PVC üreticisi Egepen Deceuninck, İzmir Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 200 milyon liralık yatırımla yeni fabrikasını hizmete sundu. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikanın üretim hedeflerini karşılamaması üzerine yeni yer arayışına giren Ege Profil 2006 yılında Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde 110 bin metrekarelik arsa satın aldı. 2015 yılında burada temeli atılan fabrika Nisan 2017'de faaliyete geçti. 30 bin metrekare üretim alanına sahip olan fabrikada 80 bin metrekarelik lojistik alanı bulunuyor. 55 bin metrekaresi kapalı alandan oluşan fabrika Avrupa ve Amerika'daki en büyük alanda PVC profil üretimi yapan fabrika unvanını da elinde bulunduruyor.
Ege Profil İşletme ve Yatırımlar Grup Müdürü Ethem Gökmen, fabrikada şu anda 60 bin ton üretim yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
"İlave makinelerle 100 bin ton kapasiteye çıkabilecek alt yapıya sahibiz. Kendi Ar-Ge departmanımızda geliştirdiğimiz yöntemleri ve ürün tasarımlarını uyguluyoruz. Kullandığımız contaları da yine kendi bünyemizde üretiyoruz."
Fabrikanın en büyük enerji maliyetini üretim sırasında kullanılan suyun soğutulması işleminin oluşturduğunu belirten Gökmen, "Bu konuda kullanılacak enerjiyi üretmek için ilerki dönemlerde çatımızda güneş panelleri kuracağız. Çevreci politikamız doğrultusunda kış aylarında yağmur suyu toplamaya çalışıyoruz. Bodrum katımızda 200 tonluk bir depomuz var. Bu suyu hem üretimde hem de çevrenin yeşillendirilmesinde kullanıyoruz" diye konuştu.
"ALTYAPI BÜYÜKLÜKTEN DAHA ÖNEMLİ"
Egepen Deceuninck-Ege Profil Genel Müdürü ve Deceuninck İcra Kurulu Üyesi Ergün Çiçekçi ise fabrikanın altyapısının büyüklüğünden daha önemli olduğuna dikkat çekerek, "Bu organize sanayi sitesinin müteşebbis heyeti 1999 yılında kuruldu. Biz 2006 yılında bu arsayı almaya karar verdik. Süreç içinde burası kurulurken aldığımız payı arttırdık. Gördük ki ciddi bir fabrikaya ihtiyacımız vardı. Altyapısı ve teknolojisi ile geleceğin fabrikasını kurduğumuzu düşünüyorum. Türkiye pazarının büyümesi ile birlikte büyük bir fabrika kurma ihtiyacı doğdu. Ege Profil'i ihracat pazarına dönük olarak bir merkez üssüne dönüştürme fikri de etkili oldu" diye konuştu.
"45 ÜLKEYE DOĞRUDAN SATIŞ"
Deceuninck Grubu'nun içinde Türkiye'deki fabrikanın gelişmekte olan ülkelerden sorumlu olduğunu belirten Çiçekçi, şöyle devam etti:
"Güney Amerika'da çok ciddi yatırımlarımız var. Avustralya; ilk yurt dışı yatırımını denediğimiz ülke. Buradaki yatırım da yurtdışına yönelik yatırımla aynı paralelde gerçekleştirildi. ABD'ye ilk deneme partimizi 2 ay içinde yollayacağız. Oradaki sistemler Avrupa sistemlerinden biraz farklı. Deceuninck oraya yönelik ihracatını Türkiye'deki üretimden karşılamak istiyor. 2003 yılında ihracatımız 1 milyon euro civarındaydı. İhracatımız toplam satışın yüzde 16'sını oluşturuyor. Türkiye'den direk ve başka ülkelerdeki yatırımlardan komşu ülkelerine yapılacak ihracatla hedefimiz 33 milyon euroya ulaşmak. Yeni Zelanda Türkiye'nin ihracat listesinde yok ama Avustralya'daki depomuz oraya satış yapıyor. Güney Amerika'da Şili'den Peru'ya satıyoruz. 45 ülkeye direk satış yapıyoruz."
"İŞSİZLİK BÜYÜME İLE ÖNLENEBİLİR"
Eski fabrikalarının ihracatta agresif adımlara uygun olmadığını belirten Çiçekçi, "Yeni tesisimizle ihracat rakamlarımızı yakalamak için çalışacağız. İssizliği azaltmanın en doğru yöntemi de büyümek. 2000 yılında çalışanımız 120 civarındaydı bugün 1098'e çıkardık. Eğer diğer yatırımlar ile birlikte 150 bin tona ulaşırsak büyümeyle çalışan sayımız artacak. Sadece fabrikayı taşımamızla birlikte 50 ek istihdam oluşmuş oldu. Tabi büyüme konusunda organize sanayi bölgelerinin de payı büyük. Burası Türkiye'nin ilk plastik ihtisas bölgesi. Yaklaşık 36 firma burada olacak. Ancak bu konuda teşvikler önemli. 25 dakikada ulaşabildiğimiz Manisa Organize Sanayi Bölgesi 4. Bölge teşviki alırken, burası 1. Bölgeye göre teşvik alıyor. Adaletsiz bir durum, ama yatırım yapmayacağımız anlamına gelmiyor" dedi.
"HAMMADDEYİ İTHAL ETMEK DURUMUNDA KALIYORUZ"
Hammaddenin büyük bölümünü ithal etmek durumunda olduklarını belirten Çiçekçi, "Plastik işleme konusunda Türkiye çok iyi bir noktada. Bizim sektörümüzde Çin'i kenara koyarsanız Amerika'nın önündeyiz. Ancak hammadde üretimi konusunda Türkiye geride. Petkim, bizim hammadde ihtiyacımızın yüzde 30-40'ını karşılayabiliyor. Geri kalan hammaddeyi ithal etmek durumunda kalıyoruz" diye konuştu.