Vergi paketinde, kira gelirleri için yüzde 20 stopaj kesintisinin bulunduğu iddialarına ilişkin Yılmaz, "Şu anki çalışmamızda böyle bir şey söz konusu değil. Zaten 500 liranın üzerinde olan kiraların bankalar üzerinden yatırılmasını öngören bir sistemimiz var. Onun dışında şu anki çalışmamızda böyle bir konu söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, vergi düzenlemeleri konusunda toplumsal hassasiyetlerin dikkate alındığını ve çalışmaların bu doğrultuda sürdüğünü dile getirerek, "Vergi adaletinin yanı sıra en önemli önceliklerimizden biri kayıt dışılığın azaltılması, kayıtlılığın arttırılması, eşit düzeyde muamelenin tüm toplumsal kesimlere yayılması." diye konuştu.
"Temel önceliğimiz enflasyonu düşürmek"
Geçtiğimiz yıl 3 yıllık Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladıklarını anımsatan Yılmaz, enflasyona ilişkin 3 dönemin esas alındığını, bunların da "geçiş dönemi", "dezenflasyon dönemi" ve "istikrar dönemi" olduğunu vurguladı
Geçiş döneminin mayıs ayı itibarıyla tamamlandığını düşündüklerini ifade eden Yılmaz, haziran ayından itibaren yıllık enflasyonda gerilemeyi göreceklerini, aynı zamanda aylık bazda da düşüşler görüleceğini kaydetti.
Cevdet Yılmaz, enflasyonda tek haneli rakamların 2026'da yakalanacağına inandıklarını dile getirerek, "Vatandaşın derdi, sorunu neyse bizim de temel derdimiz, temel önceliğimiz odur. Bugün vatandaşımızın en temel meselesi enflasyonsa bizim de en temel meselemiz bu. Enflasyon sadece ekonomik bir hadise değil, sosyal boyutu da olan bir hadise. Gelir dağılımını da etkiliyor. Bütün bu yönleriyle düşündüğümüzde temel önceliğimiz enflasyonu düşürmek ve bunu çok yönlü bir politika setiyle adım adım başarıyoruz." ifadelerini kullandı.
Özel Tüketim Vergisi'yle (ÖTV) ilgili bir çalışma olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Yılmaz, "Oranlarla ilgili benim bildiğim bir çalışma yok doğrusu. Çünkü enflasyonist vergi artışlarını istemiyoruz. Yani vergilerle ilgili değerlendirme, etki analizleri yaparken enflasyonu arttırıcı vergilere sıcak bakmıyoruz. Ama bir taraftan da otomatik güncellemeler olabiliyor. Onlar kanun gereği, belli formüllerle işleyen mekanizmalar var. Onlar da zaten önceden bilinen mekanizmalar. Onun ötesinde bir çalışma şu anda bilgim dahilinde değil." dedi.
OVP eylülde güncellenecek
Yılmaz, "Merkez Bankası bağımsız ama yakın zamanda faiz indirimi olur mu?" şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi:
"Merkez Bankamızın araç bağımsızlığı var biliyorsunuz. Elbette demokratik bir ülkedeyiz. Temel hedefi, amacı hükümet çizer. Bizim de amacımız nedir? Hem enflasyonu hem de faizleri düşürmek. Bizim siyasi hedefimiz ikisini de orta vadede tek haneli rakamlara getirmek ve bunun için her türlü gayreti sarf ediyoruz. Ama içinden geçtiğimiz süreçte Merkez Bankamız araç bağımsızlığı çerçevesinde enflasyonda öngördüğü hedefler doğrultusunda politikasını belirliyor, kararlarını veriyor. Ben inanıyorum ki bu enflasyonist eğilimler kırıldıkça Merkez Bankamız da teknik olarak, verilere dayalı olarak değerlendirmelerini en sağlıklı şekilde yapacaktır. Bunun ötesinde bir yorum yapmayı doğru bulmuyorum."
Eylülde OVP'yi güncelleyeceklerini bildiren Yılmaz, "Yalnız şöyle bir çerçevede güncelleyeceğiz. Ana politika setimizi değiştirmeyi düşünmüyoruz. Ancak bir yıllık süreçte dünyada ve Türkiye'de gelişmeler oldu. Bu gelişmeler ışığında programımızın makro ekonomik çerçevesini güncelleyeceğiz." diye konuştu.
Yılmaz, vergide adaletin sağlanması ve doğrudan vergilerin payının artırılması yönünde toplumun tüm kesimlerinde fikir birliği bulunduğunu belirten Yılmaz, ortak akla uyarak bunu Orta Vadeli Program'ın bir parçası haline getirdiklerini ve kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.
Yılmaz, dolaylı vergilerin, tüketim esnasında ödendiği için gelir düzeyi ne olursa olsun aynı vergi ödendiğini, bu durumun adaletsizliğe yol açtığını, doğrudan vergilerin ise kazanç üzerinden alındığını, dolayısıyla daha adil bir yapıya sahip olduğunu, doğrudan vergilerin payının arttırılmasının sosyal adalet açısından önemli olduğunu ifade etti.
Vergi paketiyle ilgili tartışmalarda kafa karışıklığı üretmeye ve hükümete tepki oluşturmaya yönelik bilinçli bir çabanın bulunduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Maliye Bakanlıkları, Çalışma Bakanlıkları, İçişleri Bakanlığı bu kurumlar her zaman teknik çalışma yaparlar. Yaşanan tartışmalara göre otururlar, mutfaklarını çalıştırırlar, alternatifler üretirler. Bazen bir konuda üç tane farklı alternatif geliştirirler. Bunlar etki değerlendirmeleri yapılmadan, siyasi tercihlere konu olmadan, Meclisimizin huzuruna gelmeden sadece mutfak çalışmaları olarak kalırlar. Dolayısıyla bunlar üzerinden spekülatif haberler yapmak, sanki hükümet resmi bir teklif vermiş gibi bir tartışma yapmak kesinlikle doğru değil. Meclisimize bunlar gelip resmi bir teklif hüviyeti kazanmadan yapılan bütün tartışmalar yorumdan öteye gitmez. Dolayısıyla kafa karışıklığı oluşturmanın hiçbir anlamı yok. Genelde sosyal medyada da maalesef çok yaşıyoruz bunları, dezenformasyon dediğimiz hadiseyi. Benim vatandaşlarımıza tavsiyem şu olur. Yetkili kişi ve kurumlardan duymadıkları şeylere itibar etmesinler. Yetkili kişi ve kurumlar açıklamışlarsa eyvallah o zaman hepimiz bunun üzerinde daha detaylı konuşalım ama bir çalışma bitmeden yetkili kişiler ve kurumlar bunu paylaşmadan yapılacak dedikodu türü veya işte 'ben şunu şundan duydum' isim de vermeden 'bir yetkiliden duyduğuma göre, bir kişiden duyduğuma göre' gibi ifadelere itibar etmesinler. Yetkili kurumlara baksınlar ve nihai olarak da tabii ki Meclisimizin gündemine gelecek resmi tekliflerin ne olduğuna baksınlar."
Yurt dışı çıkış harcı 3 bin lira mı olacak?
Yılmaz, yurt dışı çıkış harcına ilişkin henüz kesin bir rakam belirlenmediğini, çalışmaların devam ettiğini, bu konuda toplumsal hassasiyetler dikkate alınarak, haklı gerekçelere dayalı istisnalar olabileceğini kaydetti.