Hafta başından bu yana Çanakkale’de meydana gelen ve çok sayıda evin yıkıldığı depremler, insanların hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan 1999 yılı Gölcük ve 2011 yıllındaki Van depremlerini akıllara getirdi. Gözler, ülke genelinde eski yapılara çevrilirken vatandaşlar illerindeki ve içinde yaşadıkları yapıların olası bir depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğunu merak etmeye başladı. Büyük bir kısmı 2. kuşak deprem bölgesinde bulunan Antalya’da deprem master planı olmadığı için eski binaların deprem anında ne olacağı kesin olarak bilinemiyor. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, olası bir depreme karşı alınabilecek önlemler için deprem master planına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti.
“DEPREM HER AN OLABİLİR”
Küçük çaplı depremlerin sık sık yaşandığına işaret ederek, her an büyük ölçekli bir depremin yaşanma ihtimali olduğunu vurgulayan Balcı, “Deprem felaketi her an olabilir. Şuan Çanakkale’de yarın burada, daha sonra İstanbul’da her an olma ihtimali var. Deprem bekliyoruz ama bir deprem master planımız yok. Antalya’da öncelikle deprem master planı yapılmalı ve bu plana göre riskli binalar tespit edilmeli. Yapı stoğumuz 125 bin civarında. Bu yapı stoğunun hangi şartlarda olduğunu bilmiyoruz. Hangi binaların riskli olup olmadığı çalışma sonucunda ortaya çıkar. Bugün elimizde bir plan olmadığı için şu binalar depreme dayanıklıdır veya şu binalar depreme dayanıksızdır deme şansımız yok” dedi.
“ENVANTER ÇIKARILMALI”
Antalya’daki en büyük sorunlardan birisinin proje ve eklerine göre uygun yapılarak iskan alınan binaların daha sonra tadilatlarla güçsüz hale getirilmesi olduğunu belirten Balcı, şunları söyledi:
“İskanı alınan binaların daha sonradan yapılan tadilatlarla dayanıksız hale getirilmesi en büyük sorunlardan birisi. Bizler, büyük mağazalar veya galeriler yapmak için binaların altındaki kolonları kesmeyi göze alan insanlarız. Böyle yapan insanlar var aramızda. İşte bunların tespit edilmesi gerekiyor. Bunun için de ciddi bir çalışma ile envanter çıkarılması lazım. Nerede kaç katlı bina var, projesi ne zaman yapılmış, hangi şartnameye göre inşa edilmiş, 2. derece mi, 4. derece mi deprem bölgesine göre yapılmış? olası bir depreme karşı binaların nasıl bir davranış sergileyeceğinin tespit edilmesi gerekiyor. Bunların hepsi master plan çalışması çerçevesinde ortaya çıkar.”
“İLK İŞ PLANLAR OLMALI”
Antalya’da sadece deprem için değil, ulaşım, kentsel dönüşüm, altyapı gibi diğer alanlar için de master planlara ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Balcı, “Antalya’ya yeni yatırım yapacağız, kruvaziyer liman yapacağız demeyi bırakın. İş onu bunu yaptımla olmuyor. Antalya’nın acilen master planlara ihtiyacı var. Ulaşım, deprem, kentsel dönüşüm, altyapı master planları şart. Birde bunların hepsini içinde barındıran bütüncül bir nazım plan yapılmalı. Şehir nereye doğru, nasıl büyüyor? Sağlıklı mı sağlıksız mı büyüyor? Bunların hepsinin ortaya konulması lazım. Bunlar her zaman dile getiriliyor ama hiçbir gelişme olmuyor. Esasen şehircilik, belediyecilik budur. Büyükşehir Belediyesi ve diğer yetkililer gelecekte yaşanılabilir, modern şehirler yaratabilmek için bunu yapmalı. Belki seçimi kaybederler ama efsane başkan olarak tarihte yerlerini alırlar. Belediyelerin ilk işi master planlar ve bu planların hepsini içine alan nazım imar planı olmalı” ifadelerini kullandı.
