Bursa Emlak Müşavirleri Odası Başkanı Erdal Çelebi, faizlerin düşmesinin konut piyasasını nasıl etkilediğini anlattı. Çelebi, bahçeli ve müstakil evlere talepte arış yaşandığını belirterek, "Pandemi sürecinde, mesela bir betonerme konut ilanına olan görüntüleme bin iken, bahçeli bir ev veya villa ilanı 10 bin, 12 bin kez görüntülenmiş" dedi. Çelebi, "Kredi faizlerinin düşeceği açıklandıktan sonra sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen telefonlarımız susmadı. Bugünlerde mülk ilanlarımıza ilgi ve ziyaretler ciddi anlamda arttı" ifadelerini kullandı.
Olay Gazetesi köşe yazarı Mustafa Özdal, bugünkü köşesinde konut kredisindeki faiz oranlarının düşürülmesinin sektöre etkisini Bursa Emlak Müşavirleri Odası Başkanı Erdal Çelebi ile konuştu.
İşte Mustafa Özdal'ın 'Faizler düştü telefonlarımız susmuyor' başlıklı yazısı...
Kamu bankaları konut faizlerini düşürünce, talep patlaması yaşandı. Bursa Emlak Müşavirleri Odası Başkanı Erdal Çelebi, taleplere yetişemediklerini belirterek, “Günde 150 telefon gelmeye başladı. Ancak bu bir günlük kampanya değil. Sabırlı olun, en doğru yatırımı yapın” dedi.
Faizlerin düşmesiyle konut fiyatlarının arttığını belirten Çelebi, fırsatçıları uyardı: “Lütfen devletin sağladığı imkanı, kendi cebinizi doldurmak için kullanmayın.” Çelebi, pandemi sürecinde bahçeli evlere talebin arttığını belirterek, beton konut ilanlarını bin kişi görüntülerken, bahçeli evlerin görüntülenmesinin 12 bine kadar çıktığını belirtti.
Kamu bankaları 1 yıl ödemesiz, düşük faiz oranlarıyla ev sahibi olma hayali kuranların yüzünü güldürdü.
Bursa Emlak Müşavirleri Odası Başkanı Erdal Çelebi ile faizlerin düşmesiyle birlikte gayrimenkul piyasasında yaşanan gelişmeleri konuştuk.
Pandemi sürecinde emlakçıların yaşadığı sorunlar, değişen tüketici alışkanlıkları, yerli otomobilin inşaat sektörüne etkileri ve emlakçıların sorunları da diğer konu başlıklarımızı oluşturdu.
“EMLAKÇI DENİLMESİNDEN RAHATSIZ DEĞİLİZ”
Öncelikle kısaca Erdal Çelebi’yi tanıyabilir miyiz?
Bursa Emlak Müşavirleri Odası’nın 2 dönemdir yönetim kurulu başkanlığını yürüten, 6,5 yıldır Oda’yı temsil eden, evli ve 2 çocuk sahibi, baba mesleğini devam ettiren, 2. kuşaktan gayrimenkul sektörünün içinde olan bir kardeşinizim.
Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Emlakçı diyen de var size, gayrimenkul danışmanı da. Ancak galiba en doğru tanımlama emlak müşavirliği değil mi?
Türkiye’de ‘Emlak Müşavirleri’ olarak adı değişen ilk oda bizimki. Daha çok emlak müşavirliği ismini ön planda tutuk. Ancak Ticaret Yönetmeliği’ne göre ismimiz emlakçı. Tabii ki emlakçı tanımlaması bizim onurumuz. Gayri menkul danışmanlığı veya emlak müşavirliği ismini kullananlara da karşı değiliz.
“PANDEMİ SÜRECİNDEN İLK BİZ ETKİLENDİK”
Pandemi sürecinden emlak müşavirleri nasıl etkilendi? Kiralama ve satışlarda genel durum nasıldı?
