Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
"Herhangi bir yerde deprem olsa sizin elinizde hangi binaların ciddi hasar göreceğine ilişkin bir rapor var mı? Daha büyük bir eylem planına geçmeyi düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Bakan Kurum, böyle bir çalışmayı sahada gördükleri sorunları ve problemleri aşmak adına göreve gelir gelmez başlattıklarını söyledi.
Kentsel dönüşümde yaşanan sıkıntıları çözmek adına kanuni düzenlemeler yaptıklarını belirten Kurum, bu düzenlemelerin TBMM'de kabul edildiğini ve Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsattı.
Bakan Kurum, 81 ile gönderilen genelge kapsamında da riskli, acil ve öncelikli dönüştürülmesi gereken alanlarla ilgili süreç başlattıklarını ifade ederek, illerden çoğunun bunu gönderdiğini, göndermeyenlere de hatırlattıklarını dile getirdi.
Bütün illerin "dijital ikizi"nin Bakanlıkta mevcut olduğunu vurgulayan Kurum, "Dijital ikizlerde coğrafi bilgi sistemleri, altyapılarımız, üstyapılarımız, içme suyu, kanalizasyon, bunların hepsini işliyoruz. Tek portaldan bütün belediyelerimize hizmet verebilecek durumdadır, günceldir." dedi.
"1,5 milyon konutun dönüşüm sürecini başlattık"
Bakan Kurum, şu ifadeleri kullandı;
"Bütün binalarda gidip risk analizini yapmak zorundayız. Belediyede bir imar müdürüne, zabıtaya, kapıdaki güvenlik görevlisine de sorsanız ilçenizde hangi alanlar sıkıntılı, problemli bunu net bir şekilde herkes bilir. Birbirimizi kandırmayalım. İlçelerimiz bu noktadaki haritalarını hazırlayıp o haritalar üzerinde riskli binalar, acil yıkılması gereken binalar nerelerde bu çalışmaları yapıp bize gönderiyorlar. Biz de bu haritalarımızı işliyoruz. Bu alanlardaki dönüşüm çalışmasını başlatıyoruz. Bu çerçevede hedefimiz, 2023 yılına kadar 1,5 milyon konutun dönüşüm sürecini başlattık. Her yıl acil öncelikli dediğimiz 300 bin konut dönüştüreceğiz."
Kamudaki riskli binalar konusunda ne yapılacağına ilişkin de Bakan Kurum, İstanbul'da Çapa, Cerrahpaşa, Hava Harp Okulu'nun olduğu üniversite, emniyet binaları ve bütün okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanlığıyla bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Kurum, kamu binalarını depreme dayanıklı hale getirecek çalışmaları başlattıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dönüştürülecek 300 bin konutun 65 biniyle ilgili süreci 2019'da başlattık. İstanbul'da 25 bin konutun dönüşüm sürecini başlattık. Bunu daha kararlı bir şekilde yürütecek hamleleri de alıyoruz. Farkındalığı yaratıyoruz. Bunu el birliğiyle yapmak zorundayız. Beraber yapmak durumundayız. Devlet, vatandaş nasıl Elazığ'da bu birlik beraberliği sağladıysak, nasıl tüm dünyaya örnek olduysak Malatya'da da Elazığ'da da yaptığımız duruşu tüm illerde sergilemek durumundayız."
İstanbul'da belediye başkanlarıyla yapılan toplantı
Tarihi, kültürü önce çıkaracak çalışmalar yaptıklarını dile getiren Kurum, kentsel dönüşümde vatandaşla hareket etmenin sürecin hızını etkilediğini söyledi.
İstanbul'da vali, büyükşehir belediye başkanı ve 39 ilçe belediye başkanıyla bu konuları istişare etmek, Elazığ ve Malatya'daki tecrübeleri aktarmak, İstanbul'da yıkılması gereken, Silivri depremiyle ağır hasar gören 228 bina ile 3 bin 700 bağımsız bölümü ve tüm şehirdeki kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandıracak adımları ve hamleleri konuşmak üzere bir toplantı yaptıklarını aktardı.
Konunun bir "milli güvenlik meselesi" olduğunu net bir şekilde vurguladıklarının altını çizen Bakan Kurum, tüm belediye başkanlarıyla bu süreci hızlandıracak adımların atılmasının önemine işaret ettiklerini söyledi.
Kurum, depremler sonrasında birçok düzenleme yaptıklarını dile getirerek, 1999 Marmara Depremi'nden sonra da yapı denetim mevzuatında ve deprem yönetmeliğinde düzenlemeler yaptıklarını anımsattı.
