İzmir’de ‘Basmane Çukuru’ olarak bilinin bölgede yapılmak istenen Gökdelen projesine tepkiler giderek artıyor. CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel ve Mustafa Balbay, çukura yapılması öngörülen gökdelenler için imar izni verilmesini eleştirmişti. CHP'li vekillerin eleştirilerine “Biz bunu 13 yıldır söylüyoruz, biraz geç de olsa gerçekleri görmeniz memnuniyet verici” diyen Ak Parti İzmir milletvekili Atilla Kaya da destek vermişti.
KOCAOĞLU'NDAN ELEŞTİRİLERE YANIT
Yaşanan tartışmaların ardından konuya ilişkin açıklama yapan İzmir büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, Basmane Çukuru’nda belirtilen yükseklik serbestliğini kendisinin vermediğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Hiç siyaset, parti ayrımı, düşünce ayrımı yapmadan meslek ayrımı da yapmadan kim, nereden, nasıl bakarsa baksın Basmane Çukuru bu kentin en önemli cenazelerinden bir tanesidir. Benim bunda en ufak bir dahlim yoktur. O zaman ben ticaretle uğraşıyordum. Kucağımda bunu buldum. Kimseyi mağdur etmeden, kentli de belediye de mağdur olmadan bir çözüm buldum.”
GÖKDELENDE BELEDİYE İSTEMİYORUZ
Kültürpark Platformu üyeleri ise, Büyükşehir Belediyesi’nin Folkart Basmane Gökdelenleri’nin bölgenin dokusuna aykırı ve dönüşüm baskısı getirecek gökdelen yapısının karşısında durmasını talep ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı ve platform üyesi Özlem Şenyol Kocaer, “Basmane çukurunda 260 metreyi açan bir gökdelen yapısı söz konusu. Bunun içinde ofis, belediye, konaklama ve ticaretin olduğu bir kompleks yapı planlanıyor. Bu alanda yapılacak plana ilişkin öncelikle ÇED onayı çıktı. Ve ÇED raporuna biz TMMOB olarak dava açtık. Bununla ilgili platform olarak da birçok açıklama yaptık. Kültürpark’ın hemen bitişiğinde böyle bir yapının olması, alanın dokusuyla tamamen uyumsuz. Yani Basmane, Kadifekale, Agora gibi tarihi kent merkezi ve yanı başında da Kültürpark var. Bu kadar yüksek bir yapının orda olması Kültürpark’a gölge düşürecek ve kamusallığını da zedeleyecektir” dedi.
İZMİR'İN FELAKETİ OLACAK
Kültürpark’ın yeşil alanının projenin pazarlanmasında farklı yollardan kullanıldığını savunan Kocaer, bu bölgelerin şehrin modern kentleşmesinin izlerini taşıdığına dikkat çekti. Gökdelen projesinin bölgenin dokusunu tamamen ortadan kaldıracağını dile getiren Kocaer, projeye neden karşı çıktıklarını şöyle anlattı: “Kent merkezine de ciddi dönüşüm baskısı uygulayacak. Bu dönüşüm hem sosyal hem mekansal hepsini bir arada getirecek bir dönüşüm baskısını ortaya çıkaracağını düşünüyoruz. Bu yapı Kadifekale yüksekliğini aşacak. Çünkü yüksekliğiyle birlikte tabanda da ciddi bir metrekare kapsıyor. Öncelikle alt yapı ihtiyacını karşılayacak bir bölge değil. Elektriğinden tutun kanalizasyon ihtiyacına kadar bu alanın bu projeyi karşılaması mümkün değil. Oradaki trafik yükü de şartları çok zorlar. Hali hazırda zaten İzmir ulaşımı bir kriz yaşıyor ve o alanda böyle bir yapı İzmir’in felaketi olacak. Böylesi bir durum bir kent suçudur. Şu anki Büyükşehir Belediye Başkanı geçmiş dönemlerde alınmış bir karar diyor. Her ne kadar bunu dese de o gökdelende belediye binasının da olması aslında bu suça ortaklıktır. Belediye de bu suça ortak oluyor. Bu yönde de itirazlarımızı dile getirdik. Ve şunu dedik; Biz belediyenin bu yapı içerisinde olmasını istemiyoruz. Kamusal bir yapıysa bunu kesinlikle kabul edemeyiz. Altta bir alışveriş merkezi olacak. O alışveriş merkezinden belediyeye gideceğiniz bir yer olacak.”
E. Çağla Geniş - İlkses