Salgın tedbirleri kapsamında hem Bursa’da hem Türkiye genelinde bir süre mola verdik. Çünkü vakaların ne kadar artacağı öngörülemiyordu. Bursa’da birçok ofisimiz 45 gün tamamen kapalıydı. Ancak bizim avantajımız, internet üzerinden de hizmet verebilmekti. Telefonlarımız bir şekilde çaldı. Ama bu süreçte evinin gezdirilmesine izin veren de oldu vermeyen de. Neticede diğer sektörler gibi gayrimenkul sektörü de durdu. TÜİK’in raporlarına göre geçen yıla göre konut satışlarında yüzde 55’lik bir düşüş olmuş. Aslında bu durgunluk 2019 ekonomik krizinden bu yana geliyor. Bizler bu süreçte teknolojinin tüm meyvelerinden yararlanarak uzaktan eğitimler, sohbetler, bol bol düşünmek ve birbirimizin eksiğini kapatmak gibi birçok şey yaptık. Ama bir gerçek var ki bu süreçte ilk bizim sektörümüz etkilendi.
“BAHÇELİ EVE VE TOPRAĞA MÜTHİŞ İLGİ VAR”
Pandemi sürecinde, insanların doğal yaşama olan ilgisi arttı. Beton binalardan çok, doğayla iç içe bahçeli evlere talep olduğunu duyuyoruz. Sizce de böyle mi?
İnsanlar 80 gündür beton binalar için bir yaşam sürdü. Bursa doğayla iç içe bir kent ama maalesef yapılaşması betonerme. Pandemi sürecinde halk artık ikinci yatırım olarak bahçeli ev veya yeşili bol evleri tercih ederek geçmişteki gibi toprakla olan bağlarını hatırladı. Cumhurbaşkanı da ya dikey yapılaşma yerine yatay yapılaşma, ya da yatay yapılaşmada yeşilin öne çıkmasını istiyor. Pandemi sürecinde, mesela bir betonerme konut ilanına olan görüntüleme bin iken, bahçeli bir ev veya villa ilanı 10 bin, 12 bin kez görüntülenmiş. Bu da insanların yaşamlarını geçmişe yönelik olarak yeniden şekillendirmesi demek. Ciddi bir şekilde bağ bahçe tarzında, çocuklarına ekimin gösterileceği, toprakla ilişki kurulabilecek yapılara ilgi hem Bursa’da hem Türkiye’de başladı. İnşallah devam edecek.
“KREDİLERİN DÜŞMESİYLE TALEP ÇOK ARTTI”
Kamu bankaları konut kredisini düşürdü. Ancak bir yandan da pandemi süreci ekonomiyi olumsuz etkiledi. Düşük faiz gayrimenkul satışlarını nasıl etkiledi? Telefonlarınız çalmaya başladı mı?
Kredi faizlerinin düşeceği açıklandıktan sonra sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen telefonlarımız susmadı. Devletimiz faizin bir kısmını sübvanse ederek, 3 aydır sıkıntıda olan halkın konut ihtiyacını gideriyor. Türkiye’de 4 yıl önce inşaat sektörünün ekonomideki yeri yüzde 11,7 civarındaydı. Geleceğe yön vermek için inşaat sektörünün aktif olması gerekir. Devlet faiz indirimleriyle hem halkın, hem de sektörün içinde olanların önünü açtı. Bugünlerde mülk ilanlarımıza ilgi ve ziyaretler ciddi anlamda arttı. Talepler çok yoğun ama bu bir süreç. Yani gayrimenkuller birkaç gün içinde bitmeyecek.
Günde kaç çağrı alıyorsunuz?
Dün Ankara’daydım. Bakanlıktan çıktığımda 50 cevapsız çağrı vardı telefonumda. Bursa’ya gelene kadar elimden hiç düşmedi telefonum. Günde 150-200 çağrı almaya başladık.
En fazla talep hangi gayrimenkule var?
Şu an konut. Ama konut para ettiğinde yeni üretici bir sonraki hamlesini hazırlamak için arsa etabına geçer. Arsa satışlarının ardından geleceğe yatırım için araziye döner. Bu süreç içinde konut fiyatları yükseldiğinde tarla vasfındaki gayrimenkule giderler. Fazla gayrimenkuller tükendikten sonra yeni projeler başlayacak. Arsalar da değer gördüğü zaman domino taşı misali tüm gayrimenkuller para edecek.