"Vatandaşımızı riskli binalarda oturtmayacağız"
Yaklaşık 8,5 milyon vatandaşın yapı denetim düzenlemeleri kapsamında yapılan yeni binalarda oturduğunu ifade eden Kurum, "Tüm Türkiye için 35 milyon vatandaşımızı teminat altına alacak süreci başlatmış olduk. Bugüne kadar 1 milyon 350 bin bağımsız bölümün dönüşüm sürecini başlattık. Bu dönüşüm süreçlerinde ağır hasarlı yıkılması gereken riskli olduğunu düşündüğümüz tüm binalardaki dönüşüm süreci bu projelerin içinde yer aldı. Bir kısmı bunların bitti, oturanlar var. Yarısı bitti yarısının yıkımı ve proje süreci de devam ediyor. İnşaatları devam edenler var. Biz bunu daha da hızlandırmak zorundayız. Her ilçemizde proje yapmaya çalıştık. 39 belediye başkanımızı da bu çerçevede topladık." şeklinde konuştu.
Kurum, Kartal'da binanın yıkılmasının ardından 81 il valiliğine öncelikli dönüştürülmesi gereken alanları bildirmeleri konusunda genelge gönderdiklerini belirterek, "Bu alanlarda yoğun bir şekilde çalışmalarımızı Bakanlığımız Toplu Konut İdaresi Başkanlığımız eliyle İller Bankası Genel Müdürlüğümüz eliyle vereceğimiz kredilerle size destek olalım ve hızlı bir şekilde dönüşüm sürecini başlatalım demiştik. İstanbul'da 12 ilçemizden bu belgeler geldi. Bir kısmının eksikleri var, bir kısmı bu eksikleri tamamlayacaklar. Hızlı bir şekilde bu eksikleri tamamlamalarını belediye başkanlarımızdan istedik." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu toplantıda alınan kararlara ilişkin de bilgi veren Bakan Kurum, şunları kaydetti:
"Bu işin sürecini Bakanlığımız bünyesinde kuracağımız bir komisyon, irade ve o altında belediyelerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, İstanbul'daki bütün bileşenlerin bir arada olduğu sürekli bir mesai harcadıkları, alt komisyonları bir şekilde 'İlçelerde, Avcılar'da, Başakşehir'de, Esenler'de ne yapılması gerekiyor'u çalıştıkları ve ayda bir vali, bakan yardımcısı, başkan şeklinde toplandıkları, 40 günde belki iki ayda bir Bakanlık nezdinde sürekli bütün toplantılarına katılacağım bir süreci başlatmış olacağım."
Silivri depreminde yıkılması gereken binaların birçoğunun risk analizlerinin yapıldığını, tebligatlarının gönderildiğini ve hızlı bir şekilde yıkım sürecinin başladığını anlatan Kurum, şöyle devam etti:
"Biz İstanbul'da, Türkiye'nin her yerinde riskli binalarda vatandaşımızı oturtmayacağız. Oturtma hakkımız da yok. Vatandaşımızla birlikte bu dönüşüm sürecini yapmak zorundayız. Burada kararlı olmak durumundayız. Biz bir kez daha enkazın altında anne, baba, çocuk aramak veya orada üzülen anne baba görmek istemiyoruz. Bu duruşta hepimizin bütün belediye başkanlarımızın, valimizin, bakanımızın, milletvekilimizin ortak bir irade çerçevesinde durması gerekiyor. Bu kararlılığı göstermemiz gerekiyor. Hızlı bir şekilde riskli binaların yıkımını yapmak durumundayız."
"İstanbul'da 7 bin 615 binanın yıkılması gerekiyor"
İstanbul'da Bahçelievler'de yıkılan binanın riskli bir bina olduğunu ve daha önce riskli bina olduğuna ilişkin tespit yapıldığını belirten Kurum, "Bizim burada riskli binalara karşı duruşumuz net. Bu duruşu hep birlikte göstermek durumundayız. Vatandaşlarımızı bu kentsel dönüşüm sürecinde riskli binalardan alarak kira desteği, taşınma desteği, kanun düzenlemeyle ilgili yapılması gerekenler, arsa, kamulaştırma, Milli Emlak'la ilgili verilecek destekler, bakanlıkla ilgili verilecek desteklerin hepsini bu komisyon konuşacak ve hızlı bir şekilde bu süreci yürüteceğiz ve baktığınızda şu an İstanbul'da 7 bin 615 binanın acil bir şekilde yıkılması gerekiyor.
