açıklamasını yaptı.