“FIRSATÇILIK YAPMAYIN”
Düşük faiz, konut ve arsa fiyatlarını nasıl etkiledi? Çünkü talebin oluşması halinde, fiyatların artması beklenir.
Şimdilik tüm bankalar faizleri düşürmediler. Sadece devlet bankaları, hükümetin desteğiyle faiz oranlarını düşürdü. Bu noktada üreticilerin de radikal kararlar alması gerekir. Faizin yüksek olduğu dönemde 300 bin liralık dairesini 200 bine satamayan, faizler düştüğü için 350 bin, 400 bin liraya satmaya çalışmasının yarattığı soru işaretinin toplumda yerini bulması gerekir.
Peki arttı mı fiyatlar?
Artışlar başladı. Biz ilk günden mesajımızı verdik. Lütfen devletin sağladığı imkanı, kendi cebinizi doldurmak için kullanmayın dedik. Fiyatı arttırmayanlara canı gönülden teşekkür ederiz. Arttıranlara ise bir gün eğer sektör durursa, sorumlusunun kendileri olacağını bilmelerini isteriz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, fiyat artışı yapanlara karşı ne gibi tedbirler uyguluyor?
Bakanlığın ciddi çalışmaları var bu konuda. Vatandaşın da CİMER’e çok sayıda şikayeti var. Buradan üreticiye sesleniyoruz. Tabii ki mülk sizin ve serbest piyasa düzeni var. Ama adaletli olmak gerekir. Adaletten korkmayalım. Bakanlığın fiyat değişikliklerini takip ettiğini bilmelerini isteriz.
“KONUT ALMAK İÇİN ACELE ETMEYİN”
Tüketiciye, ev almanın tam zamanıdır diyebiliyor musunuz?
Öncelikle sadece aracıların dediklerine bakmayıp, satın almayı planladıkları konutun durumunu belediyeden mutlaka araştırsınlar. Tabii ki talep fiyatlara yansır. Bu nedenle taleplerini zamana yaysınlar. Çok aceleci olmaya gerek yok. Çünkü bu, bir günlük ve bir firmanın yaptığı kampanya değil. 3 bankanın ortak kararıyla başlayan ve devletin de destek verdiği uzun vadeli bir kampanya. Sabırlı olun, doğru yatırım yapmakta fayda var.
Konut kredisinde vade 15 yıla çıkarıldı biliyorsunuz. Uzun vadeyi tavsiye ediyor musunuz?
Eğer kişinin bütçesi uygunsa 10 yıl yerine 15 yıl vadeyle konut satın alması karlı bir yatırım değil. Neticede 15 yılınızı teminat altına alıyor ve yaşam standartınızı düşürüyorsunuz. 10 yıl ve daha az vade daha mantıklı.
Yerli otomobilin Bursa’da üretilecek olması, konut ve arsa fiyatlarını nasıl etkileyecek?
Özellikle Gemlik’te bir hareketlenme olacağını daha ilk günlerde söyledik ve bugün de söylemeye devam ediyoruz. Ama Bursa ulaşımda çok ciddi adımlar attı. Yani otomobil fabrikasının yeriyle Bursa merkez arasındaki ulaşım kolaylaştı. Otomobil fabrikasının 20 bin kişiye istihdam sağlamasının yanı sıra dışarıdan kaç kişi geleceği de önemli. Bursa’nın geçmişten bu yana otomotiv sektöründe kalifiye olmuş bir iş gücü zaten var. Kuşkusuz konut taleplerinde bir heyecan olacaktır. Ama Bursa’nın inşaat sektörü alt yapısı, talebi karşılayabilecek kadar güçlü. Ben yerli otomobil fabrikasının çok fazla inşaat sektörüne katkı sağlayacağını düşünmüyorum.
Son yıllarda emlak sektörüne girişler çoğaldı. İş yeri kirası vermeden başka bir işle meşgul olanlar bile, komisyon karşılığında ev ve arsa sattıklarını görüyoruz. Bu durumu nasıl karşılıyorsunuz?