Hemen hemen acil ve öncelikli diyeceğimiz binaların bağımsız bölümlerin sayısı da 300 bine yakın. Bu az bir rakam değil. Büyük bir problem. Bu kararlı duruşu hep birlikte sergilemek zorundayız. Baktığınızda Kağıthane'de, Küçükçekmece'de, Maltepe'de, Şişli'de, Bayrampaşa'da, Üsküdar'da ve Esenler'de yine binaların en çok yoğun olduğu alanlar ve bu alanlarda da hızlı bir şekilde yıkım sürecini önümüzdeki süreçte net bir şekilde göreceğiz. Yıkım sürecini başlatıp yeni konutların yapımını da hızlandıracak adımlar atacağız."
Bakan Kurum, toplantıda alınan kararlardan birinin de Esenler'de 65 bin konutluk tüm Türkiye'ye örnek olacak bir akıllı şehir uygulaması olduğunu belirterek, mahalle kültürünün yaşatılacağı, sosyal donatıları ve millet bahçesi olan proje kapsamındaki 5 bin konutu 2021'e kadar tamamlayacaklarını kaydetti.
Esenler'de planlanan 10 bin konutu çevre ilçelere rezerv konut olarak verdiklerini belirten Kurum, 2021'e kadar Esenler'de 15 bin konutun yıkılacağı bilgisini paylaştı.
Kurum, "Burada vatandaşımızla beraber hareket edeceğiz. Siyasi bir kaygı gözetmeyeceğiz. Onların sağlığı ve can güvenliği için bu dönüşüm sürecini İstanbul için deprem olmadan yapacağız." dedi.
Depremden sonra 1 liraya yapılacak işin maliyetinin 7 liraya çıktığına dikkati çeken Kurum, "Acılar, kederler, onlar bir tarafa... Biz bunu artık bir şekilde kararlı bir duruş sergileyerek yapmak ve hızımızı daha da artırmak durumdayız. İlçeler arası farklılık görmememiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"228 bina ağır hasarlı"
Bakan Murat Kurum, İstanbul'un bütün ilçelerinde yıkım sürecinin başladığını vurgulayarak, "Silivri merkezli depremimizde yıkılması gereken 228 bina, bunlar ağır hasarlı. Bunların, süreçlerin tespiti yapıldı, tebligatlar yapıldı, boşaltıldı. Binalarımızın yıkım süreci de bir taraftan başlatıldı. Hızlı bir şekilde yıkım süreci de başlıyor." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, şunları söyledi;
"Riskli binada vatandaşımızı oturtmayacağız, bunun altını net bir şekilde çiziyorum. Bunun sonu nereye giderse gitsin o riskli binada vatandaşımız oturmayacak. Belediyemiz, biz oturtmayacağız. Onlarla birlikte bu dönüşüm sürecini inşallah götürmüş olacağız. Vatandaşımızdan da ricamız riskli binalarla alakalı risk tespiti talebinde bulunsunlar. Gelsinler bizim bakanlığımıza, belediyelerimize binaların risk analizini yaptırsınlar. Çok basit, cüzi miktardaki fiyatlarla risk tespitlerini yapabiliyorlar. Her yerde, bütün Türkiye'de bunu yapsınlar. Deprem sonrası enkazda hayat aramak yerine biz deprem öncesi binalarımızı, şehirlerimizi dönüştürelim istiyoruz."
Bakan Kurum, tüm Türkiye'de dönüşüm sürecini başlattıklarını ifade ederek, "Sadece 25 bini İstanbul'da, 65 bin Türkiye'de ve baktığınızda sadece dönüşümü İstanbul'da değil şehrimize 81 ilimize gittiğimizde acil dönüştürülmesi gereken alanları, tarihi dönüşümleri, Fatih'te çeşmemizin üzerine, tarihi surların üzerinde otel ve yanında bir motel, pansiyon şeklinde bir yapı vardı. Hemen Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu yapıların yıkım sürecini başlattık. Tarihi çeşmemizin üstünde surları restore etmek aslına döndürmek ve üstünde de bir dinlenme alanı yapmak suretiyle tarihi dönüşüm sürecini yürütüyoruz." diye konuştu.
Kurum, Konya Mevlana Meydanı, Ankara Hergelen Meydanı, Kastamonu'da Nasrullah Camisi ve etrafı ile Fatih'te surların etrafındaki çarpık yapılaşmayı kaldıracak örnek projeler yürüttüklerini söyledi.