İzmir Müteahhitler Derneği (İMDER) başkanı İslam Yıldırım yerel seçimlerin ardından inşaat piyasasındaki son durumu değerlendirdi. Konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan Yıldırım faiz oranlarının yüzde 1’in altına düşmesini beklerken yüzde 1,5’e yükselmesinin zaten zor durumda olan inşaat sektörünü yok olma sürecine itelediğini söyledi.
İslam Yıldırım inşaat piyasası ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu;
31 Mart’ta yapılan seçimlerin öncesinde piyasalarda hareket başlamıştı. Bitirmiş olduğumuz binalarımızın önünde bulunan tabelalardaki telefonumuz müşteriler tarafından nihayet çalmaya başlamıştı. Ümitlendik çok şükür dedik! Evet bu darboğazdan ekonomik olarak kısa vadede çıkmasak bile gelen telefonlarla moralimiz yükselmeye başlamıştı.
Bizler sektör temsilcileri olarak, konut kredi faiz oranlarının % 1’e kadar düşeceğini düşünürken şimdi 1.45-1.50 civarında seyrediyor.
Telefonlarımız yine çalmaz oldu. Yine morallerimiz alt üst...
Türk Ekonomisinin tarım ve sanayi’den sonra en önemli sac ayağından biri olan inşaat sektörü maalesef ki, şu an kan ağlıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 100 günlük eylem planları içinde yer alan Emlak bankası’nın açılması ile ilgili şu ana kadar somut bir adım olmadığını üzüntüyle müşahede ediyoruz. Basın yayın organlarından takip ettiğimiz kadarıyla Emlak bankası evet sektöre can suyu verecek lakin, ortada henüz hiç bir şey yok..!
Bütün demeçlerimizde ve yayınlanan makalelerimizde inşaat sektörü, Türkiye’nin büyümesi ve istihdam noktasında çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladık. Bunu kimse inkar edemez.
Bizler sektör temsilcileri ve müteahhitler olarak, devletimizden ucuz kredi istemiyoruz. Teşvik istemiyoruz. Hibe istemiyoruz. İstediğimiz tek şey faiz oranlarının düşmesi...
Her ay bankalardaki mevduatların arttığını, dolar mevduatlarının arttığını ekonomi haberlerinden öğreniyoruz.
İşte burada sektör temsilcileri olarak Devletimize sesleniyoruz..!
Lütfen mevduatlardaki bu paranın piyasaya akışını sağlayın.
Bizler Müteahhitler olarak en zor zamanda bile tasımızı, tarağımızı toplayıp kaçmadık. Kendi öz sermayemizle yatırımlarımıza devam ettik.
Bizler şunu da yapabilirdik. Yatırımları durdurup elimizde, avucumuzda ne varsa döviz alıp bankaya koyardık. Ya da % 25 ile faize yatırırdık. Hiç uğraşıp didinmemize de gerek yoktu. Cumartesi nasıl puantaj ödeyeceğiz derdimiz de olmazdı. Çeklerimizi nasıl karşılığını öderiz sıkıntısına da girmezdik...
Bizler asla böyle yapmadık. Bundan sonra da yapmayacağız.
Ama lakin, lütfen sesimizi duyun..!
Bi sektör yok oluyor.