“HAZIRLANACAK PLANLAR BÜTÜN İLÇELERİ KAPSAMALI”
Büyükşehir Belediyesi’nin artık sadece Antalya merkezinden sorumlu olmadığına dikkat çeken Balcı, hazırlanacak planların Gazipaşa’dan Kaş’a kadar bütün ilçeleri kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini söyledi. “Büyükşehir Kanunu ile birlikte Büyükşehir Belediyesi Gazipaşa’dan Kaş’a kadar sorumlu hale geldi” diyen Balcı, “Hazırlanacak olan master planlar ve bu planları içine alacak nazım imar planı mutlaka bütün şehir çerçevesinde hazırlanmalı. Deprem, ulaşım, kentsel dönüşüm, alt ve üst yapı ile diğer master planlar ve bütün hepsini içine alacak olan nazım imar planı hazırlanırken Gazipaşa’dan Kaş’a kadar bütün ilçeleri kapsayacak şekilde çalışılmalı. Bilim ve tekniğin ışığında hukuki gereklilikler de dikkate alınarak çalışıldığı zaman kentin sorunları da ciddi şekilde masaya yatırılmış olur ve ileriye dönük çözümler üretilebilir” diye konuştu.
“ELİMİZİ TAŞIN ALTINA SOKMAYA HAZIRIZ”
Plan çalışması ile ilgili kendilerine teklif gelmesi halinde ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını belirten Balcı, “Biz elimizi taşın altına sokmaya her zaman hazırız ama master plan hazırlamak çok basit bir şey değil. Ciddi anlamda mali külfeti de olan bir çalışma. Belediyenin hatta hükümetin desteğiyle yapılabilir. Biz gerek Antalya şubesi gerekse genel merkez olarak bu konuda her türlü katkıyı veririz. Elimizden geleni yapmaya çalışırız” dedi.
“TEHLİKELİ BÖLGE DİYE BİRŞEY YOK”
İnşaat teknolojileri çok geliştiği için ‘Bölge olarak şurası tehlikelidir’ denemeyeceğini dile getiren Balcı, “İnşaat teknolojileri o kadar gelişti ki suyun içine, bataklığa bile inşaat yapabiliyoruz. Dolayısıyla bilim ve tekniğin ışığında, şartnamelere uygun olarak yapıldığı zaman her türlü yere bina inşa edilebilir. Yapılamaz diye bir şey yok. Bunun için şu bölge veya bu bölge tehlikelidir demenin de bir anlamı yok. Yeter ki teknik ve bilimin ışığında, şartnamelere ve kurallara uygun, denetimleri yapılan binalar olsun” dedi.
“KONYAALTI BATAR DEMENİN ANLAMI YOK”
Konyaaltı bölgesindeki yapıların yeni binalar olduğuna dikkat çeken Balcı, halk arasında şehir efsanesi olarak dolaşan ‘Herhangi bir afet olsa Konyaaltı batar’ şeklindeki söylemlere de itibar edilmemesini istedi. Balcı, “Oradaki binalar kurallara uygun, ruhsatlı yapılardır. Ruhsatlı yapı da mühendislik hizmeti almış, denetimli yapıdır. Bunlara belediyelerimiz ruhsat verirken her türlü kontrollerini yapıyor. Teknik ve bilimin ışığında yapıldığı için oradaki binalar şöyle batar böyle batar demenin bir anlamı yok. Ruhsatsız yapılar için bir şey diyemeyiz. Çünkü, ruhsatsız yapılar mühendislik hizmeti almamış, denetimsiz yapılardır” diye konuştu.
“TOPLANMA MERKEZİ VARSA AÇIKLANSIN”
Son olarak herhangi bir afet anında toplanma merkezlerinin çok önemli olduğunu belirterek, Antalya’da afet olması halinde kimsenin nerede toplanılacağını bilmediğine dikkat çeken Balcı, “Antalya’da toplanma merkezi ciddi bir sorun. Herhangi bir afet anında toplanma merkezi varsa yetkililer açıklasın. ‘Antalya’da bir afet anında toplanma merkezi şurasıdır’ densin. Açıklansın ki herkes öğrensin. İlimizde bir afet olduğunda nereye gideceğimizi bilelim” dedi.