2018 Haziran ayında çıkan yönetmelikle gayrimenkul alım satımlarına aracılık hizmetleri bir çerçeve altına alındı. 2 yıldır da çalışmalar sürüyor. Ağustos ayında eksikleri tamamlanmış, tam teşekkülü olarak ana çerçeveye bağlanacak. Tabii her sektör gibi bizim sektör de dışarıdan gelenlerden çok etkileniyor. Aslında biz emlakçılığa merak salanların ayakkabıcı, çantacı olmasından çok, mağdur insanlar yaratmasını istemiyoruz. Çünkü biz müşteriyi memnun edip, bir sonraki satışı yapmayı planlarız. Emlak sektörüyle ilgisi olmayanların bu işe girmesi mağdurlar yaratıyor. Ama bu yönetmelik hepsinin önünü kesecek. Çünkü dışarıdan iş yapanların cezasını Ticaret Bakanlığı verecek. Halkımıza da, 8. aydan itibaren taşınmazlarının satış yetkisini ticari yetki belgesi olanlara korkusuzca vermelerini öneriyoruz.
Dışarıdan bakıldığında, iyi para kazandığınız düşünülüyor. Ayda 2 ev satıp, bir de kiralama yaptığınızda, yüksek ücretle çalışanlardan bile daha fazla kazandığınıza dönük bir algı var. Yoksa işler göründüğü gibi değil mi?
Tabii ki insanlar yaşam şartlarımıza göre değerlendiriyorlar bizi. Gayrimenkul komisyonları eskisi gibi değil. Alıcıdan ve satıcıdan yüzde 2 komisyon alınıyor. Evet mesela 300 bin liralık bir ev satıyoruz, doğrudur. Belki bir evi bazen satışa çıktığı gün satıyoruz, bu da doğru. Ama ölçü bu olmamalı. Bir emlakçı bir evi bir günde satabiliyorsa, satışın arka planında yılların birikimi vardır. Ayrıca maliyetler de çok yükseldi. En ücra bölgede bir dükkan kirası bin 500 lira. Vergisi, algısı, getirisi, götürüsü ve daha onlarca gider kalemimiz var. Biz sadece hizmetimizin karşılığını istiyoruz. Dışarıdan çok güzel yaşamı olan insanlar gibi görünsek de 2017’den bu yana yaşadığımız sıkıntılardan dolayı ayakta durmak için birikimlerimizi satıyoruz. Evet sektör, güzel bir sektör. Adaletli olursanız, dürüst çalışırsanız iyi bir yaşam kalitesine sahip olabilirsiniz. Ama bunlar 6 ayda, 1 yılda, 3 yılda olacak bir şey değil. Ayrıca bizim işimiz güvene dayanır. Şükürler olsun ki işini dürüstçe yapan birçok meslektaşımız var Bursa’da.
Son olarak emlak müşavirlerinin sorunlarıyla söyleşiyi noktalayalım
Sorunlar belli. Bir kere geçmişte meslek değildik çok şükür meslek olarak tanımlanıyoruz. Sorumlu olduğumuz baremler oluştu. Kamu sektörüyle bağlantımız hızlandı. Web tapu hayata geçtiği için, artık alıcı ve satıcı sadece imza aşamasında tapu dairelerine gidiyor. Belediyelerden destekler alabiliyoruz artık. Az önce konuştuğumuz gibi ayakçı, çantacı dediğimiz emlakçılığı ikinci iş olarak yapmaya çalışanlar, en büyük sorunumuz. 31 Ağustos’ta çıkacak yönetmelik istediğimiz gibi olmazsa, ofislerimizin önünde karpuz tezgahları, berber koltukları koyup, manavcılık yapacak, zeytin ve zeytinyağı satacağız. Çok darda kalırsak ofislerimize çay ocağı koyup, esnafa sebildir deyip bedava çay dağıtacağız. Ama biz bunları istemiyoruz. Kimseyle çatışmak istemiyoruz. Herkes kendi işini yapsın diyoruz. Sektöre dışarıdan girenler yaptıkları işten mutlu olabilirler ama bir gün geldiğinde mutsuz olacaklar. O zaman da bizi anlayacaklar.